Fitnenin her çeşidi kötü ve tehlikelidir. Fitneler içerisinde en tehlikeli fitne mezhepçilik taassubundan kaynaklanan mezhepçilik fitnesidir.
Malum yazarın şu sözüne gelince: "Suriye rejiminin cellatları halka 'la ilahe illa Beşşar' dedirtiyorlar. Demeye zorluyorlar. Ve Hasan Nasrullah Beyrut meydanlarında hançeresini yırtarken öbür taraftan Beşşar'ı Allah'ın yerine koyan rejime desteğini sürdürüyor."
Verilen video adresinde gösterilen beş on kişi var sadece. Ve bu kişiler bulundukları yerde birkaç kişiye darp etme görüntüsünde "la ilahe illa Beşşar" dedirtiyorlar. Öncelikle Kur'an'ın dinine inanan her Müslüman bunun tevhide aykırı olup şirk olduğunu bilir. Ehl-i Sünnet'ten olsun veya Şia'dan olsun; Müslüman olan bir insan gerçekten Müslüman ise "la ilahe illallah"dan başka bir şeyi söylemesi ve kabul etmesi mümkün değildir. Şimdi çoğunluğu Ehl-i Sünnet kardeşlerimizden müteşekkil olan Mısır'da üç beş kişi "la ilahe illa Mursi" söyler veya birilerine söyletirse, burada Mısır halkını, bu hadiseden dolayı Mursi'nin şahsını daha da kötüsü Ehl-i Sünnet kardeşlerimizi ve inançlarını suçlamak, dünyada yapılan savaşların, dökülen kanların tek müsebbibi gibi göstermek ne iman ile ne akıl ile ve ne de insaf ile bağdaşır. Ama şu gayet açık ve net bilinmelidir ki; genelde bu durumlarda "la ilahe illallah" dan başka her hangi bir şeyi söylemek yahut söyletmek provokatörlükten öteye bir şey değildir. Bu işi yapan şayet Beşşar'ın adamları ve askerleri ise peki neden bunları basına vererek kendilerini mahkûm durumuna düşürüyorlar! Bunu da göz ardı etmemek gerekir.
Malum yazarın, Hasan Nasrullah'ı Beşşar Esad'ı savunduğu için kınamasına gelince: Bugün Beşşar Esad'ın karşısında en fazla ve en ağır bir şekilde yer alanlar binlerce Filistinli Müslümanı katleden siyonistler ve Irak'ta, Afganistan'da milyonlarca Müslümanı katlederek İslam coğrafyasına kandan, vahşet ve dehşetten başka bir şey getirmeyen haçlı zihniyetine sahip emperyalistler vardır. Malum yazar, Hasan Nasrullah'a karşı takındığı bu tavrı ile safını göstermiş olmuyor mu acaba? Malum yazar, Hasan Nasrullah'ın Beyrut'ta yüz bini aşkın Müslüman'a hitap ederek, Hz. Peygamber Efendimize hakaret edenleri kınaması ve var gücü ile bağırarak feryat etmesinden de rahatsız olmuş anlaşılan. Rahatsız olmasa idi içinde olanı şu cümleler ile, "Hasan Nasrullah Beyrut meydanlarında hançeresini yırtarken" dışa yansıtmazdı. Söz buraya gelmişken; malum yazara sormak lazım: Haçlı ve siyon zihniyet varlık âleminin en kutsalı Hz. Muhammed Mustafa'ya (s.a.a.) hakaret ettiği zaman, malum yazar haçlı ve siyon zihniyete karşı bir tepki verdi mi acaba, tepki verdiyse şayet nasıl bir tepki verdi?
Malum yazar, Hasan Nasrullah hakkında, "Bunu nasıl anlamalı ve nasıl yorumlamalıyız?" diye bir soru da soruyor. Bu soruyu sorarken de Hasan Nasrullah'ın "la ilahe illa Beşşar" diyenleri savunduğunu söylüyor. Bunun açıklamasını yukarıda yapmıştık. Ancak malum yazar ve benzerleri, bir bütün olarak Hasan Nasrullah'ı ve emsallerini anlamaları mümkün değildir. Zira Hasan Nasrullah ve emsallerini anlamak için onları, inandıkları değerleri ve mücadele ettikleri davalarını iyi tanımak gerekir.
Malum yazar yine şöyle diyor; Lakin Amerika'daki birkaç azgın Kıpti'nin yaptığı devleti ve bütün Amerikalıları bağlar mı? Nasrullah ise konuşmasında bu olayla ilgili ABD'yi devlet olarak sorumlu tutuyor." Malum yazar 11 Eylül'den sonra ABD'nin bir önceki başkanı George Bush'un yaptığı konuşmasında söylemiş olduğu, "Terörizme karşı yürütülen savaş bir haçlı seferidir" sözünü ne de çabuk unutmuştur. Malum yazar emperyalizme ve haçlı zihniyete gösterdiği hoş görüyü, onlar hakkında yazdıklarının çeyreği kadarını, ömrünü Müslümanların izzet ve onuru için Mücadeleye adayan, Filistin'deki mazlum Müslümanları koruma, himaye etme adına Siyonistlere karşı mücadeleyi kendisine bir ilke edinen Hasan Nasrullah'a ve emsallerine neden gösteremiyor acaba?
