Umre nasihatleri yazı dizimizi ziyaret esnasında yapılan ibadetlerin sır ve hikmetlerinden bahsederek bitirmek istiyorum. Bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Makalat adlı eserindeki "Sır ve Hikmet Kaynağı Hac" makalesinden istifade edeceğiz. Bildiğiniz gibi Hac, İslam'ın beş şartı arasında bulunmaktadır. Umre, Hac ile eş değerde değildir. Ama Umre'de, Hac'daki gibi ihrama girmek, tavaf etmek, sa'y etmek gibi fiillerin yaşanması aynıdır. Şimdi bu fiillerin hikmetleriyle ilgili bölümünü Haydar Hocamızın eserinden aktarmaya çalışalım:
İhrama girmek: Ölümü düşünmek (tefekkür-ü mevt) günahların terki, amellerin kısaltılması ve ihtirasların azaltılmasında ve de kalbi rikkate gelerek hüzünlenmesi ve Hakka meyil etmesi büyük tesir icra eder. Ölmeden evvel ölümü yaşamak, ölümden sonrasına hazırlık için şarttır. Ölümü tefekkür çoğu kez hayali zorlayarak olmaktadır. İşte Hac esnasındaki ihrama girmek ölümü hayalden de öte müşahhas bir vaka olarak yaşatan bir ibadettir. Sanki herkes, bembeyaz kefenini giymiş, âlem-i bekanın kapısını çalmaktadır. Günahı ve sevabıyla bütün hayal bir film şerdi gibi göz önünden geçmektedir.
Tavaf: Tevhit şuuru için, vuslat yolunda Hakk'a seyr-u sülûkun canlı bir ifadesidir. Bu bir dönüştür ki bütün kâinatın zerreden küreye dönüşü hem de zikir cümbüşü ile anlatılır. Bu dönüş ki ,"Geliş O'ndandır, dönüş O'nadır." (Bakara;156) gerçeğinin bir ifadesidir. Tavafta Hakk'a seyr-i sülûk'un kalp, akıl, dil ve topyekûn azalarla ve hem zikrullah ile hem de Kâbe gibi vasıtalar ve vesilelerle yapılmasının tembih ve işaretleri vardır. Kısaca tavaf Hakka gidişin efradını cami şümullü bir ifadesi ve bir remzidir.
Sa'y etmek: Fıtratlarda meknuz olan arayışın bir ifadesidir. Her insanın -bila istisna- aradığı, Rabbidir." Sa'y bu arayışı sembolize etmekte ve yaşatmaktadır.
Asrı Saadeti yaşamak: Hac ya da umre Mekke ve Medine gibi Mukaddes mekânlarda cereyan eder. Buralar aynı zamanda Resulü Ekrem (sav) başta olmak üzere bütün ashabın ayak bastığı bir kısmının halen yattığı mukaddes beldelerdir.
Ravza-i Mütahhara, Bedir, Uhud, Hendek, Sevr, Hira-Nur, Kuba, Cennetül Baki gibi mübarek mekânların bize neler hatırlattığı malumdur. Vahye sahne olmuş o toprakları, Âlemlere rahmet olan Resulü Ekrem'in yüzünü görmenin, sesini duymanın, o mekânları seyir edip, ibretle tefekkür etmenin müminlere neyi hatırlatacağı her türlü izahtan varestedir." (Prof. Dr. Haydar Baş /Makalat/sayfa; 230)
Yaşayanlarca malumdur ki Hac ya da Umre dünyanın her yerinden gelen farklı ırk ve kültürdeki Müslümanların mecburi bir araya geldiği toplanma yeridir. Bu kalabalık arasında sağlanacak temaslar ile birbirini anlamak, birbirinin derdiyle dertlenmek, birçok ortak problemlerin çözümü noktasında önemli çözümlere ulaşmak mümkündür.
Müslümanların başka dinlerden çok, kendi mensupları arasında diyaloga ihtiyacı vardır. Hac ve Umre bunun için en uygun ortamdır. Sır ve Hikmetlerine vâkıf olarak yapılacak Hac ya da umrenin faziletine ermek için mutlaka bilgi, aşk ve heyecana ihtiyaç vardır.
5 günlük bir yazı dizisi olarak hazırladığımız "Umre Nasihatleri" adı altında siz değerli dostlarımıza Umre ziyareti hakkında bir şeyler aktarmaya bazı uyarılar yapmaya çalıştık. Rabbim cümlemizin üzerinde tesirini ilhak eylesin. Âmin.
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025
- Umre nasihatleri -1- / 30.01.2025
- ‘Kutlu Dava’ kaderin olsun Oğlum! / 27.01.2025
- Kişi arkadaşının dini üzeredir / 25.01.2025
- Arkadaşlık ilişkileri nasıl olmalıdır? / 23.01.2025
- ‘Sabrın sonu selamettir’ atasözüne güzel bir yaklaşım / 22.01.2025