Günümüzün en önemli sorunlarından biri değer eğitiminin değer yargılarıyla karıştırılmasıdır. Oysaki değer ile değer yargısı birbirinden tamamen farklıdır.
Değer yargısı bir grubun veya bir kesimin herhangi bir konudaki hükmüdür. Bir fiil veya düşünce için yasak, ayıp, günah, iyi, hoş, doğru vs. denilen ve sadece belirli bir toplumun sınırlarında daha çok geçerli olan yargılardır.
Ancak değerler öyle mi?
Değerler evrenseldir. Bütün insanlar tarafından erdemli görülen, insanı insan yapan ilkelerdir. İnsan hakları gibi.
Bu değerler; yalan söylememek, dürüst olmak, merhametli olmak, sözünde durmak, empati yapabilmek, adaletli olmak, can emniyeti, namus emniyetine hassas olmak vs.
Bu değerlerle donanmış bir insanı kim sevmez, kim saymaz ki?
Bugün bütün bir insanlık âlemi bu değerleri yaşayan insanların azlığının ıstırabını yaşıyor. Bu değerler insanı değerli kılar, vicdanlı kılar, onurlu kılar.
Bu sebeple eğitim kurumlarında, fizik, kimya, matematik vs. derslerinde öğretilen formüllerin yanında insan olma formüllerini de öğretmeliyiz. Ancak bu formülleri önce ailelerin evlatlarına kazandırması gerekiyor. Aile kurumu değerlerin ilk egzersiz yapıldığı, öğretildiği temel ocaktır.
Geleceğimiz olan nesillere değerleri öğretip, düşündürmeliyiz, yaşatmalıyız. Nasıl bir insan olmalıyız, nasıl bir insan yetiştirmeliyiz, sorularının cevabı aslında insan onurunu koruyan, insanı vicdanlı kılan bu temel değerlerde gizlidir.
Artık şu bir gerçek ki terbiye edilmemiş bir insan, insanlık için potansiyel bir tehlikedir. Hangi okulu bitirirse bitirsin, hangi fakülteden mezun olursa olsun, fark etmez.
Gerçek hayatta da, yapılan sosyal deneylerde de görüldüğü üzere insanlık bencil, merhametsiz, saygısız ve değerinin farkında olmayan bir karanlığa sürükleniyor. Bugün bizim değerlerle bezenmiş vicdan sahibi insanlara çok ihtiyacımız var.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir toplum ancak değerlerin ışığında düşünüp, yaşayacak insanlar yetiştirmekle mümkündür.
Gelecek nesillerin, geleceğimizin teminatı olmasını istiyorsak değerler ile buluşturup bu değerlerin mayasıyla mayalamalıyız, aşılamalıyız.
Bu değerler çok basit aslında. Önce, trafikte sabırlı olmayı, sırada sabırlı olmayı, otobüste yaşlıya, hamileye, çocukluya yer vermeyi, büyüklere laf yetiştirmenin öz güven, sinkaflı konuşmanın büyümek olmadığını öğretmeliyiz.
Yemek yediği tabağı kaldırmayı, odasını, kıyafetlerini toplamayı, eve gelen misafire hoş geldin demeyi, selam vermeyi, insanları dinlemeyi, özür dilemeyi, teşekkür etmeyi, mezarlıktan geçerken, ezan okunurken müziğin sesini kısmayı, uyumadan önce kendisi, ailesi, milleti için dua etmeyi, atasına, toprağına, inancına, bayrağına, bütün canlı, cansız varlıklara saygı duymayı öğretmeliyiz.
Para, itibar, makam ile değil ahlakı ile saygı göreceğini, sahip olduklarının kıymetini bilmeyi, matematiğin, fiziğin formülünü öğretirken mutlu olmanın da formülünü, insanları ezerek, küçümseyerek, yaratana ulaşılamayacağını, kul hakkına girmemesi gerektiğini öğretelim.
Hani şair diyor ya; "Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak." İnsan sormadan edemiyor, tamam kabul de üstat, bu Cadde çıkmaz sokak ise kalabalıklar hangi caddeye çıksın? Hangi yöne gitsin? Bunun formülünü niye söylemedin? Söyleseydin belki bugün çok daha farklı bir dünyada yaşıyor olurduk. Evet, doğru bu cadde çıkmaz sokak, bugün değerleri yutan, insanları insanlıktan çıkaran, bu materyalist ve kapitalist anlayışların hükümranlığına son vermek istiyorsak, değerler eğitimine döneceğiz. Bu eğitimi sözde değil özde yapacağız. Okul öncesinden itibaren başta aileler, anneler ve babalar da dâhil bütün bir toplumu, okulları, medyayı, sokağı, pazarı, köyü, kenti milli, manevi ve evrensel değerler ile mayalamalıyız.
Buna hava kadar, su kadar ihtiyacımız var.
- Görünüyorum o halde varım / 07.05.2024
- Çanakkale ile İstiklal marşındaki ruh aynı ruh / 18.03.2024
- Matematiğin, fiziğin formülü mü yoksa insanlığın formülü mü? / 19.02.2024
- İnsanlığa insanlık yolculuğu şart / 15.01.2024
- Güçlü aile güçlü millet demektir / 19.12.2023
- Cumhuriyet yüz yaşında, nice yüzyıllara / 01.11.2023
- Saygı beyaz çizgimiz olmalı / 15.10.2023
- Dinin mücadelesi dinsizlikle değil din ile olmuştur / 10.09.2023
- Mum kadar ışığı yok, Kendini Güneş sananlar / 06.09.2023