Kök maaşın kökü

Sosyal medyada enteresan karikatür ve içerikler yayınlanıyor.

Emekli, sırtı dönük bir siyasiye soruyor…

Siyasi birisine benzetilmiş ama korkudan karikatürde siyasinin yüzü çizilememiş.

- Efendim! Emekli ne yiyecek?

- Kök maaşının kökünü.

Emekliye hepimizin anladığı gibi "bilmem nenin kökü" yerine "kök maaşının kökü" cevabı veriliyor.

Ciltlerle kitapların anlatamadığı trajediyi birkaç çizgi özetleyiveriyor. Karikatürü çizen sanatçıyı tespit edemedim ama kendisini tebrik etmek istiyorum. Emeklinin kök maaş meselesini çok güzel anlatmış.

Nehar Tüblek, Oğuz Aral ve Semih Balcıoğulları gibi çizerler dönemin siyasilerini yerden yere vurdukları halde hemen hemen hiç ceza almıyorlardı.

Tabii ki biz de hakaret ve küfür içeren hiçbir içeriğe müsaade edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Fakat bunun dışındaki eleştiriler serbestçe yapılmalıdır. Türk karikatürü siyasilerin baskıları yüzünden maalesef gelişmek bir tarafa adeta yok oldu.

Bunca baskıya rağmen yine de genç çizerler çok başarılı işler çıkarıyorlar.

Semercinin büyüme hikâyesi

Büyüme ile ilgili bir başka içerik de sosyal medyada en çok tıklananlar arasında yer aldı.

Bir şoför yanındaki arkadaşına büyümeyi anlatmak için semerci örneğini veriyor.

Bir semerci 10 çalışanı ile aylık 100 semer üreterek, tanesini 50 TL'ye satarak 5.000 TL gelir elde ediyormuş.

Semerci elemanlarından birini işten çıkarmış ve 9 elemanıyla 90 tane semer üretmeye başlamış.

Semerin fiyatına da 10 TL zam yapmış.

Sonuçta semercinin geliri 5.000 TL'den 5.400 TL'ye yükseldiği için semercinin cirosu %8 artmış.

Bunu ülke ekonomisi olarak düşünürsek ülke %8 büyümüş.

Fakat sonuç olarak:

1- Semere yaptığı zam enflasyonun yükselmesine

2- Çıkardığı işçi,  işsizliğe ve istihdamın düşmesine

3- Azalttığı semer sayısı da üretimin gerilemesine sebep olmuştur.

Fakat semerci nominal olarak bir önceki döneme göre 400 TL daha fazla ciro yaptığı için %8 bir büyüme kaydetmiş oldu.

İşte TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamları tam da bu mantığa göre işliyor.

Sonuçta enflasyon yükselmiş, işsizlik artmış ve üretim gerilemiş ama ekonomi bu hesaba göre yüzde 8 büyümüş. Tam da Türk tipi büyümeyi anlatan güzel bir örnek olmuş.

Bir Amerikalının dolar ve Çin analizi

"Çin kendisini bir süper güç olarak inşa ederek dolarımızın yerini alıyor. Tüm dünyada Brezilya gibi ülkelerin merkez bankalarında tutulan trilyonlarca doları tasfiye ediyorlar. Dolar çöküyor. Bu gidişle hayal edemeyeceğiniz bir enflasyonla Venezuela oluruz. Brezilya ve Çin bir ticaret anlaşması yaptı. Bunun anlamı eskiden ticaret yaptığımız Çin, Brezilya'dan ya da Brezilya Çin'den bir şey almak istediğinde her ikisi de paralarını ABD dolarına çevirmek ve sonra birbirlerine dolar olarak ödeme yapmak zorundaydı. Sonra bu dolarları ülkelerine geri getirir ve altın gibi bankalarda kasada korurlardı. Artık bunu yapmıyorlar. Kendi paraları ile ticaret yapıyorlar. Artık petro-dolar dönemi bitti."

Sosyal medyada bir Amerikalı hararetli bir şekilde dolar ile ilgili endişelerini dile getiriyor. ABD'li, Milli Para kullanan Çin ve Brezilya örneğini verirken aslında BRİCS ülkelerini kastediyor.  

Prof. Dr. Haydar Baş'ın taa 2005 yılında yaptığı tespitleri hatırlayın. Bu Amerikalı 18 yıl sonra aynısını söylüyor. Resmen dolar çöktü diyor. Milli Ekonomi Modeli'nin öngörülerini illa ki bir yabancıdan mı dinlememiz gerekiyor. Eğer gerekiyorsa ABD'liler bile doların çöktüğünü itiraf ediyorlar.