Ukrayna'da 3 yıldır bir savaş sürüyor ve yüz binlerce insan hayatını kaybetti.
ABD'nin başını çektiği Batılı ülkelere güvenerek Rusya'yla savaşa giren Ukrayna, bunun çok ağır bedelini ödediği halde umduğunu bulamadı.
Savaş, Ukrayna'nın NATO'ya alınma vaatleriyle başlamıştı, günün sonunda bunun gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.
Üstelik ABD, Ukrayna'ya hibe olarak verdiği milyarlarca doları da geri istiyor.
Ukrayna için tam bir hayal kırıklığı!
Eğer Ukrayna, kendi özgür iradesiyle Rusya ile ilişkilerini belirli bir düzeyde tutsaydı, birilerinin gazına gelmeseydi, Minsk Anlaşması'nın kurallarına uysaydı, zaten giremeyeceği NATO hayallerini kurmasaydı bugün her şey çok farklı olacaktı.
Yanlış anlamayın, eğer bir ülke sizin topraklarınızı işgal ediyorsa, elbette ki kanınızın son damlasına kadar mücadele edeceksiniz, bu vazifeniz, ama birilerinin kışkırtmasıyla bir ülkeyle savaşın içine girerseniz işte bu yanlış. Neticede o güvendiğin iradeler, bugün sırtını size döner ve sizi yapayalnız bırakır.
Malum, ABD Başkanı Trump, daha başkanlık yarışındayken, Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğini belirtiyordu. Başkanlık koltuğuna oturunca da Rusya ile temasları artırdı. Fakat Rusya ile yapılan görüşmelerde Ukrayna devre dışı bırakıldı.
Trump, barış için Rusya'nın savaşta elde ettiği toprakların Rusya'da kalmasını, Ukrayna'nın bunu kabullenmesini, ayrıca ABD'nin hibe olarak verdiği paraları da geri vermesini istiyor. Daha sonra da bu geri tahsilat olayı Ukrayna'nın nadir madenlerini talep etmekle sonuçlandı.
Geçtiğimiz cuma günü ABD'de gerçekleşen Trump-Zelenski zirvesi büyük bir gerginlikle geçti. Liderlerin karşılıklı atışmaları dünyanın gündemine oturdu.
Zelenski, Trump öncesi başkanlar da dahil, ABD yönetiminin, Rusya Devlet Başkanı Putin'i durdurmadığından şikayet etmesi esnasında görüşmede hazır bulunan Başkan Yardımcısı JD Vance, "Sayın Başkan, Amerikan medyasının önünde bu konuyu gündeme getirmeye çalışmak için Oval Ofis'e gelmeniz, bence saygısızlık" diye tepki gösterdi.
Vance, ABD'nin Ukrayna'ya, problemlerle boğuşurken yardım etmeye çalıştığını söylerken Zelenskiy, her ülkenin problem olduğunu ancak uzakta bulunan ABD'nin bunu hissetmediğini söyledi.
Bunun üzerine Trump, Zelenski'ye "Ya bu anlaşmayı imzalarsınız ya da biz yokuz. 3. Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun. Bir sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bize ne hissedeceğimizi söyleme çünkü bunu tam olarak dikte edecek konumda değilsin" şeklinde karşılık verdi.
"Ülkemize saygısızlık ediyorsun, biz olmadan kazanamayacağınızı biliyorum" diyen Trump, Zelenskiy'ye, elinde oynayacak hiçbir kartı olmadığını belirtti.
Zelenski ile önce anlaşmaya varmaları gerektiğini, şu anda güvenlik garantileri konusunda endişelenmediğini belirten Trump, "Her zaman taviz vermek zorundasınız ve onun da (Zelenski) kesinlikle taviz vermesi gerekecek" ifadelerini kullandı.
Zelenski, "Sadece ateşkesi asla kabul etmeyeceğiz. Güvenlik garantileri olmadan hareket etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Trump ile Zelenski arasındaki tartışmanın ardından ortak basın toplantısı iptal edildi, Zelenski anlaşma yapılmadan Beyaz Saray'dan ayrıldı.
