Zaman hızla akıyor, geri gelmeyecek çok kıymetli bir hazine zaman…
Kıymetini bilen için büyük bir nimet, bilmeyen içinse büyük bir pişmanlık vesilesi… Allah kıymetini bilenlerden olmayı nasip eylesin.
Ramazan Bayramı'nı sanki dün kutlamış gibiyiz, yarın da Kurban Bayramı…
Şimdiden Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum, hayırlar, bereketler getirmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.
İnşallah milletimizin bir an önce ayıkmasına, millet olarak tek bilek tek yürek olmamıza vesile olur ki, yaşadığımız ve daha şiddetli yaşayacağımız badirelerden böylece kurtulalım.
Bayramları nasıl kutlayacağımızı merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamız pratik olarak bizlere göstermişti.
Bayram namazı, ardından topyekun bayramlaşma ve sonrasında da kurulan kahvaltı sofralarıyla mükemmel bir bayramlaşma örneğini göstermişti.
Onun Hakk'a vuslatından sonraki süreçte de bizler aynen öğrendiğimiz bu bayramlaşmayı sürdürüyoruz.
Kabir ziyaretleriyle vefat etmiş olanlarımızın da bayramları kutlanır, sonrasında eş, dost, akraba ziyaretleriyle büyüklerin ellerinden öpülür, çocuklar sevindirilir.
Dargınlar barışır, barıştırılır, hastalar ziyaret edilerek sevindirilir, fakirler gözetilir.
Kurban Bayramı'nın en büyük özelliği şüphesiz Allah'ın rızasını kazanmak için kurban kesilmesi.
Bildiğiniz gibi, "kurban" kelimesi "kurbiyyet"ten gelir, yakınlığı ifade eder.
Yani kurbanlık, et yemek için değil, Allah'a yaklaşmak, vuslat etmek için kesilir.
Bu niyetle kesildikten sonra, etinden istifade edilir, çevredekiler ve ihtiyaç sahipleri de istifade ettirilir.
Dini bayramlarımız, hakkıyla değerlendirilebilirse gerçekten birçok hikmetle doludur, bereketlidir, toplumun kaynaşmasına vesiledir.
Ama Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın da ifade ettiği gibi, "Milli bayramlarını kutlayamayanlar, dini bayramlarını kutlayamazlar."
Yine Sayın Baş, "Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz de, dini bütünlüğümüzün teminatıdır" derdi.
Bunlar etle kemik gibi iç içedir, birbirinden asla ayrılmaz.
Bugün bizler dini bayramlarımızı özgürce kutlayabiliyorsak bu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere kazandırdıkları sayesindedir.
Eğer vatanımızı düşmandan temizlemeseydi, Yunan'ı, İngiliz'i, Fransız'ı, İtalyan'ı denize dökmeseydi, bizleri esaretten kurtarmasaydı, bizler bugün bayram kutluyor olamayacaktık.
Bu sebeple, sadece milli bayramlarımızda değil, dini bayramlarımızda da Atatürk ve silah arkadaşlarını yad etmemiz lazım.
Tabii ki, bizleri dindar Atatürk gerçeğiyle buluşturan Hoş Geldin Atatürk eserini yazan, "Atatürk vatandır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı dualarımızda unutmamamız lazım.
Bayramlar bizler için aynı zamanda muhasebe ve istişare günleri olması gerekiyor.
Neler yaptık, ne yapmamız lazım, doğru muyuz, yanlış mıyız, hatalarımız neler, nasıl düzeltebiliriz… Bütün bunları ve benzerlerini muhasebe etmeliyiz.
Yanlış tercihlerin bizleri doğru sonuca götürmeyeceğini artık görmemiz lazım.
Bu duygularla tekrar bayramınız kutlu olsun ve Allah nice güzel bayramlara cümlemizi kavuştursun.
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025