Malum yazarın şu sözüne gelince: "Suriye rejiminin cellatları halka 'la ilahe illa Beşşar' dedirtiyorlar. Demeye zorluyorlar. Ve Hasan Nasrullah Beyrut meydanlarında hançeresini yırtarken öbür taraftan Beşşar'ı Allah'ın yerine koyan rejime desteğini sürdürüyor."
Verilen video adresinde gösterilen beş on kişi var sadece. Ve bu kişiler bulundukları yerde birkaç kişiye darp etme görüntüsünde "la ilahe illa Beşşar" dedirtiyorlar. Öncelikle Kur'an'ın dinine inanan her Müslüman bunun tevhide aykırı olup şirk olduğunu bilir. Ehl-i Sünnet'ten olsun veya Şia'dan olsun; Müslüman olan bir insan gerçekten Müslüman ise "la ilahe illallah"dan başka bir şeyi söylemesi ve kabul etmesi mümkün değildir. Şimdi çoğunluğu Ehl-i Sünnet kardeşlerimizden müteşekkil olan Mısır'da üç beş kişi "la ilahe illa Mursi" söyler veya birilerine söyletirse, burada Mısır halkını, bu hadiseden dolayı Mursi'nin şahsını daha da kötüsü Ehl-i Sünnet kardeşlerimizi ve inançlarını suçlamak, dünyada yapılan savaşların, dökülen kanların tek müsebbibi gibi göstermek ne iman ile ne akıl ile ve ne de insaf ile bağdaşır. Ama şu gayet açık ve net bilinmelidir ki; genelde bu durumlarda "la ilahe illallah" dan başka her hangi bir şeyi söylemek yahut söyletmek provokatörlükten öteye bir şey değildir. Bu işi yapan şayet Beşşar'ın adamları ve askerleri ise peki neden bunları basına vererek kendilerini mahkûm durumuna düşürüyorlar! Bunu da göz ardı etmemek gerekir.
Malum yazarın, Hasan Nasrullah'ı Beşşar Esad'ı savunduğu için kınamasına gelince: Bugün Beşşar Esad'ın karşısında en fazla ve en ağır bir şekilde yer alanlar binlerce Filistinli Müslümanı katleden siyonistler ve Irak'ta, Afganistan'da milyonlarca Müslümanı katlederek İslam coğrafyasına kandan, vahşet ve dehşetten başka bir şey getirmeyen haçlı zihniyetine sahip emperyalistler vardır. Malum yazar, Hasan Nasrullah'a karşı takındığı bu tavrı ile safını göstermiş olmuyor mu acaba? Malum yazar, Hasan Nasrullah'ın Beyrut'ta yüz bini aşkın Müslüman'a hitap ederek, Hz. Peygamber Efendimize hakaret edenleri kınaması ve var gücü ile bağırarak feryat etmesinden de rahatsız olmuş anlaşılan. Rahatsız olmasa idi içinde olanı şu cümleler ile, "Hasan Nasrullah Beyrut meydanlarında hançeresini yırtarken" dışa yansıtmazdı. Söz buraya gelmişken; malum yazara sormak lazım: Haçlı ve siyon zihniyet varlık âleminin en kutsalı Hz. Muhammed Mustafa'ya (s.a.a.) hakaret ettiği zaman, malum yazar haçlı ve siyon zihniyete karşı bir tepki verdi mi acaba, tepki verdiyse şayet nasıl bir tepki verdi?
Malum yazar, Hasan Nasrullah hakkında, "Bunu nasıl anlamalı ve nasıl yorumlamalıyız?" diye bir soru da soruyor. Bu soruyu sorarken de Hasan Nasrullah'ın "la ilahe illa Beşşar" diyenleri savunduğunu söylüyor. Bunun açıklamasını yukarıda yapmıştık. Ancak malum yazar ve benzerleri, bir bütün olarak Hasan Nasrullah'ı ve emsallerini anlamaları mümkün değildir. Zira Hasan Nasrullah ve emsallerini anlamak için onları, inandıkları değerleri ve mücadele ettikleri davalarını iyi tanımak gerekir.
Malum yazar yine şöyle diyor; Lakin Amerika'daki birkaç azgın Kıpti'nin yaptığı devleti ve bütün Amerikalıları bağlar mı? Nasrullah ise konuşmasında bu olayla ilgili ABD'yi devlet olarak sorumlu tutuyor." Malum yazar 11 Eylül'den sonra ABD'nin bir önceki başkanı George Bush'un yaptığı konuşmasında söylemiş olduğu, "Terörizme karşı yürütülen savaş bir haçlı seferidir" sözünü ne de çabuk unutmuştur. Malum yazar emperyalizme ve haçlı zihniyete gösterdiği hoş görüyü, onlar hakkında yazdıklarının çeyreği kadarını, ömrünü Müslümanların izzet ve onuru için Mücadeleye adayan, Filistin'deki mazlum Müslümanları koruma, himaye etme adına Siyonistlere karşı mücadeleyi kendisine bir ilke edinen Hasan Nasrullah'a ve emsallerine neden gösteremiyor acaba?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehdi Aksu / diğer yazıları
- Eleştiri nedir ve nasıl olmalıdır? / 03.12.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012