Tam kitabın ortasından şöyle bir cümle kurarak başlayayım.
Ben AK Parti'ye oy veren veya mensubu olan biri olsaydım şayet, (Allah korusun) vallahi de, billahi de sokağa çıkacak yüzüm kalmazdı!
Bu cümleden sonra ne yazsam boş zaten…
Arkadaş bu nasıl iştir. Ya arkadaş bu nasıl yüzdür.
Seçim çalışması yapan muhtelif partilerle çok sayıda lokasyonda gözlem yapma imkânım oldu. Bir Allah kulu iktidardan memnun değil. Dokunduğun herkes deyim yerinde ise beddua ediyor. İşim iyi gidiyor diyen bir kişi mi olmaz!
Herkes aynı anda bu kadar yoğun bir ekonomik krizin altında inim inim inlerken, AK Parti bu oyları nasıl ve nereden alabiliyor diye ayrıca sosyolojik bir tez çalışması yaptım. Buna tez çalışması demeye de gerek yok, saha analizi diyelim.
Hele de emekliler…
Nasıl tepkililer burada yazmam mümkün değil.
Analizimin çok kısa özeti şu:
Türkiye'de iktidar da, muhalefet de aynı merkezlerden dizayn ediliyor.
İster inanın ister inanmayın hiç umurumda değil!
Bunu ispatlamaya gerek var mı sizce.
İktidar AB'nin kapılarında diz çökmedi mi?
İsrail'e küfredip, arka kapılar ardında ve hatta günde 8 gemi göndererek, al gülüm ver gülüm yapmadı mı?
ABD'nin Suriye tarafında defakto bir devletçik kurmasına karşın, ne gibi bir yaptırımda bulundu?
6 ayda bir MB Başkanı değiştirmek suretiyle, ekonomide hangi iyileştirmeyi başarabildi?
140 devlette enflasyon yüzde 10'un altında iken, biz savaşta mıyız ki, bu oranlar Türkiye'de yüzde 200'lerde seyrediyor?
Gelelim muhalefete…
Allah aşkına CHP'nin saydığım bu gerekçelerden hareketle, AK Parti'den perspektif açısından ne farkı var?
CHP de AB'ci, ABD'ci, NATO'cu, kapitalist sistemden yana.
Eee… Fark nerede?
Peki, İYİ Parti…
Sadece biraz daha milliyetçi.
Başka…
Başka hiçbir farklı tarafı ve çözüme dair plan ve projesi yok.
Var idiyse neden duyamadık?
Geride kalanlar ise Meclis dışı partiler.
Peki, bu partilerde durum nedir?
Türkiye'de kağıt üzerinde 135 siyasi parti bulunmakta. Bunlardan sadece, 35'i seçimlere girme hakkını elde etmektedir. Peki, Meclis dışında bulunan partilere bakıldığında, vatandaşın ilgi odağı haline gelen ve ilk günden bu tarafa çözümleri ile siyaset sahnesinde yer alan parti hangi partidir?
Hiçbir yandaşlık veya angajmanlık olmadan, tam bir vatansever gazeteci sıfatımla, 33 yıllık tecrübeme dayanarak şu çıkarımı sizinle paylaşabilirim.
Türkiye'de yerli ve milli olan tek siyasi hareketin, Bağımsız Türkiye Partisi olduğu konusunda zerre şüphem yoktur.
Türkiye'de Atatürk ilke ve devrimlerine sonuna ve sonsuza kadar sahip çıkan ve çıkacak olan parti, BTP'dir.
Türk milletini ve devletini dünya lideri yapacak projelere ve kadrolara sahip hareket, BTP'dir.
Ekonomik krizi 6 ayda tümüyle ortadan kaldıracak olan parti, yine Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Asgari ücret ve emekli maaşları ne olacak gibi tartışmaların tümüyle sona ereceği dönem, BTP'nin iktidar olduğu dönem olacaktır.
Dünyaya gerçek anlamda örnek olacak olan bir Türkiye hayali, BTP iktidarı ile gerçek olacak. Çünkü bu siyasi hareketin, karşısında eğildiği tek bir güç bulunmamaktadır ve olmayacak da.
İnandığı ve uğrunda her türlü çabayı ve fedakârlığı gösterdiği en yüksek ideal, tam bağımsız Türkiye idealidir.
Bu partinin en keskin hatlarıyla belirlediği kırmızıçizgi, Atatürk'tür.
Atatürk bu parti için, hayat demektir.
Çok rahatlıkla denebilir ki, Atatürk'ün partisi, Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Bu seçimlerde BTP'nin adaylarına gösterilen ilgi, kayda değer oranda yüksektir.
BTP'nin genç Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın halkın gönlündeki karşılığını, bizzat sahada şahsen ben gözlemledim.
Hüseyin Baş için herkesin ortak görüşü ve kanaati şu oldu: Bu adam, geleceğin Cumhurbaşkanı olacak.
Saha analizinden son bir not.
Ciddi bir seçmen kesimi şunu söylüyor: Neden muhalefet partileri ortak bir noktada birleşip, bu işi erkenden bitirmiyor?
Neden olmasın.
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -2- / 30.01.2025
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -1- / 29.01.2025
- Tabut Otel ve devletçilik / 28.01.2025
- Muhalefet partileri gökten elçi mi bekliyor? / 27.01.2025
- Nutuk’u çok okuyun / 22.01.2025
- Harbiye Marşı'nı çok severim / 21.01.2025
- Teğmenler bu ülkenin namusudur / 20.01.2025
- Milli ittifak şart oldu! / 15.01.2025
- Anayasa 42-66-101 çarpmasın! / 09.01.2025