1 Ekim 2024 günü TBMM açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM partili milletvekillerinin elini sıkmakla başlattığı açılım ve saçılım sürecini daha da ileriye taşıyarak terörist başını Meclis'te konuşmaya davet etmesinin yankıları devam ediyor.
Gelen tepkiler üzerine MHP Genel Başkanı Bahçeli ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, iç cephe vurgusu yapmak zorunda kaldılar.
Onlara göre İsrail, Gazze ve Lübnan'dan sonra Suriye'ye geçecek ve Türkiye'yi hedef alarak milli birliğimizi bozmaya yönelik saldırılar başlatacak.
Gerçi daha önce Erdoğan, Gazze saldırıları nedeniyle İsrail'e girmekten falan bahsediyordu ama 3 ay sonra bu söylev tamamıyla değişerek İsrail'in Türkiye'ye saldıracağı tehlikesinin belirdiği bir ortama evriliverdi.
İsrail'in yayılmacı politikasını bilmeyen herhalde yoktur.
İsrail'in yayılmacı politikasına karşı durmak için Erdoğan'ın çağrısına ilk cevap veren maliye bakanı Mehmet Şimşek oldu.
Mehmet Şimşek, İsrail'in yayılmacı politikasının önüne geçmek için savunma sanayisini finanse etme gayesiyle kredi kartlarından 750 TL tahsil etme planını açıklayınca gelen tepkiler üzerine bu düşüncesinden de vazgeçmek zorunda kaldı.
Siyasetteki savrulma öyle bir hale gelmiş ki, Cumhurbaşkanı önce İsrail'e saldırmaktan söz ediyor daha sonra İsrail'in sınırlarımıza dayandığını ve bunun önlemlerin alması gerektiğini ifade ediyor çözüm olarak da iktidarın küçük ortağı terörist başının mecliste konuşturmayı iç cephenin tahkimi olarak bize yutturmaya çalışıyor.
Kesinlikle iç cephe kurulmadan dış cephede mücadele etmek mümkün değildir.
Atatürk bu konuda iç cephenin tahkim edilmesi gerektiğini, iç cephenin milletimizin birlik ve beraberliği ile güçlendiğini, dış cephenin ise ordumuzun düşmanla olan mücadelesi olduğunu ifade ediyor.
İç cephe kısaca milli birlik ve beraberliğimizi temsil ederken dış cephe tamamıyla silahlı kuvvetlerimizin düşmanla verdiği mücadeleyi tanımlamak için anlatılıyor.
İç cephenin tahkimi toplumsal mutabakatla, etnik ve mezhepsel farklılıkları aşmakla beraber ekonomide gelir dağılımını düzeltmekle mümkün olur.
Bu açıdan değerlendirildiği zaman iktidarın iç cepheyi tahkim mi ettiği yoksa zayıflattı mı büyük bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.
Terörist başını Meclis'te konuşturmak iç cepheyi güçlendirmek midir? Yoksa iç cephenin temeline dinamit koymak mıdır?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz destekli iç isyanlarla mücadele ederek iç cepheyi tahkim etmek için çok büyük çabalar sarf etti.
Ordumuz ve milletimiz Yunan işgalinden ziyade enerjilerini iç isyanları bastırmak için kullanmak zorunda kalmışlardı.
Bir tarafta İstanbul hükümetinin fitneleri diğer taraftan Kuvâ-yi Milliye karşıtı isyanların bastırılması fakirlik, yokluk ve cehalet iç cephemizi adeta felce uğratmıştı.
Atatürk Milli Mücadele'ye başlamadan önce iç cepheyi güçlendirmek için her türlü vasıtaya başvurdu.
Nihayetinde iç cephe tahkim edilince zaferler peş peşe gelmeye başladı.
Atatürk iç isyanları çıkartanlarla ve işgalcilerle oturup anlaşarak iç cepheyi tahkim etmedi.
İç cepheyi güçlendirmek istiyorsanız terörü, terörist başını ve onun arkasındaki güçleri etkisiz hale getirmek zorundasınız.
Anayasanın 66. maddesi iç cepheyi tahkim etmek için konulmuş bir maddedir.
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağı ile bağlı olan herkes Türktür."
Anayasanın 66. maddesi etnik ve mezhepsel farklılıkları ortadan kaldırarak tam bir birlik ve beraberlik sağlamaktadır.
Bu ırksal bir yaklaşım değil bilakis Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın ifadesi ile devletin vatandaşına bakışından ibaret olup toplumsal birliği sağlayarak imtiyazı ve eşitsizliği ortadan kaldırmaktadır.
