Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
“Hümeze 1-2: ‘Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi ve başkalarını ayıplamayı ve servet biriktirip onu saymayı âdet edinenlere yazıklar olsun.’
22.11.2024 02:06:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"Hümeze 1-2: 'Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi ve başkalarını ayıplamayı ve servet biriktirip onu saymayı âdet edinenlere yazıklar olsun.'
Ey cemaat-i Müslimîn!
Malûmdur ki Cenab-ı Hakk iki cihan güneşi Peygamber Efendimizi bize iyi huyları öğretmek için göndermiştir. Dünya iyi huylu insanların varlığıyla toplumsal düzenini bulur. İnsanlar arasında saadet güneşi iyi huylardan doğar.
Kötü huylu adamlar geceye benzetilecek olursa iyi huylu insanlar da, nurlu gündüzler gibidir. İnsan insanlık zevkini iyi huylu insanların huzurunda duyar. İnsanı arkadan çekiştiren, yüz yüze geldiği zaman İnsana başka bir şekildi eziyet veren kimselere yazıklar olsun. İşte Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
'Ey iman edenler! Zanların çoğundan çekinin, çünkü zanların bazısı günahtır. Gizli şeyleri araştırmayın, birbirinizin ardından söz söylemeyin, biriniz ölü kardeşinin etini yemesini ister mi? İşte bu, ondan iğrençtir. Allah'tan sakının, Allah tövbeleri kabul eder, merhamet eyler.'
Bu ayet-i kerimeyle, böyle hareket eden insanları kötülüyor, bunların çok şiddetli bir azaba yakalanacaklarını haber veriyor ve bizi böyle işler yapmaktan men ediyor. Meclisimizde hazır olmayan bir din kardeşimiz, kendi aleyhinde söylenen sözleri müdafâ etmeye gücü yetmediğinden, onun hakkındaki çekişmeleri, Allah bir ölünün etini yemeye benzetiyor.
Bir ölünün etini yemek ne kadar çirkin ve iğrenç ise mecliste hazır olmayan din kardeşimizin gıyabında, kötü sözler söylemek de o kadar çirkin ve fenadır.
Hakiki Müslümanlar onlardır ki, ellerinden ve dillerinden Müslümanlara bir kötülük dokunmaz.
Onlardan yalan, gıybet, iftira çıkmaz. Her işittikleri sözü araştırmadan ortaya yaymazlar. Kimsenin malına, ırzına ve namusuna saldırmazlar. Herkes kendilerini, kendileri de herkesi severler.
Efendimiz buyuruyor ki:
'Kıyamet gününde bana en yakın bulunacak olanlar, iyi ahlâk sahipleridir. Bunlar kibirsizliklerinden herkesle konuşur ve görüşürler. Kıyamet gününde Benden en uzak kalacaklar da kötü huylu olanlardır ki, bunlar yalan yanlış, ağızlarına her gelen sözleri söylerler ve sözlerini türlü türlü eğip bükenlerdir. Müminlerin iman bakımından kâmilleri ahlâkı en iyi olanlardır. Bunlar, başkalarıyla hoş geçinirler, insanlara yakınlıkduyarlar, kendileriyle ülfet edilir.'
Dostluk etmeyen ve kendisiyle dostluk mümkün olmayan kimselerde hayır yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
Ey cemaat-i Müslimîn!
Malûmdur ki Cenab-ı Hakk iki cihan güneşi Peygamber Efendimizi bize iyi huyları öğretmek için göndermiştir. Dünya iyi huylu insanların varlığıyla toplumsal düzenini bulur. İnsanlar arasında saadet güneşi iyi huylardan doğar.
Kötü huylu adamlar geceye benzetilecek olursa iyi huylu insanlar da, nurlu gündüzler gibidir. İnsan insanlık zevkini iyi huylu insanların huzurunda duyar. İnsanı arkadan çekiştiren, yüz yüze geldiği zaman İnsana başka bir şekildi eziyet veren kimselere yazıklar olsun. İşte Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
'Ey iman edenler! Zanların çoğundan çekinin, çünkü zanların bazısı günahtır. Gizli şeyleri araştırmayın, birbirinizin ardından söz söylemeyin, biriniz ölü kardeşinin etini yemesini ister mi? İşte bu, ondan iğrençtir. Allah'tan sakının, Allah tövbeleri kabul eder, merhamet eyler.'
Bu ayet-i kerimeyle, böyle hareket eden insanları kötülüyor, bunların çok şiddetli bir azaba yakalanacaklarını haber veriyor ve bizi böyle işler yapmaktan men ediyor. Meclisimizde hazır olmayan bir din kardeşimiz, kendi aleyhinde söylenen sözleri müdafâ etmeye gücü yetmediğinden, onun hakkındaki çekişmeleri, Allah bir ölünün etini yemeye benzetiyor.
Bir ölünün etini yemek ne kadar çirkin ve iğrenç ise mecliste hazır olmayan din kardeşimizin gıyabında, kötü sözler söylemek de o kadar çirkin ve fenadır.
Hakiki Müslümanlar onlardır ki, ellerinden ve dillerinden Müslümanlara bir kötülük dokunmaz.
Onlardan yalan, gıybet, iftira çıkmaz. Her işittikleri sözü araştırmadan ortaya yaymazlar. Kimsenin malına, ırzına ve namusuna saldırmazlar. Herkes kendilerini, kendileri de herkesi severler.
Efendimiz buyuruyor ki:
'Kıyamet gününde bana en yakın bulunacak olanlar, iyi ahlâk sahipleridir. Bunlar kibirsizliklerinden herkesle konuşur ve görüşürler. Kıyamet gününde Benden en uzak kalacaklar da kötü huylu olanlardır ki, bunlar yalan yanlış, ağızlarına her gelen sözleri söylerler ve sözlerini türlü türlü eğip bükenlerdir. Müminlerin iman bakımından kâmilleri ahlâkı en iyi olanlardır. Bunlar, başkalarıyla hoş geçinirler, insanlara yakınlıkduyarlar, kendileriyle ülfet edilir.'
Dostluk etmeyen ve kendisiyle dostluk mümkün olmayan kimselerde hayır yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)