Yüce Allah Kur'an'ı Kerim'de hayatın gayesini işaret etmiştir. "Ben cinleri ve insanları ancak beni tanıyıp bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyat/ 56)
Bu sebeple hayatın gayesinin dışında davranış sergileyen her kim olursa olsun ziyandadır. İmtihan maksadıyla gönderildiğimiz dünya hayatında yolumuzu ve hedefimizi şaşırmamamız için bizi yoktan var eden Yüce Allah yol haritamızı da önümüze koymuştur.
Çağın Bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız yaptığı bir televizyon sohbetinde hayatın gayesinin kulluk olduğu konusunda aydınlatıcı bilgiler veriyor. Siz değerli dostlarımızla bir kısmını paylaşalım müsaadenizle:
"Her insanın bulunduğu konumdan hareketle cevap verirsek sadece dünya rahatını düşünen insan için dünya rahatını, geçim şartlarını, iyi bir kulvarda kazanmak diye tarif edebiliriz.
'Ben daha ciddi daha ötelere varan bir düşünceye malikim' deyip maneviyat ehli olduğunu kabul eden insanlar için de ahireti kazanmak olarak tarif edilebilir.
Bunun yanında 'benim hayatım iyi bir ahiret hayatı olsun' idealinde olanlar olabilir ama biz İslam'ın penceresinden Cenabı Hakk'ın maksadından yola çıktığımız zaman hayatın gayesinin Allah'a kulluk olduğunu görüyoruz.
Bu kulluk içerisinde hem dünyayı kazanmak hem de ahireti kazanmak vardır. Birisi için diğerini, diğeri için de öbürünü tercih etmeden her ikisini at başı yürütebilecek ne dünya için ahiretini ne de ahireti için dünyasını terk etmeyecek insan tipi insan modeli anlayışıdır geçerli olandır İslam'da.
Onun için de Kur'an-ı Kerim'de Cenabı Hak insanları kul olarak yarattığına onların da maksadının ancak Allah'a ubudiyet olduğunu beyan ediyor. İbadet ve kulluğu ele aldığımızda hem dünyayı hem de ahireti atbaşı yürüterek Allah'ın rızasını kazanmaktır.
Yani Müslüman öyle bir olgun tiptir ki dünyayı da kazanır ahireti de kazanır. Ama bütün bu ikisini niçin kazanır? Allah benden razı olsun, Allah beni sevsin, ben onu seveyim ondan razı olayım diyedir. O bakımdan hayatı değerlendirmede en yüksek ideal ve de gaye İslam'ın insana kazandırdığı bu bakış tarzıdır. Birini tercih edip ötekini reddetmiyorsun.
Mesela sadece dünyayı kazanmak olduğunu düşünürsek insan bulunduğu mevkide rütbede en doruk noktayı elde etmek için gayret eder ahireti de inkâr ettiği için O noktaya varabilmek için her türlü vasıtayı kabul eder. Veya o şekilde kendini şartlandırır.
İnsan tüccardır. Doruk noktada bir tüccar olacaktır. Hayat bu ya bundan başkası yoktur onun için. O zaman onun için yalan hile vesair gibi entrikalara insanın bürünmesi çok tabiidir.
Veya bir öğretim görevlisidir ideal bir ilim adamı olabilmek için kendi bazında kendi çapında. Bütün dünyası odur oraya şartlanır.
Ama bunun için de her türlü vasıtayı meşru kabul eder. Vasıtalar gayrimeşru olmuş olsa da. Bunu çoğaltabilirsiniz meslek gruplarına göre.
Sadece ahireti tercih eden insan için de tamamen dünyayı reddetme gibi mistik bir hayat tarzı vardır. İdeal olanı ne odur ne de budur.
Allah'a kulluktur asıl olan. Kullukta hem dünya değerlenecek hem de ahiret. Yani hem siz dünya hayatınızı değerlendireceksiniz hem de ahiret hayatınızı kazanacaksınız. Çünkü dünya ahiretin tarlasıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş Enstitüsü / 22 Haziran 1998)
- Orta yol güvenli yoldur / 25.02.2025
- Gurur ve bencillik çağın hastalığı oldu / 24.02.2025
- Allah’ım bizi Ramazan’a ulaştır / 22.02.2025
- Çözümün ve umudun adresi BTP / 21.02.2025
- Gayreti boşa gidenler ve Gaşiye Suresi / 20.02.2025
- Hüseyin Baş TÜSİAD’ı farklı açıdan eleştirdi / 19.02.2025
- Türkiye’de eleştirmek suç oldu / 18.02.2025
- Asıl dostumuz Allah’tır / 17.02.2025
- Allah’ın düşmanlarını dost edinenler! / 15.02.2025