TBMM , Türkiye'nin gündeminde bulunan, gerek ulusal bütünlüğümüzü tehdit eden, gerekse birçok Mehmetçiğimizin ve de polisimizin şehit olmasına neden olan "terör" konusunda olağanüstü toplandı. Fakat, görüşme açılması AKP'li vekillerin oylarıyla reddedilince, terör gündemi rafa kondu ve meclis yeniden tatile girdi.Bir tarafta her gün ölen evlatlarımız, diğer tarafta tatil yapan vekiller. Bu arada Batılı dostlarımızdan(!) ülkemiz aleyhinde küstahça açıklamalar, küstahça uygulamalar, PKK terörüyle paslaşmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.Vekillerimiz ise yoğun tatil gündeminden müsait oldukları an, bu hakaretlere cevap verecekler, ama durun, şu tatil önce bir bitsin.ABD'nin tavsiyesini uyguluyorlar. Ne demişti ABD: "PKK konusundan çok sabırsızsınız". Bizim vekiller de bu talimattan aldıkları ilhamla, sabırla tatil yapma yoluna gittiler.Vekillerimiz yoğun tatil gündemiyle meşgulken, bakın dünyada ve ülkemizde neler yaşanıyor:Fransız devlet kanalı TV5, güya İstanbul'un güzelliklerini dünyaya tanıtmak için 24 saat kesintisiz gerçekleştirdiği yayında Türkiye'nin 4'te birini Kürdistan olarak gösteren haritaya yer verdi. Bu programda zaman zaman sözde Ermeni soykırımı da gündem edildi. İstanbul pis ve harabe olarak gösterildi, çirkin manzaralar dakikalarca verildi. Bol bol PKK eylemi gösterildi, propagandası yapıldı.Diyeceksiniz ki, "adamlar zaten bize gıcık, bu normal". Adamların bunu yapması normalde, böyle bölücü yanlısı bir programa THY, Turizm Bakanlığının ve de TRT'nin destek vermesi sizce normal mi? Siyasilerimizin, ülkemizin misakı milli sınırlarımızı reddeden haritanın yayınlanmasına gerekli tepkiyi vermemeleri normal mi?Pardon, vekillerimizin tatilde olduğunu bir an için unutmuşum.Her açıklaması magazin haber olan ve uyanık(!) olmasıyla meşhur Sayın Turizm Bakanımız konuyla ilgili inciler dizmiş. Bakın neler buyurmuşlar: "Bizim yanlış bir huyumuz var. Her şeyin, canımızın istediği gibi olmasını istiyoruz. Oraya bakanlık olarak yardım ettik. Genellikle program güzeldi, ama şiddetle reddedeceğimiz hususlar da vardı" "O program, güzel bir programdı. O çirkinlik hayati olabilir. Hayati olarak tepki koyduk, koyuyoruz. Bazı çirkinliklerin, görüntülerin dışında, o programa yardım etmekten pişmanlık duymuş da değilim".Bakanımız "program güzeldi" diyor ve verdiği destekten dolayı pişman olmadığını ifade ediyor. Ne de olsa Türkiye'nin tanıtımı söz konusu.Gerçi siyasilerimiz gerekli tepkileri koymadığı takdirde, bir sonraki haritada Türkiye diye ülke görmeyebiliriz, ama neyse ufak tefek ayrıntılarla(!) kafanızı bulandırmayayım. Yoksa "marjinal" diye lastik bir ifadeyi anlınıza hemen yapıştırıveriyorlar.Diğer önemli bir mevzu ise Telafer'de yaşanan katliam.Siyasilerimiz, sadece içi boş açıklamalarla durumun kontrol altında olduğu ifade edip duruyorlar. Günlerce, "Bakın Türkmenler sahipsiz değil, Kızılay ile birlikte gerekli yardımı gönderiyoruz" diyorlardı, ama yaşanan son olay durumun hiç de kontrol altında olmadığını ortaya çıkardı.Atalarımız ne demiş "yalancının mumu yatsıya kadar yanar" diye.Türkmenlerin