Günümüzdeki kimi aydınlara göre Avrupa Birliği yeni kurulmuş ve sadece ekonomik bir birliktelik gibi görülse de işin aslında görüldüğü gibi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu birliğe o dönemde dışlandığı için Osmanlı Devleti, din baskısını kaybetmekten çekinen Vatikan ve ABD ile birlikte hareket eden İngiltere katılmadı.
Aslında kutsal ittifak devletler arası ilişkilerde yeni bir anlayışın ortaya çıkmasına neden oldu. Bu anlayış batı devletleri içerisinde sistemli olarak ortaya çıkan ilk birliktelikti. Temelde Tanrısal hukuku yıkmaya çalışan Fransa'ya karşı kurulan bu birlik, dinsel ilkelere dayanarak Hıristiyan hukukunu devletler arası ilişkilerin temeline oturtmaya çalışmaktaydı. Bunu da Müslümanların temsilcisi durumundaki Osmanlı'yı kovup kıta dışında ki ABD'yi birliğe dahil ederek sağlamaya çalışılıyordu. Bu ittifakla beraber Hıristiyanlık, dünya dini haline gelecek ve Hıristiyan hukuku uluslararası ilişkilerde temel kural olacaktı.
Tarih ilerledikçe Osmanlı, kurtuluşu Avrupa'da görüyor ve oraya doğru kör yürüyüşüyle yürümeye çalışıyordu. Avrupa da bunu fırsat bilip Osmanlı Devletini kurtlar sofrasına çeviriyordu. İşte bu yakınlaşma isteklerinden birisi Tanzimat Fermanı'dır. Bu fermanla beraber Osmanlı ilk defa batılaşacağının işaretini vermiş oldu. Bu fermanla batılı devletlere hoş görünebilmek için azınlıklara uygulanan; fakat yokmuş gibi gösterilen bir sürü haklar verildi. Farklı olan sadece gayr-i müslimlere askerlik yapma şartı getirildi. Fakat işlerine gelmeyen bu uygulama daha sonra azınlıkların isteği üzerine yürürlükten kaldırıldı. Osmanlı'nın durumu; kelebeğin yanmasına sebep olacak ateşe uçması gibiydi.
Tanzimat'la beraber ilişkilerin düzeleceğini zanneden sözde aydın gurubu yanıldığını bir türlü anlayamadı Hatta bu ferman Avrupa devletlerinin daha da işine geldi. Hakların uygulanmadığını ileri sürerek Osmanlı'nın iç işlerine daha fazla müdahale eder duruma geldiler .Tanzimat'la başlayan fakat biraz sonra bahsedeceğimiz Islahat Fermanı ile batılılaşma ve azınlıklara hak vermedeki azıtma ile koca Osmanlı Devleti, dizlerinin üzerine çökertilmeye çalışıldı.
Bütün bunlar yaşanırken Avrupa'da istenmeyen davranışlar ve devletlerin kendi menfaatleri Avrupa'nın birlikteliğin yıkılmasına sebep oldu. Yarım asra yakın devam eden bu birliktelik nihayet sona erdi. Rusya Avrupa önemli bir güç olunca, İngiltere ve diğer Avrupa devletlerine rağmen Osmanlı topraklarına saldırdı. Koca Osmanlı topraklarını sadece kendisi yemeye çalışınca Avrupa'da Rusya ya karşı askeri birlik kuruldu. 1853-56 Kırım Savaşında Rusya'ya karşı Osmanlı'nın yanında İngiltere, Fransa, İtalya gibi devletler yer aldı. Hedef; Avrupa'nın siyasi dengesini korumak, Osmanlı'yı sistemli bir şekilde çökerterek kültürel ve siyasi olarak da yok etmekti. Bu konuda aceleci davranan Rusya'ya da gerekli ceza gecikmeden verilmiş oldu.
