Türk futbolunun iki dev çınarı Galatasaray ve Fenerbahçe hafta başında karşı karşıya geldiler.
116 yıllık rekabet...
400'den fazla maç yaptılar birbirleriyle.
Fakat son bir kaç yıldır yapılan açıklamalar, söylenen sözler, tutum ve davranışlar gösteriyor ki futbol karşılaşmasına değil de savaşa çıkıyorlar dedirtiyor.
Fair playe ve spora yakışmayacak bir çizgide götürüyorlar bu süreci.
Kazanmak için her yol mübahtır anlayışı ile hareket ediyorlar.
Milyonlarca insanın keyifle, eğlence için seyretmek istediği yarışı değersizleştirdiler.
Milyarlarca lira parayı, hem de büyük bir kısmını yabancı oyuncu ve hocalara vererek sokağa attılar.
Başarı var mı, yok.
Dışarda bir kupa var mı, yok.
Sorumlu yok.
Fakat borç çok.
Size bir yerden tanıdık geliyor mu bu durum.
Futbol nasıl yönetiliyorsa ülke de öyle yönetiliyor.
İki kutuba ayrılmış halk.
Sadece "Ben kazanayım da ne olursa olsun" diyen siyaset kurumu.
Birbirini sadece kötüleyerek ve suçlayarak seçmenine kendini daha iyi gösterme çabası.
Kazanmak için her yol mübah anlayışı.
Hep aynı terane maalesef.
Peki sonunda ne oluyor. Kaybeden yine Türk futbolu, yine Türk genci.
Türk halkı kaybediyor.
Kaybettiğimiz zaman da cabası.
Bize bunu reva görenler, her zamanki gibi baş tacı yapılıyor.
Metin Oktay ve Can Bartu bu günleri görse kahrederdiler.
Birbirlerinin formalarını giyip karşılıklı jübilede oynayan nesilden, seramonide el sıkışmayan 16'sı yabancı 22 tane sözde sporcuya evrilen durum.
Siz kupa kazanmak uğruna sporun ve futbolun kardeşlik ruhunu ayaklar altına aldınız. Paranız ve medya gücünüz ile insanları birbirine düşman etmeye çalışıyorsunuz.
Sizin şımarık hallerinizi kaldıracak ne dadınız ne de oyuncağınız bu halk.
Çekin ellerinizi Türk sporunun elinden.
Burdan saygıdeğer savcılara seslenmek istiyorum.
Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçu işleniyor.
Lütfen sabaha karşı 5 gibi bunları da alın soruşturmaya.
Bıktık bu beceriksiz kötü spor yöneticilerinden. Hesap verme zamanı geldi.
Saygılarımla...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Burhan Boran / diğer yazıları