katledildiği Telafer'e yardım malzemesi taşıyan Kızılay görevlilerine taciz edip, hukuk dışı davranışlarda bulunan ABD, Kızılay'ı Telafer'den kovdu. Ne diyelim bu bildiğimiz, namı değer, "ABD demokrasisi".Kızılay'dan yapılan yazılı açıklamada, "Irak halkının ve Telaferli kardeşlerimizin bu yaklaşımından rahatsız olanlar, Cenevre konvansiyonları ve uluslararası insancıl hukuka aykırı olarak, ekibimizi zaman zaman taciz etmiş, hukuk dışı uygulamalara maruz bırakmıştır" denildi.Siyasilerimizin sahip çıktığını göstermeye çalıştığı tek kapıda kapanmış oldu.Halbuki Telafer'de tam bir soykırım var. Kadın çocuk demeden insanlar öldürülüyor. Tecavüz, katliam ve işkence devam ediyor. Hükümet ise bu konuda hiçbir tepki ortaya koymadığı gibi, Telafer'de şehit olan soydaşlarımıza "terörist" yakıştırmasını bile yaptılar.Bu arada ABD Telafer'de 6 metre pisti bulunan bir hava üssü oluşturdu ve İncirlik'teki bazı askeri malzemeleri buraya naklediyor.Ama ne Başbakan'dan, ne Dışişlerinden ne de başka bir yetkiliden gerekli bir adım yok. Tabii ya, vekillerimiz tatildeydi, yine unutmuşum.Yine gündemde AB'de, hem de Avrupa Parlamentosu'nda "AB, Türkiye ve Kürtler" konferansı vardı. Burada konuşan Türkiye Karma Parlamento Komitesi Eşbaşkanı Lagendijk, "Hem Türkiye'nin, hem de Kürtlerin bir kavşakta olduğunu" ifade edip, PKK terörünün siyasallaşması tavsiyelerinde bulundu, çözüm istemeyen kesimin ise "milliyetçiler ve ordu" olduğunu ifade etti. Yani aynı TV5'in yayınladığı haritayı desteklercesine formüller devreye konuluyor, terör yandaşlarına burada söz hakkı veriliyor, vatanını sevenler ve TSK ise hedef gösteriliyor.Almanya ise Irak'ın kuzeyinde kurulan sözde Kürdistan bölgesinde, Erbil'de konsolosluk açtı. Aynı zamanda kente direkt uçak seferleri başlattı.Alman Konsolosu, "Konsolosluk, Alman hükümetinin talebi sonucu açılmıştır. Kürdistan'ın kalkınmasına yardımcı olmak istiyoruz" açıklamasını yaptı.İşte içimizden bazılarının girmek istedikleri AB bu. Her fırsatta senin yanında değil de bölücünün yanında yer alıyor ve onun önünü açıyor.Bizim Dışişleri ise sadece "bu uçakların Türk hava sahasından geçemeyeceği" açıklamasını yapmakla yetiniyor. AB Ortak Parlamento Komitesi Başkan Yardımcısı Andrew Duff'ın açıklamalarını ise hepiniz biliyorsunuz. Duff, "Türkiye, Avrupa'nın gerçek partneri olabilmek için klasik milliyetçi Kemalizm'le mücadele etmelidir. Devletin gücü azaltılmalıdır. Kemalizm reforme edilmeli ve bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarının duvarlarından indirilmelidir" demişti ve de Diyarbakır merkezli federatif bir yapıyı tavsiye etmişti.Vekillerimiz yoğun tatil gündeminde bu gelişmeleri değerlendirebilecek zamanı bulamadılar. Ne de olsa bu tavsiyeler, ifadeler ve uygulamalar müttefik(!) ABD ve dost(!) AB'den geliyor. Hiç müttefik ve dostlar bizim kötülüğümüzü isterler mi?Herhalde vekillerimiz de böyle düşündü ve tatile devam kararı aldılar.Ne diyelim, iyi tatiller.Böyle devam edilirse vekil olacak bir millet bulamayacaksınız, ama olsun, tatil daha önemli.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025