Gelen tepkiler üzerine MHP Genel Başkanı Bahçeli ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, iç cephe vurgusu yapmak zorunda kaldılar.
Onlara göre İsrail, Gazze ve Lübnan'dan sonra Suriye'ye geçecek ve Türkiye'yi hedef alarak milli birliğimizi bozmaya yönelik saldırılar başlatacak.
Gerçi daha önce Erdoğan, Gazze saldırıları nedeniyle İsrail'e girmekten falan bahsediyordu ama 3 ay sonra bu söylev tamamıyla değişerek İsrail'in Türkiye'ye saldıracağı tehlikesinin belirdiği bir ortama evriliverdi.
İsrail'in yayılmacı politikasını bilmeyen herhalde yoktur.
İsrail'in yayılmacı politikasına karşı durmak için Erdoğan'ın çağrısına ilk cevap veren maliye bakanı Mehmet Şimşek oldu.
Mehmet Şimşek, İsrail'in yayılmacı politikasının önüne geçmek için savunma sanayisini finanse etme gayesiyle kredi kartlarından 750 TL tahsil etme planını açıklayınca gelen tepkiler üzerine bu düşüncesinden de vazgeçmek zorunda kaldı.
Siyasetteki savrulma öyle bir hale gelmiş ki, Cumhurbaşkanı önce İsrail'e saldırmaktan söz ediyor daha sonra İsrail'in sınırlarımıza dayandığını ve bunun önlemlerin alması gerektiğini ifade ediyor çözüm olarak da iktidarın küçük ortağı terörist başının mecliste konuşturmayı iç cephenin tahkimi olarak bize yutturmaya çalışıyor.
Kesinlikle iç cephe kurulmadan dış cephede mücadele etmek mümkün değildir.
Atatürk bu konuda iç cephenin tahkim edilmesi gerektiğini, iç cephenin milletimizin birlik ve beraberliği ile güçlendiğini, dış cephenin ise ordumuzun düşmanla olan mücadelesi olduğunu ifade ediyor.
İç cephe kısaca milli birlik ve beraberliğimizi temsil ederken dış cephe tamamıyla silahlı kuvvetlerimizin düşmanla verdiği mücadeleyi tanımlamak için anlatılıyor.
İç cephenin tahkimi toplumsal mutabakatla, etnik ve mezhepsel farklılıkları aşmakla beraber ekonomide gelir dağılımını düzeltmekle mümkün olur.
Bu açıdan değerlendirildiği zaman iktidarın iç cepheyi tahkim mi ettiği yoksa zayıflattı mı büyük bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.
Terörist başını Meclis'te konuşturmak iç cepheyi güçlendirmek midir? Yoksa iç cephenin temeline dinamit koymak mıdır?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz destekli iç isyanlarla mücadele ederek iç cepheyi tahkim etmek için çok büyük çabalar sarf etti.
Ordumuz ve milletimiz Yunan işgalinden ziyade enerjilerini iç isyanları bastırmak için kullanmak zorunda kalmışlardı.
Bir tarafta İstanbul hükümetinin fitneleri diğer taraftan Kuvâ-yi Milliye karşıtı isyanların bastırılması fakirlik, yokluk ve cehalet iç cephemizi adeta felce uğratmıştı.
Atatürk Milli Mücadele'ye başlamadan önce iç cepheyi güçlendirmek için her türlü vasıtaya başvurdu.
Nihayetinde iç cephe tahkim edilince zaferler peş peşe gelmeye başladı.
Atatürk iç isyanları çıkartanlarla ve işgalcilerle oturup anlaşarak iç cepheyi tahkim etmedi.
İç cepheyi güçlendirmek istiyorsanız terörü, terörist başını ve onun arkasındaki güçleri etkisiz hale getirmek zorundasınız.
Anayasanın 66. maddesi iç cepheyi tahkim etmek için konulmuş bir maddedir.
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağı ile bağlı olan herkes Türktür."
Anayasanın 66. maddesi etnik ve mezhepsel farklılıkları ortadan kaldırarak tam bir birlik ve beraberlik sağlamaktadır.
Bu ırksal bir yaklaşım değil bilakis Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın ifadesi ile devletin vatandaşına bakışından ibaret olup toplumsal birliği sağlayarak imtiyazı ve eşitsizliği ortadan kaldırmaktadır.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- Trikopis'in kahvesi / 03.09.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- Trikopis'in kahvesi / 03.09.2024