‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’

Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 9. Olağan İl Kongresi tam bir şölen havasında geçti. Başka partilerin tutmaya cesaret edemediği Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'ni lebalep dolduran Bağımsız Türkiye sevdalıları büyük bir başarıya imza attı.

Programda yer alan folklor gösterileri, kıymetli sanatçılar Ozan Orhon ve Ahmet Selçuk İlkan'ın performansları tek kelimeyle muhteşemdi. Başta rahmetli Ferdi Tayfur, Emel Sayın gibi sanatçılarımız olmak üzere birçok sanatçının söylediği o güzel şarkıların söz yazarı Ahmet Selçuk İlkan'dan canlı olarak şiirlerini dinlemek ayrıca güzeldi. Tabi, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın, Ferdi Teyfur'un "Bana sor" şarkısını söylemesi de büyük bir coşkuyla takip edildi.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın bugüne ve yarına ışık tutan tarihi tespitlerinin yer aldığı sinevizyon gösterisi harikaydı. BTP, bu mükemmel kongreyle, siyasetin soğuk, kavgacı ve gerilim dolu havasını bir kenara atıp, herkesi kucaklayan renkli bir siyaset anlayışını sergiledi. Türkiye'nin ve Türk milletinin özellikle de bugünlerde ihtiyaç duyduğu siyaset anlayışı da bu.

Kongrede delegelerin tamamının oyunu alarak yeniden BTP İstanbul İl Başkanı seçilen Fuat Şengül'ü ve il yönetimini tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.

Ve elbette ki kongrenin en önemli anı, herkesin merakla ve heyecanla beklediği an, BTP lideri Hüseyin Baş'ın kapanış konuşmasıydı. Her programda olduğu gibi yine orijinal ve mükemmel tespitler. Sayın Baş'ın tespitlerinin bazılarını özetle aktaralım:

"Söneriz diye üflediler, alev aldık. Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım."

'Herkesin ağzında, 'Kürt sorunu' diye bir laf. Kürt sorunu söylemini bu coğrafyada ilk olarak ortaya atan kişi kimdi biliyor musunuz? Terörist başı Apo'ydu ve bugün siyasiler o Apo'nun söyleminin arkasına takılmış, bütün bir milleti Apo'nun söylemine ikna etmeye çalışıyor ve bu söylem altında bu milletin kardeşliğini bozmaya çalışıyorlar."

"Apo'ya 'bebek katili' deriz. Apo kimin bebeklerini katletti? Apo Kürt köylerine girip Kürt kardeşlerimizin bebeklerini katletti ve bugün Türkiye'de bir 'Kürt sorunu' tırnak içinde varsa o sorunu Apo çıkardı. O sorunun sorumlusu da Apo'nun kendisiydi."

"Apo ne karşılığında silah bırakma çağrısı yapacak? Şu ana kadar Apo'nun silah bırakma çağrısı yapması karşılığında -medyada çok konuşuluyor- istediği bir tek şey var; evlenmek! Burada meselenin evlenmek olmadığı açık. Peki ne karşılığında? 25 yıldır tutsak olan bir kişi hiçbir şey almadan, bir rüya gördü de sabah uyanıp, 'Ya dur ben şu örgüte silah baktırayım mı' diyecek? Bu işin böyle olmayacağını biz biliyoruz. Kapalı kapılar arkasında ne pazarlıklar yapılıyorsa da onun gün yüzüne çıkmasını istiyoruz."

"Apo'nun serbest bırakılmasının düşünüldüğü, tartışıldığı günlerde bu kardeşiniz her pazartesi günü karakola gidip imza veriyor, hakkında adli tedbir uygulanıyor. Apo'yu serbest bırakacaksın bana adli tedbir uygulayacaksın, neresinde bunun hak, neresinde bunun adalet? Faile göre yargı var."

"Önce fail herhangi bir şeyden sorumlu tutuluyor sonra hukuk arkasından gelir diye düşünülüyor. Bunu bazı siyasetçilerin de söylediğini gördük; 'Girin bir yere gereğini yapın, hukuk arkadan gelir' diyor. Bu ülkede İçişleri Bakanı bunu söyledi, İçişleri Bakanı, 'Siz gidin müdahale edin, hukuk arkadan gelir' dedi. Ya o müdahale hukuksuzsa, ya arkada hukuk patinaj yapıyorsa gelemiyorsa, ya öyle bir şeye hakkı yoksa? Önemli değil ki, ben yaptım oldu düzeni. Siz her istediğinizi yapınca insanlar sefalete mahkum kalıyor."

"Türkiye'de böyle bir tablo ortadayken aslında muhalefete de çok şey söylemek gerekiyor,  özellikle ana muhalefete. Herkesi kucaklamanız gerekirken, herkesin hakkını, hukukunu, adaletini savunmanız gerekirken kendi içinizde bir birlik yapısı gösteremiyorsunuz."

BTP lideri, siyasetteki güncel gelişmelerin dışında ülkemizdeki ekonomik sorunlar konusunda da çok önemli tespitler yaptı. Onları sonraki yazılarımıza bırakalım.

Özetle ifade etmek gerekirse, "Öcalan"a çağrıyla başlayan süreç, çok tehlikeli sonuçları doğuracak gibi görünüyor. Türk-Kürt kardeşliğini oluşturacağız deyip bunun için Öcalan'a çağrı yapılırsa, bu Kürt kardeşlerimizin sorunlarının ancak terörist başı Öcalan vasıtasıyla çözülebileceği mesajını verir. Zaten PKK terörünün temel amacı da bu değil miydi? Bu süreç, terörün silahla başaramadığını, siyasetle elde etmesi anlamına gelmez mi?

Irak'ta ABD işgaliyle federatif bir yapı oluştu, Suriye'de de YPG/PYD federasyon istiyor, orada da süreç tamamlanmak üzere. Geriye Türkiye ve İran kaldı. 

Öcalan süreci, BOP'un Türkiye ayağının gerçekleşmesini sağlayabilir. Bu, Türkiye'nin bölünmesi ve parçalanması anlamına gelir ki buna müsaade etmemeliyiz.