İtalyan restoran şefi Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Minguzzi'nun oğlu 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi 24 Ocak'ta bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıdan 14 gün sonra Ahmet yaşamını yitirdi ne yazık ki.
Kaykay malzemesi almak için arkadaşlarıyla gittiği Kadıköy'deki bitpazarında kendisine laf atan bir kişi tarafından beş yerinden bıçaklanan 14 yaşındaki Ahmet yaşam savaşını kaybetti.
Aile, iki hafta boyunca hastanede yaşam mücadelesi veren oğullarını hiç yalnız bırakmadılar. Malesef hayat mücadelesini kaybetti Ahmet.
Açıklama yapan anne ve baba;
"Çok acı çekiyoruz. Yaşayan bir ölü gibiyiz ama adaleti sağlamak için ayakta durmaya çalışıyoruz. Ahmet geri gelmeyecek biliyoruz ama başka çocuklar için mücadele etmeye devam edeceğiz" dediler.
Bu olay neticesinde aslında akran zorbalığı ve 18 yaş altı çocukların adli vakaları, karıştıkları suçlar ve işledikleri bu suçların kanun nezdindeki ceza karşılıkları da bir kez daha sorgulanır oldu.
24 yıl ceza ile yargılanmasına başlanan davada en çok 11 yıl yatacak ve topluma geri karışacak.
Bu katil zanlısı olan çocuğun ilk suçu da değil ayrıca.
Gebze'den rakamlar verecek olursak;
2024 yılında 13 - 17 yaş arasındaki 18 bin 400 gencimiz var.
824'ü adli vakaya karışmış ve ceza almış.
Bu oran her 100 çocuktan 5'ine tekabül ediyor.
Bu oran kabul edilebilir bir seviye değil.
Cezaevine giren çocuk sayısı ne acıdır ki bu sayılar.
Sadece bir ilçenin verileri bunlar.
Ülkemizdeki 922 ilçedeki durumu siz tahmin edin.
Parçalanmış aileler,
Ekonomik buhrandaki anne baba,
Eğitim ve öğretimden yoksun kalınma,
Şiddetin ve suçun alenen tv ve sosyal medyada meşrulaştırılması...
Gelinen durumun başlıca nedenlerden sayılabilir.
Dindar nesil yetiştireceğiz diye yola çıkanlar malesef suça bulaşmış, kayıp bir gençlik ile karşı karşıyalar.
Herkesin dini imanı kendine; bizim iyi insanlar yetiştirmek ve iyi bir toplum kurmak gayemiz olmalıdır.
Gençliğimizin içine düştüğü suç gerçeği ve bataklığı hepimizin ortak sorundur.
Gözümü ve gönlümüzü kapatmadan geleceğimiz gençlerimize her alanda sahip çıkmak kurtuluşumuzun anahtarıdır.
Eğitimsiz bir toplum şiddete ve suça bulaşıyor.
Gücü gücü yetene anlayışı toplumun her katmanında var olduğu sürece nice Ahmetlere yanacağız malesef.
En büyük gücün bilgi ve ilim olduğunu anlamak ümidi ile..
Kaykay malzemesi almak için arkadaşlarıyla gittiği Kadıköy'deki bitpazarında kendisine laf atan bir kişi tarafından beş yerinden bıçaklanan 14 yaşındaki Ahmet yaşam savaşını kaybetti.
Küçük çocuğun ölümü tüm Türkiye'yi kahretti. Ailesini ise yasa boğdu.
Aile, iki hafta boyunca hastanede yaşam mücadelesi veren oğullarını hiç yalnız bırakmadılar. Malesef hayat mücadelesini kaybetti Ahmet.
Açıklama yapan anne ve baba;
"Çok acı çekiyoruz. Yaşayan bir ölü gibiyiz ama adaleti sağlamak için ayakta durmaya çalışıyoruz. Ahmet geri gelmeyecek biliyoruz ama başka çocuklar için mücadele etmeye devam edeceğiz" dediler.
Bu olay neticesinde aslında akran zorbalığı ve 18 yaş altı çocukların adli vakaları, karıştıkları suçlar ve işledikleri bu suçların kanun nezdindeki ceza karşılıkları da bir kez daha sorgulanır oldu.
24 yıl ceza ile yargılanmasına başlanan davada en çok 11 yıl yatacak ve topluma geri karışacak.
Bu katil zanlısı olan çocuğun ilk suçu da değil ayrıca.
Gebze'den rakamlar verecek olursak;
2024 yılında 13 - 17 yaş arasındaki 18 bin 400 gencimiz var.
824'ü adli vakaya karışmış ve ceza almış.
Bu oran her 100 çocuktan 5'ine tekabül ediyor.
Bu oran kabul edilebilir bir seviye değil.
Cezaevine giren çocuk sayısı ne acıdır ki bu sayılar.
Sadece bir ilçenin verileri bunlar.
Ülkemizdeki 922 ilçedeki durumu siz tahmin edin.
Parçalanmış aileler,
Ekonomik buhrandaki anne baba,
Eğitim ve öğretimden yoksun kalınma,
Şiddetin ve suçun alenen tv ve sosyal medyada meşrulaştırılması...
Gelinen durumun başlıca nedenlerden sayılabilir.
Dindar nesil yetiştireceğiz diye yola çıkanlar malesef suça bulaşmış, kayıp bir gençlik ile karşı karşıyalar.
Herkesin dini imanı kendine; bizim iyi insanlar yetiştirmek ve iyi bir toplum kurmak gayemiz olmalıdır.
Gençliğimizin içine düştüğü suç gerçeği ve bataklığı hepimizin ortak sorundur.
Gözümü ve gönlümüzü kapatmadan geleceğimiz gençlerimize her alanda sahip çıkmak kurtuluşumuzun anahtarıdır.
Eğitimsiz bir toplum şiddete ve suça bulaşıyor.
Gücü gücü yetene anlayışı toplumun her katmanında var olduğu sürece nice Ahmetlere yanacağız malesef.
En büyük gücün bilgi ve ilim olduğunu anlamak ümidi ile..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Burhan Boran / diğer yazıları