Cumhuriyet yüz yaşında, nice yüzyıllara

Mutluyuz, umutluyuz çünkü cumhuriyetimiz var.

Hayallerimizi cumhuriyet ile kuracağız. Sorunlarımızın çözümünü de cumhuriyetin içinde arayacağız. Cumhurun yani halkın burada çok önemli bir rolü var. Çünkü cumhuriyeti ayakta tutup, ülkeyi ileriye taşıyacak idareci kademesini halkın reyi yani cumhurun iradesi şekillendiriyor.

Yöneticileri halkın tercihleri belirliyor.

Burada cumhuriyetin yani sistemin içini dolduran aslında halkın iradesidir. Bu da demokrasidir. Demokrasi, cumhuriyetin ruhudur adeta.

O halde nedir bu demokrasi?

Demokrasi, eski Yunancada halk anlamına gelen "demos" ve yönetim anlamına gelen "kratos" kelimelerinin birleşiminden oluşmuş olup "halkın yönetimi" anlamına gelmektedir.

Veya "halk tarafından, halk için oluşturulan halkın siyasi yönetimi"  olarak tanımlanmıştır.

Halkın tercihleri doğrultusunda seçilen temsilcilerin, halkın demokratik taleplerini veya demokrasinin değerlerine uygun olarak davranıp davranmadıklarını, halkın taleplerine cevap verip vermediklerini halk seçimler vasıtasıyla verdiği oylarla tavrını gösterir.  Ya tekrar seçerek yola devam der ya da hesabını sorar, sandıkta cezasını keser. 

Demokrasi, özgür bir seçim sistemine dayalı halkın gücü elinde bulundurduğu bir yönetim şeklidir

Demokrasi, bir yönetim biçimi olduğu kadar bir yaşam biçimidir de. Demokratik bir yönetim için yasaların ve yönetim sisteminin tek başına demokratik ilkeler doğrultusunda oluşturulmuş olması yetmez. 

Günlük hayatta insanların davranışlarından oluşan kültürde bu temel ilkelerin yaşanması gerekir. Bu da demokrasilerde demokratik vatandaşlığın önemini artırmaktadır. Demokratik kültür ancak demokratik vatandaşlar yoluyla oluşturulabilir.

Demokratik kültürün yerleşmesi de ancak eğitimle mümkündür.

Demokrasilerin enerjisi, eleştiren, soran, araştıran, merak eden, yeni fikirler ortaya koyan insanlardır.

Günümüzde demokrasinin herkesçe kabul gören net bir tanımını yapmak mümkün olmasa da, demokrasiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özelliği demokrasilerin yaşaması ve cumhuriyetin gerçek manada uygulanabilmesi için, halkın belli başlı değerleri yaşam biçimine dönüştürmüş olması gerekir. Nedir bunlar?

EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, ADALET, FARKLILIKLARA SAYGI, TOLERANS, UZLAŞMA 

Bu değerleri yaşamına geçirmiş insanlardan oluşan toplumlarda demokrasinin ne kadar kıymetli bir nimet olduğu ve cumhuriyetin de ne kadar mükemmel bir yönetim biçimi olduğu anlaşılır.

Bu değerlerle yoğrulmuş insanlardan oluşan toplumlarda; yasalara uyma, eşitlik, aktif katılım, seçim, çok partili sistem, çoğunluğun yönetimi, çoğulculuk, hesap verebilirlik, şeffaflık, anayasal güvence, güçler ayrılığı, laiklik, sivil toplum, gibi demokrasinin ilkelerine uyulur. Uyulmakla kalınmaz yaşam biçimine dönüşür.

Bu değerleri ve bu ilkeleri yaşayan milletler demokrasinin ve cumhuriyetin nimetlerinden en mükemmel biçimde yararlanır. "yurtta sulh, cihanda sulhun" teminatı olmak istiyorsak insanlarımızı bu konularda daha çok bilinçlendirmeliyiz ve eğitmeliyiz. 

Değerlerimize sahip çıkmalıyız; devletimize, ordumuza, yurdumuza, milli ve manevi bütün değerlerimize, Atatürk'ümüze sahip çıkmalı ve bu değerlerin kıymetini ve önemini iliklerimize kadar yaşamalı, hissetmeliyiz. Gelecek nesillere taşımalı ve öğretmeliyiz.

O zaman işte cumhuriyetimiz kıyamet sabahına kadar yaşar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz yüz yaşında. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu olsun. 

Nice yüz yıllara, nice bin yıllara…