Halil Zafer SIĞIN: VAR Bİ HAYALİMİZ

Çıkıp sokaklarda ses tellerimi hiçe sayıp avaz avaz bağırsamda mı anlatsam!? Elinizden altın yumurtlayan tavuğu kaçırdınız diye; yok olmadı tüm utangaçlığımla damların çatısına mart kedisi gibi çıksam da mı anlatsam!?
 Pissst !!! denmeden, taşlanmadan en helalinden " cebinize her ay en az(asgari) 10.000 TL maaş + her ay kadın erkek yurdum insanı olduğun için 1.000 TL+ çalışan çalışmayan her ev kadınına her  ay 1500 TL ev kadını maaşı + 15.000 TL doğum parası + her çocuğa çocuk maaşı, evleneceklere karşılıksız kredi…

Çifçisinden sanayicisine; balıkçısından işçisine; memurundan emeklisine daha sayamadığım ama sizin çok iyi bildiğinizi sandığım mükemmel imkanları bu ülkenin öz kaynaklarına ve üreten insanına milli Türk Lirası parayı deste deste cebinize koymaya geldim desem…
Sizin için her birinize bir posta güverciniyle haber uçursam da "benim ülkemde fakirlik artık suç sayılıyor" pusulasını avcunuza kondursam; yok kardeşim ne diyorsun sen böyle!? biz hala anlamadık "anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az "!!! diyorsanız…

 Davulu iyide çalarım ha! Ramazan davulcusu gibi boynuma gururla taksamda mahalle mahalle, sokak sokak, köy köy, şehir şehir dolaşsam!  şu uyuduğunuz  "zifiri karanlıklar" daki deriiin uykudan şafak vakti uyandırsam; pencerinizden içeri yeni günün güneş ışığı olsam,  hanenize doğsam, hayır ve bereket olsam, huzur ve sükut olsam, kulağınıza küpe olsam, sağlık ve mutluluk olsam…

Desem ki müjdeler var benim yurdumun toprağına taşına, havasına suyuna, kuzusuna kurduna, balığına kuşuna; ve desem! ve eklesem! " Var bir hayalimiz " duyar mısınız!? Orda mısınız!?
O'na atalarından emanet bu Cumhuriyet için; bu vatan için; bu bayrak için; O koca yürekli millet için; baba devlet için…
Bak sana haykırıyor!! seni çağırıyor desem ! 29'unda Ülkesine Baş olmuş en genç Lider Hüseyin BAŞ'ın elini tutar mısın!! Onu kucaklayıp bağrına basar mısın?..

Rahmet minnet ve sevgiyle andığımız ve bir ömür boyu unutmayacağımız Hoca ATATÜRK Sayın Prof.Dr.Haydar BAŞ Bey demişti ki " beni kaçırdınız ama benim yetiştirdiğim bu ekibimi kaçırmayın "!!!
Dünya ve ülke olarak yaşadığımız bu süreçte; savaşların, afetlerin ve hastalıkların kol gezdiği; gelecekte yüksek bir ihtimal dahilinde susuzluk, kıtlık, açlık, sefalet ve adını bilmediğimiz nice tehlikeli dünya düzeninde; sayın BAŞ'ın yıllar öncesinden yazıp 2005 yılında Dünya'ya deklare ettiği ve 27 Şubat 2013'de Rus Duma Meclisinde mühürlediği Milli Ekonomi Modelini; ki bu bana göre insanlık için yeni bir yaşama sebebi ve biçimidir.
Aynı zamanda insanın gerçek kodlarına döndüğü mükemmel bir insani öğreti,insani yönetsellik ile toplumsal birliktelik ve hayatta kalmak için uluslar arası toplumsal sözleşme ve barış ve daha da önemlisi sürdürülebilir ekonomik bir dinamikliktir Milli Ekonomi Modeli.
 
Milli Ekonomi Modeli; derki "kaynaklar sınırsızdır ihtiyaçlar sınırlıdır sınırsız olan insanların ihtiraslarıdır.İnsanlığın doymak bilmeyen hırs ve aç gözlülüğüdür ". Neredeyse insanlık neslini olağan üstü tehdit eden, sağlıklı insan bedenine yerleşen ve ne elle tutulabilen ne gözle görülebilen mikroplar gibi ekonomimize bulaşmış ve musallat olmuş (kapitalizm yada liberal ekonomi) bana göre adı COVİT 99 dur.

Bize ölmeden musalla taşında canlı canlı işkence ederken; haberi olanın canını kurtarıp dört elle sarıldığı ve de çoktan hayallere dalıp nasıl zengin yaşayacağının planlarını yaptığı Milli Ekonomi Modeli ile acaba tanışmak zorunda olduğumuzun farkında mıyız!? Ne zaman bir elimiz yağda bir elimiz de balda hakkımız olana sahip çıkmayı öğreneceğiz…