Kırım savaşında Rusya mağlup edildi. Avrupa devletleri, Rusya ve Osmanlı Devleti arasında "Paris antlaşması" imzalandı. Antlaşmaya göre Osmanlı Devleti hem bir Avrupa devleti sayılacak hem de toprak bütünlüğü Avrupalı Devletler tarafından sağlanacaktı. Ayrıca Osmanlı, Avrupa'nın hukuk kurallarından faydalanacaktı. Hatta Osmanlı bununla da kalmayacak, Avrupalı devletler içişlerimize karışmasın diye bir de Islahat fermanı adıyla ferman yayınladı. Bu ferman ile Hıristiyan azınlığa Müslümanlardan daha fazla haklar tanındı. Fermanın yayınlanmasındaki temel amaç; Avrupa'ya şirin görünmek ve büyük devletlerin içişlerimize müdahale etmesini engellemekti.
Osmanlı Devleti bu tür pansuman tedavi metotları ile gününü kurtarmaya çalışırken Avrupa'nın büyük devletleri de bu Koca Çınar'ın altını oymaya çalışıyordu. Bunun için kimi zaman Sırpları, kimi zaman Ermenileri kimi zaman da başka Hıristiyan toplulukların haklarını korumak bahanesi ile bu milletleri Osmanlı'ya karşı isyan ettirerek devleti içten çökerteceklerdi. Eğer bu şekilde içten çökertilir ise kültürel olarak ta çözülmesi daha kolay olacaktı. Tıpkı Koca Çınar ağacının sarmaşık tarafından sarılıp içinin kurtlar tarafından yenmesi gibi. Etrafı sarmaşıklar tarafından iyice sarılmış, içine de kurtların işlediği bir çınarın köküne gübre dökerek ya da dallarını aşılayıp armut ağacına benzeterek kurtaramazsınız. Osmanlı'daki yenileşmeciler maalesef bu metotla yola çıkıp yolda kaldılar
Osmanlı Devleti hukuken de olsa "1856 Paris Antlaşması"ile Avrupa devleti sayıldı. Üstelik topraklarının bütünlüğü Avrupalı devletler tarafından garanti altına alınmıştı .Buna rağmen Avrupa,otuz milyon kilometre karelik alan 1/30'un altına düştü. Şimdilerde bu Avrupa modası tekrar gündeme geldi. Birileri temcit pilavı gibi tekrar ısıtıp önümüze koydu. Aciz milletlerin başkalarından umutlanma psikolojisiyle, biz de kendimizi acizler sınıfına sokup medet ummaya başladık. Dün bizi bölüp parçalayan bugün de bu hülyasından hiç taviz vermeyen Batı, bizi içine alsa bile ancak batırmak için alır. Üstelik Batı'nın PKK hakkındaki görüşleri çok net; ve bu ülkeyi bölüp parçalamaya yönelik olduğunu bile bile. Bugün Batı dünyası açık olarak "sözde Ermeni soykırımını" tanıyor ve de destekliyor .Türk askerini Kıbrıs'ta işgalci olarak vasıflandırıyor. Bütün bu tarihi olaylara rağmen bu gün hala Avrupa peşinde koşuyoruz. Koştukça da küçülüyoruz. Meclisin çıkarmaya çalıştığı "6. ve 7.Avrupa'ya uyum paketi" Tanzimat ya da Islahat fermanlarının benzeri veya devamı niteliğinde.
Dikkatli olalım, uyumlu olalım derken uydurulmayalım.
Osmanlı Devleti bu tür pansuman tedavi metotları ile gününü kurtarmaya çalışırken Avrupa'nın büyük devletleri de bu Koca Çınar'ın altını oymaya çalışıyordu. Bunun için kimi zaman Sırpları, kimi zaman Ermenileri kimi zaman da başka Hıristiyan toplulukların haklarını korumak bahanesi ile bu milletleri Osmanlı'ya karşı isyan ettirerek devleti içten çökerteceklerdi. Eğer bu şekilde içten çökertilir ise kültürel olarak ta çözülmesi daha kolay olacaktı. Tıpkı Koca Çınar ağacının sarmaşık tarafından sarılıp içinin kurtlar tarafından yenmesi gibi. Etrafı sarmaşıklar tarafından iyice sarılmış, içine de kurtların işlediği bir çınarın köküne gübre dökerek ya da dallarını aşılayıp armut ağacına benzeterek kurtaramazsınız. Osmanlı'daki yenileşmeciler maalesef bu metotla yola çıkıp yolda kaldılar
Osmanlı Devleti hukuken de olsa "1856 Paris Antlaşması"ile Avrupa devleti sayıldı. Üstelik topraklarının bütünlüğü Avrupalı devletler tarafından garanti altına alınmıştı .Buna rağmen Avrupa,otuz milyon kilometre karelik alan 1/30'un altına düştü. Şimdilerde bu Avrupa modası tekrar gündeme geldi. Birileri temcit pilavı gibi tekrar ısıtıp önümüze koydu. Aciz milletlerin başkalarından umutlanma psikolojisiyle, biz de kendimizi acizler sınıfına sokup medet ummaya başladık. Dün bizi bölüp parçalayan bugün de bu hülyasından hiç taviz vermeyen Batı, bizi içine alsa bile ancak batırmak için alır. Üstelik Batı'nın PKK hakkındaki görüşleri çok net; ve bu ülkeyi bölüp parçalamaya yönelik olduğunu bile bile. Bugün Batı dünyası açık olarak "sözde Ermeni soykırımını" tanıyor ve de destekliyor .Türk askerini Kıbrıs'ta işgalci olarak vasıflandırıyor. Bütün bu tarihi olaylara rağmen bu gün hala Avrupa peşinde koşuyoruz. Koştukça da küçülüyoruz. Meclisin çıkarmaya çalıştığı "6. ve 7.Avrupa'ya uyum paketi" Tanzimat ya da Islahat fermanlarının benzeri veya devamı niteliğinde.
Dikkatli olalım, uyumlu olalım derken uydurulmayalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Recep Sarıhan / diğer yazıları
- Millet zengin olursa, devlet de zengin olur / 07.01.2011
- ABD ile ilişkilerde hazan dönemi / 14.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-III / 12.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-II / 11.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları / 10.07.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-II / 06.04.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-I / 05.04.2003
- AB Uyum Yasaları ve Filistin manzarası / 27.09.2002
- Mukayeseli tarım politikaları / 25.09.2002
- Emir Karatekin diyarından selamlar / 21.09.2002
- ABD ile ilişkilerde hazan dönemi / 14.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-III / 12.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-II / 11.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları / 10.07.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-II / 06.04.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-I / 05.04.2003
- AB Uyum Yasaları ve Filistin manzarası / 27.09.2002
- Mukayeseli tarım politikaları / 25.09.2002
- Emir Karatekin diyarından selamlar / 21.09.2002