Aslında kutsal ittifak devletler arası ilişkilerde yeni bir anlayışın ortaya çıkmasına neden oldu. Bu anlayış batı devletleri içerisinde sistemli olarak ortaya çıkan ilk birliktelikti. Temelde Tanrısal hukuku yıkmaya çalışan Fransa'ya karşı kurulan bu birlik, dinsel ilkelere dayanarak Hıristiyan hukukunu devletler arası ilişkilerin temeline oturtmaya çalışmaktaydı. Bunu da Müslümanların temsilcisi durumundaki Osmanlı'yı kovup kıta dışında ki ABD'yi birliğe dahil ederek sağlamaya çalışılıyordu. Bu ittifakla beraber Hıristiyanlık, dünya dini haline gelecek ve Hıristiyan hukuku uluslararası ilişkilerde temel kural olacaktı.
Tarih ilerledikçe Osmanlı, kurtuluşu Avrupa'da görüyor ve oraya doğru kör yürüyüşüyle yürümeye çalışıyordu. Avrupa da bunu fırsat bilip Osmanlı Devletini kurtlar sofrasına çeviriyordu. İşte bu yakınlaşma isteklerinden birisi Tanzimat Fermanı'dır. Bu fermanla beraber Osmanlı ilk defa batılaşacağının işaretini vermiş oldu. Bu fermanla batılı devletlere hoş görünebilmek için azınlıklara uygulanan; fakat yokmuş gibi gösterilen bir sürü haklar verildi. Farklı olan sadece gayr-i müslimlere askerlik yapma şartı getirildi. Fakat işlerine gelmeyen bu uygulama daha sonra azınlıkların isteği üzerine yürürlükten kaldırıldı. Osmanlı'nın durumu; kelebeğin yanmasına sebep olacak ateşe uçması gibiydi.
Tanzimat'la beraber ilişkilerin düzeleceğini zanneden sözde aydın gurubu yanıldığını bir türlü anlayamadı Hatta bu ferman Avrupa devletlerinin daha da işine geldi. Hakların uygulanmadığını ileri sürerek Osmanlı'nın iç işlerine daha fazla müdahale eder duruma geldiler .Tanzimat'la başlayan fakat biraz sonra bahsedeceğimiz Islahat Fermanı ile batılılaşma ve azınlıklara hak vermedeki azıtma ile koca Osmanlı Devleti, dizlerinin üzerine çökertilmeye çalışıldı.
Bütün bunlar yaşanırken Avrupa'da istenmeyen davranışlar ve devletlerin kendi menfaatleri Avrupa'nın birlikteliğin yıkılmasına sebep oldu. Yarım asra yakın devam eden bu birliktelik nihayet sona erdi. Rusya Avrupa önemli bir güç olunca, İngiltere ve diğer Avrupa devletlerine rağmen Osmanlı topraklarına saldırdı. Koca Osmanlı topraklarını sadece kendisi yemeye çalışınca Avrupa'da Rusya ya karşı askeri birlik kuruldu. 1853-56 Kırım Savaşında Rusya'ya karşı Osmanlı'nın yanında İngiltere, Fransa, İtalya gibi devletler yer aldı. Hedef; Avrupa'nın siyasi dengesini korumak, Osmanlı'yı sistemli bir şekilde çökerterek kültürel ve siyasi olarak da yok etmekti. Bu konuda aceleci davranan Rusya'ya da gerekli ceza gecikmeden verilmiş oldu.
Recep Sarıhan / diğer yazıları
- Millet zengin olursa, devlet de zengin olur / 07.01.2011
- ABD ile ilişkilerde hazan dönemi / 14.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-III / 12.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-II / 11.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları / 10.07.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-II / 06.04.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-I / 05.04.2003
- AB Uyum Yasaları ve Filistin manzarası / 27.09.2002
- Mukayeseli tarım politikaları / 25.09.2002
- Emir Karatekin diyarından selamlar / 21.09.2002
- ABD ile ilişkilerde hazan dönemi / 14.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-III / 12.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-II / 11.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları / 10.07.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-II / 06.04.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-I / 05.04.2003
- AB Uyum Yasaları ve Filistin manzarası / 27.09.2002
- Mukayeseli tarım politikaları / 25.09.2002
- Emir Karatekin diyarından selamlar / 21.09.2002