Zaman öyle bir zaman oldu ki sohbet eden de sohbet dinleyen de azaldı. Ehl-i sohbet, sözünün dinlenmediğini görünce, susmayı ya da daha az konuşma yolunu seçti. Çünkü gurur ve bencillik toplumda genel geçer ölçü halini aldı. Kimse başkasından nasihat almak ya da eleştirilmek istemiyor.
Çağın hastalığı halini alan gurur ve bencillik duygusu sayesinde büyük sözü dinlemektense elindeki telefonun esiri olmuş aklıselim zekâdan çok, yapay zekâyı rehber edinerek modern çağın kölesi haline dönmüştür.
İnsanlar artık İslam itikadıyla ya da fikriyatıyla düşünmüyor. Kur'an ve Sünnet penceresinden bakmak yerine; batılın, şeytanın ve nefsinin penceresinden bakıyor; onların istediği gibi düşünüyor. Evde, işte, sokakta veya herhangi bir yerde birine sohbet ya da nasihat etmeye kalkışınca; maddi, manevi, ateş hattına girmiş oluyorsunuz. Hele bir de kişinin bencilliği ve gururu var ise onun nasihat dinlemesine engel olmaktadır.
Her derdin çaresi olduğu gibi elbette bu derdin de çaresi vardır.
Bu konuda yine Ehl-i Beyt öğretisine ihtiyaç duyuyoruz. Bu hassas noktada Hz. İmam Hasan (a.s.) kişilerin nasihat dinlemesine engelin gurur hastalığı olduğunu haber veriyor: "İbadet etmek isteyen, onun için temizlenmelidir. Müstehab ameller, farzları engellerse onları bırakınız, yakîn, kurtuluşun sığınağıdır. Yolculuğun uzaklığını hatırlayan, ona hazırlanır. Akıllı adam, kendine nasihat etmesini isteyen kimseye hile yapmaz. Sizinle öğüt arasında (öğüt almanızı engelleyen) gurur perdesi vardır. (Gurur ve bencillik kalkmadıkça öğüt etkili olmaz). İlim, öğrenenlerin mazeretini ortadan kaldırdı, geçersiz kıldı. Vakti biten her kişi mühlet ister, fırsatı olan kişi de işlerini sonraya ertelemekle oyalanır." (İmam Hasan, Prof. Dr. Haydar Baş, s.101-102).
Gurur ve bencilliği bir yana bırakıp, bize yol gösteren, nasihat eden dostlar bulup onlardan istifade etmek elbette çok kârlı bir iştir. İlmin kapısı Hz. Ali (a.s.) bunu ne güzel ifade ediyor: "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum."
Mutlu bir yaşamı hayal edenler, doğru bir yol bulup doğru insanları dost edinerek aşırılıklardan kaçınıp orta yolu tercih ettikleri takdirde daha az risk altına girerler. Orta yol güvenli yoldur.
Yüce Allah bizlerin orta yolu tercih etmemizi istemiştir:
"Böylece sizi vasat bir ümmet kıldık ki, insanlara karşı Şahitler olasınız. Peygamber de sizin üzerinize şahit olsun…" (Bakara/143)
Yüce Allah ilahi buyruklarıyla dünya hayatının bir imtihan süreci olduğunu beyan etmiş, biz kullarından ne dünya için ahiretimizi ne de ahiret için dünyamızı tercih etmememizi istemiş. İlahi buyruklar ve büyüklerin sözleri Müminlerin iki kanatlı kuş misali bir kanadını dünya diğer kanadını da ahiret için çırpmasının gereğine işaret etmiştir.
- Allah’ım bizi Ramazan’a ulaştır / 22.02.2025
- Çözümün ve umudun adresi BTP / 21.02.2025
- Gayreti boşa gidenler ve Gaşiye Suresi / 20.02.2025
- Hüseyin Baş TÜSİAD’ı farklı açıdan eleştirdi / 19.02.2025
- Türkiye’de eleştirmek suç oldu / 18.02.2025
- Asıl dostumuz Allah’tır / 17.02.2025
- Allah’ın düşmanlarını dost edinenler! / 15.02.2025
- Mübarek gün ve geceler Allah’ın kullarına ikramıdır / 14.02.2025
- Berat Gecesi tövbe, kurtuluş ve değişim için bir fırsattır / 13.02.2025