Bu gergin görüşme sonrasında liderlerden açıklamalar gelmeye devam etti.
Trump, "Zelenski hemen (masaya) geri dönmek istiyor ama buna izin veremem. Derhal ateşkes yapmalılar. Ya biz bitireceğiz ya da savaşmasına izin vereceğiz. Eğer savaşırsa, bu hiç de hoş olmayacak çünkü biz olmadan kazanamaz" dedi.
Zelenski ise, Trump'tan özür dileyip dilemeyeceği yönündeki soruya, özür dilemesini gerektirecek yanlış bir şey yapmadığı yanıtını verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Zelenski'nin gergin geçen görüşmedeki tutumundan dolayı Trump'tan özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Batılı ülkelerin çıkarları için bir mücadelenin içine girersin, büyük bedeller ödersin ama yaşadığın sonuç bu olur. Şimdi anlıyor musunuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi neden tam bağımsızlık duruşuyla ve hiçbir ülkeden hibe almadan verdiğini. Eğer hibe alsaydık, Lozan'da diplomasi zaferi asla olmayacaktı.
Neyse, biz yine dönelim Zelenski'ye…
ABD'den istediğini alamayan Zelenski, soluğu İngiltere'deki Ukrayna zirvesinde aldı. Savaşın finansmanı için İngiltere'den bir miktar kredi sağladı ama zirvenin sonucunda tam istediğini alamadı.
Zirvenin ev sahibi İngiltere'nin Başbakanı Starmer, Fransa ve 1-2 ülkeyle birlikte savaşı bitirecek bir plan üzerinde çalışmak için Ukrayna'yla anlaştıklarını, bunun daha sonra ABD ile de görüşüleceğini ifade etti. Starmer, ABD'den olumlu bir sonuç alınacağına inandığını ve aksi takdirde bu adımı atmayacağını ifade etti.
Zirve sonrası açıklama yapan Zelenski, ABD yönetimine, maden anlaşmasını imzalamaya hazır oldukları mesajını verdi.
İş döndü dolaştı yine Trump'a kaldı. Trump'ın ne diyeceği de belli: "Kaybettiğin toprakları alamazsın, güvenlik garantileri olmadan maden anlaşmasını imzala."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Piyon olursan, muhatap da alınmazsın! / 04.03.2025
- Teröristbaşının çağrısı ne anlama geliyor? / 01.03.2025
- Duma’da tarihi MEM toplantısından 12 yıl geçti / 28.02.2025
- Gelir adaleti, enflasyon sebebi olamaz / 26.02.2025
- Muhalefet, ‘Biz de kalan yüzde 50’yiz’ diyebilmeli / 25.02.2025
- Hedefler farklı, uygulamalar çok farklı! / 24.02.2025
- Oğlunun elini öpen o örnek anne / 21.02.2025
- ‘2010 referandumunda neredeydin TÜSİAD?’ / 19.02.2025
- Bütçe açığı vatandaşın sırtında / 18.02.2025
- ‘Sen peygamber değilsin fakat vezirsin’ / 15.02.2025
- Teröristbaşının çağrısı ne anlama geliyor? / 01.03.2025
- Duma’da tarihi MEM toplantısından 12 yıl geçti / 28.02.2025
- Gelir adaleti, enflasyon sebebi olamaz / 26.02.2025
- Muhalefet, ‘Biz de kalan yüzde 50’yiz’ diyebilmeli / 25.02.2025
- Hedefler farklı, uygulamalar çok farklı! / 24.02.2025
- Oğlunun elini öpen o örnek anne / 21.02.2025
- ‘2010 referandumunda neredeydin TÜSİAD?’ / 19.02.2025
- Bütçe açığı vatandaşın sırtında / 18.02.2025
- ‘Sen peygamber değilsin fakat vezirsin’ / 15.02.2025