Türkiye'nin bugün en büyük şansızlığı, Türk milletinin yaşadığı sıkıntıları görmezden gelen, yönettiği vatandaşlarla empati kuramayan siyasetçiler tarafından yönetilmesidir.
Yanlış anlamayın, iktidar böyle de muhalefet farklı mı? Elbette ki hayır.
Vatandaşlarına verdiği parayı, vatandaşların alım gücünün artmasını, kısaca gelir adaletini, "pahalılık" yani "enflasyon" sebebi olarak gören bir zihniyetten sizce ne beklenebilir?
Yıllarca hep "Ülkemizde talep enflasyonu var" yalanıyla milletimizi kandırdılar ve buna dayanarak vatandaşların gelirini kısmaya yönelik sıkılaştırma politikaları uyguladılar.
Halbuki, ekonominin temel hedefleri neydi: Gelir adaleti, sürekli büyüme ve tam istihdam.
"Enflasyon talep kaynaklıdır, dolayısıyla talebin baskılanması lazım" mantığıyla hareket edildiğinde söyler misiniz ekonominin birinci hedefi olan "gelir adaleti" nasıl sağlanabilir? Hedefiyle çelişen bir yol sizce doğru sonuca götürür mü?
Üstelik diğer iki hedefe yani sürekli büyüme ve tam istihdama da ulaşmanın tek yolu önce gelir adaletinin sağlanmasıdır.
Gelir adaleti sağlanmadan asla tam istihdama ulaşılamaz, bazen bir büyüme elde edilse de bu sağlıklı bir büyüme değil, hormonlu büyümedir.
Ülkemizde var olan maliyet kaynaklı enflasyonu, talep kaynaklı enflasyon olarak tanımlarsak, gelir adaletini sağlamamız asla mümkün olmaz.
İşin garip tarafı, ülkemizde talep enflasyonu olduğu konusunda iktidarla muhalefet hemen hemen aynı görüşte.
Bu konu, BTP Bursa İl Kongresi'nde konuşan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın da gündemindeydi. BTP lideri şu önemli tespitleri yaptı:
"Sayın AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş bir açıklama yaptı; 'Emekliye 10 bin lira daha verirsek, tasarruf etmez, parayı harcar' dedi. Bana şunun cevabını verin: Çok para verirsen enflasyon olur demekle Mustafa Elitaş'ın dediği arasında ne fark var? Aynı şeyi söylüyor."
"Hatta Mustafa Elitaş bunu muhalefete yaranmak için söylüyor. Çünkü söylediği şey, yıllarca 'Vatandaşa para verirsen enflasyon olur' cümlesinin bir versiyon anlatımıydı."
"Biz de yıllardan beri hep şunu savunduk: Bu millete para verirsen enflasyon olmaz. Çünkü bu millet para harcadığı için enflasyon olmuyor. Bu millet para harcayamadığı için enflasyon oluyor. Kavramları iyi anlamamız gerekiyor."
"Sayın Elitaş'a tabi biz de diyelim: Bu milletle dalga geçmeyin. Yeter. Bu ifade dalga geçmektir. Ama AK Parti'nin yönetim biçimine muhalefet eden genel muhalefet de yıllarca bu saikle muhalefet etti, bunu da bilelim."
Tabi, bu yanlışta iktidar ve muhalefet aynı görüşte derken BTP'yi tenzih edelim. Çünkü BTP, kurulduğu 2001 yılından bu yana Türkiye'deki enflasyonun talep kaynaklı değil, maliyet kaynaklı olduğunu vurguluyor. Bu sebeple de çözümün, vatandaşların gelirini kısmak değil, maliyetleri aşağıya çekmek olduğunu belirtiyor.
İşte gelir adaleti bu bakış açısıyla sağlanabilir, enflasyon ve pahalılık bu bakış açısıyla problem olmaktan çıkar.
BTP lideri Hüseyin Baş, çözüm konusunda da şunları söylüyor:
"Bu ülkede muhalefet de ekonomiyi düzeltecek bir formüle sahip değil. Kim bu formüle sahip? Elinde Milli Ekonomi Modeli olan Bağımsız Türkiye Partisi sahip."
"Çok basit tariflerle anlatıyoruz: Çiftçiyi destekle, hayvancıyı destekle, neyi sattıysan geri al, daha önce devlete olan fabrikaları devletleştir, devlet eli ile özel sektörü destekle, milletin cebi para görsün, bilimi takip et, teknolojiyi takip et, demokratik ol, hukuka dayan, ülkede ekonomik problem kalmasın. Bu kadar basit."
"Ama burada ince çizgiler, kodlar var. Nedir onlar: Devletleşeceksin. Bu birçok kişiyi rahatsız ediyor. Başta kimi? Örnek olarak TÜSİAD'ı. Niye? Çünkü devletle rekabet etmek durumunda kalacak, hayır. Burayı yanlış anlamayalım. Milli Ekonomi Modeli'nin anlattığı devletin yatırım politikalarında, devlet özel sektörle rekabet etmez. Bilakis özel sektörü de desteklemek ve dar gelirli vatandaşı desteklemek için bir devletçi anlayış vardır."
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, formülüne varıncaya kadar sunduğu bilimsel çözümlerle hem gelir adaletini sağlayarak vatandaşların alım gücünü artırıyor, hem devleti güçlü bir devlet haline dönüştürüyor, hem de üreterek, ticaret yaparak daha da zengin olmak isteyen iş adamlarının önünü açıyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu zifiri karanlık tablodan kurtulmasını istiyorsak, bu eşsiz modeli ülkemizde uygulayacak olan BTP'ye ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat vermeliyiz.
- Muhalefet, ‘Biz de kalan yüzde 50’yiz’ diyebilmeli / 25.02.2025
- Hedefler farklı, uygulamalar çok farklı! / 24.02.2025
- Oğlunun elini öpen o örnek anne / 21.02.2025
- ‘2010 referandumunda neredeydin TÜSİAD?’ / 19.02.2025
- Bütçe açığı vatandaşın sırtında / 18.02.2025
- ‘Sen peygamber değilsin fakat vezirsin’ / 15.02.2025
- Trump-FED kavgası: İkinci perde / 14.02.2025
- ‘Deli ol dünya senin kahrını çeksin’ dünyası! / 12.02.2025
- Gazze’yi alacak, finansı da İslam ülkelerinden / 11.02.2025