Berat Gecesi ile alakalı 2 hadis-i şerifi paylaşarak makalemize başlamak isteriz:
"Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem'den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asi olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. (Buhârî, et-Tergîb ve't-Terhib, II, 118).
"Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneş doğuncaya kadar dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar 'Tövbe eden yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığına şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Daha ne gibi istekleri varsa istesinler, vereyim' buyurur." (İbn Mâce, İkametüs-Selah l9l, H.No: l388 I/444)
Yukarıdaki hadis-i şerifte beyan edildiği üzere, mademki; "Yok mu rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir hastalığa müptela olup şifa isteyen, afiyet vereyim. Yok mu daha başka isteği olan. Yerine getireyim" gibi çok açık bir müjde içeren haberi duyup da bu geceyi gaflet ve delaletle geçirmek kadar abes bir iş olmasa gerektir. Madem insanoğlu menfaatine düşkündür. Bundan daha büyük menfaat olur mu? O zaman akıl sahipleri bu gecenin kıymetini bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar.
Hadis-i şeriflere baktığımız zaman Berat Gecesi'nde büyük kurtuluş olduğunu görüyoruz. Ama aynı hadis içerisinde tehdit ve zorluk da olduğunu unutmamak lazımdır.
Evet, bu gece büyük bir berat var, büyük bir kurtuluş var. Ancak bu affın ve beratın kapsamı dışında kalacaklar da var. Verilmek istenen mesaj, bütün olarak ele alınmazsa verilen mesajın bir manası kalmaz.
Burada bir hatırlatma lüzumu hissediyoruz: Herkes kendini müjdenin muhatabı görüyor, tehdidi üstüne alan yok. Hani derler ya "suç altından gömlek olmuş, üstüne giyen olmamış" mantık aynı mantık! Sevap bana, günah sana!
Evet, Allah böyle gün ve geceleri Muhammed ümmetine fırsat olarak vermiş ama bazı şartlar da istemiş. "Ey kulum değişeceksin, değişmeden değişim istemek hakkın değildir."
Bu gece geri dönmemek üzere tövbe edeceksin, pişmanlık duyup Allah'ın huzurunda acizliğini ilan edeceksin. Azameti karşısında boyun büküp secdeye kapanıp ah edip gözyaşı dökeceksin. Berat kapsamı dışında kalan bütün suçlarından da döneceksin yoksa da avucunu yalarsın...
Bu tespitleri Allah dostlarının gönül sohbetlerinden, fikir zenginliklerinden istifade edebildiğimiz oranda aktarıyoruz.
İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibadet ve tâatla geçirmek ve namaz kılmak sevaptır.
Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah'a şöyle dua etmiştir: "Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen seni sena ettiğin gibi yücesin." (et-Tergib, II, 119, 120).
Bu gecenin sırrına ermek ve beratını kolay almak isteyenlerin yapması gerekenler:
"Önce samimi bir tövbe! Sonra bizi berat kapsamı dışında tutan alışkanlıklarımıza veda! Sonra yöneliş ve yakarış." Ancak öyle berat alınır.
Bu geceye mahsus bir de namaz vardır. "Hayır Namazı" denilen bu namaz, her rekatta bir Fatiha ve 10 defa İhlas Suresinin okunması şeklinde kılınacak yüz rekâtlı bir namazdır. (2 rekâtta bir selam verirsiniz) Kılabilenler gücü yetenler kılarsa istifade eder.
Bu namazın uğuru her yöne dağılır. Önce gelen büyük zatlar, bu namazı toplu halde cemaat halinde kılarlardı. Bu namazın çok fazileti ve çok sevabı vardır.
Hasan Basri (r.a.) gelen rivayete göre şöyle demiştir:
Otuz sahabeden dinledim. Bu namaz için bana şöyle dediler: Her kim bu namazı Berat Gecesi kılarsa, Allah-ü Teâlâ'nın yetmiş nazarı ona ulaşır. Her namazda, kendisinin yetmiş ihtiyacı yerine gelir. Bunların en küçüğü, Allah-ü Teâlâ'nın mağfiretidir. (Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali / Prof. Dr. Haydar Baş /sayfa 805)
Berat Gecesi'ni idrak eden herkes, Yüce Allah'ın (c.c); "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" (Zümer, 39/53) müjdesinin farkına varmalıdırlar.
- Cömertlik, darlıkta ve bollukta vermektir / 12.02.2025
- Ramazanın habercisi Şaban-ı Şerif ayıdır / 11.02.2025
- Sırat-ı Müstakim ne demek? / 10.02.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025