Hz. Bilal-i Habeşi Habeşistan'dan satın alınan zenci bir köle olup Peygamber Efendimizin (s.a.a) müezzini ve üstün sahabelerinden biriydi. Bilal, İslam dininin eşitlik ve adalet sloganıyla zuhur etmesi üzerine İslam dinini kabul etmiş, bu nedenle türlü işkence ve eziyetlere maruz kalmış ve inancından taviz vermemiş, sahibi Ümeyye b. Halef'in işkenceleri altında "Allah birdir" diye haykırmıştır. Bilal, Efendimizin (s.a.a) hicretinden sonra Medine'ye hicret etmiş Efendimize müezzinlik yapmıştır.
Hz. Bilal-i Habeşi Allah Resulü'nün (s.a.a) çok vefalı bir sahabesiydi. Bütün savaşlarda Allah Resulü'nün yanında hazır bulunmuştu. Salih bir genç olan Bilal-i Habeşi dinini korumak için bütün zorluklara tahammül etti ve ömrünün son anına kadar sabır ve direniş gösterdi.
Resûlullah'ın rıhletinden sonra Hz. Bilal-i Habeşî İmam Ali hariç diğer halifelere biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur.
Hilafet bağlamında Bilal'in tavrı hakkında tarihte fazla bir şey zikredilmemiştir, ama aktarılan veriler onun hilafete muhalif olduğunu yansıtmaktadır. Burada onun muhalefet ettiği iki örneği aktarıyoruz:
Tarihte yer aldığı kadarıyla "Bilal, Ebubekir'e biat etmekten sakınmış ve halife Ömer ona serzenişte bulunarak şöyle demiştir: "Seni kölelikten özgürleştiren Ebubekir'e biat etmeyerek mi kendisini ödüllendiriyorsun?
Bilal şöyle der: "Ebubekir beni Allah için özgürleştirdi ve beni Allah'a bıraksın. Ama beni özgürleştirmede bunun dışında başka bir hedef taşıyorduysa, ben buyum. Ben Allah Resulü'nün halife karar kılmadığı bir kimseye biat etmem. Lakin Allah Resulü'nün halife karar kıldığı kimseye biat etmek kıyamet gününe dek boynumuzun borcudur."
Bunun üzerine Ömer sinirlendi ve Medine'yi terk etmesini söyledi ve Bilal de Şam'a gitti." (Kumî, Şeyh Abbas, Sefinetü'l-Bihar, c.1, s.389, Daru'l-Üsve, 1416 h.k; İmam Hasan Askeri (a.s) tefsir, s. 622.)
Diğer bir rivayette şöyledir: Hz. Bilal, Allah Resulü'nün (s.a.a) müezzini idi. Bu yüzden Allah Resulü'nün (s.a.a) vefatından sonra Hz. Ali'ye (a.s) çok saygı duyuyordu. Diğerlerine asla biat etmedi ve şöyle buyurdu:
"Ben Allah Resulü'nün (s.a.a) tanıtmadığı bir kimseye biat etmem. Allah Resulü'nün (s.a.a) tayin ettiği kimseye ise kıyamet gününe kadar biatli haldeyim."
Ömer şöyle dedi: "Babası yok olasıca! O halde artık burada durma."
Bunun üzerine Bilal-i Habeşi, bir grupla birlikte Şam'a gitti ve orada vefat etti.
Hilafet sistemi için ezan söylemeyi kabul etmemek
Bilal, Allah Resulü'nün vefatından sonra halifeler için ezan söylemeyi kabul etmedi ve onların isteğini reddetti. Neticede de onlar tarafından Şam'a sürgüne gönderildi ve orada Ömer'in hilafeti döneminde Hicrî-Kamerî on sekizinci yılda Hakk'a kavuştu.
Bu cesaret ve direniş nedeniyle İmam Sadık (a.s) onun hakkında şöyle buyurmuştur: "Bilal Allah'ın salih kuluydu. O, ben Peygamberden (s.a.a) sonra kimse için ezan okumayacağım diye söylemiştir. Onun bu işten çekilmesi ve hilafet sistemine tabi müezzinlerin iş başına gelmesiyle ezanın bir kısmı (hayya âla hayru'l-amel) silindi.
- Ağaç mucizesi ve Mescid-i Şecere / 12.02.2025
- Bir yıl boyunca yıkanmayan kadın: Hint / 11.02.2025
- Musab bin Umeyr / 10.02.2025
- Ammar bin Yasir’in şehadeti ve melun Muaviye / 08.02.2025
- Kuba (Takva) Mescidi / 07.02.2025
- Hz. Hacer annemiz ve zemzem / 05.02.2025
- Allahümme Lebbeyk / 03.02.2025
- Yalancı deccallar / 01.02.2025
- Zalim Nemrut’un ibretlik ölümü / 31.01.2025