Çocuklarımızı onlara emanet ediyoruz.Bayrağı devralıp ülkemizi ve milletimizi öteye taşıyacak nesillerimiz onların elinde büyüyor. Geleceğimiz onlara bağlı.Cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, siyasetçi, hukukçu, asker, doktor, iş adamı, sanayici? kısaca toplumun her bir ferdi onların elinden geçiyor.Kim onlar? Tabii ki öğretmenlerimiz. Onlar ülkemizin bel kemiği?Ama onlara gereken önemi veriyor muyuz? Ellerindeki en değerli hamuru, insanı, sağlıklı bir şekilde yetiştirebilmesi için gerekli malzemeyi, imkanı onlara sunuyor muyuz?Pazartesi Öğretmenler Günü idi. Hepimiz kutladık, duygulandık?Ama yılda bir defa öğretmenlerimizi hatırlamak yeterli mi?Bizler öretmenler gününü kutladık ama öğretmenlerimiz beden olarak, görüntü olarak kutlasa da gerçek de kutlayamadılar.Çünkü neredeyse tamamı sıkıntılı ve kara kara düşünüyor.Türk Eğitim-Sen'in basında yer alan çalışması gerçekten dikkat çekici.En önemli emanetimizi teslim ettiğimiz öğretmenlerimizin maalesef yüzde 90,8'i borç batağında; yüzde 83,6'sı geçimini sağlayamıyor; yüzde 32,4'ü ek iş yapıyor; yüzde 74'ü çalışma şartlarından memnun değil?Böyle olumsuz bir tabloda bu değerli öğretmenlerimizden nasıl sağlıklı bir netice alabiliriz? Öğretmenlerimiz geçim derdinde, kendisi sınıfta olsa da kafası borçlarında, yarın için endişeli.Bütün gelişmiş ülkeler öğretmenlerine gereken önemi vermesine rağmen, biz öğretmenlerimize neredeyse açlık sınırına yakın bir maaşı layık görüyoruz.Öğretmenlerimizin maaşı OECD ülkelerinin yarısı kadar?Bu arada ülkemizde en pahalı elektriği, en pahalı doğalgazı, en pahalı akaryakıtı kullandığımızın da altını çizelim.Yani bizim öğretmenlerimiz hem düşük maaş alıyor, hem de daha maliyetli yaşıyor. Az parayla çok şeyler yapmak zorunda. Yanlış anlamayın, çok şeyler derken, ekstra şeyler demiyorum, bugün öğretmenlerimiz asli ihtiyaçlarını karşılamada zorlanıyor.Yeni bir şeye yatırım zaten hayalin ötesinde?El üstünde tutulması gereken öğretmenleri bile açlığa ve yoksulluğa mahkum eden bir anlayışın, işçisine, çiftçisine, esnafına, sanayicisine, ev hanımına, öğrencisine bir proje geliştirmesi, onların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi hiç mümkün mü? Elbette ki mümkün değil.O halde bizi bu kısır anlayışa sürükleyen politikaları, icraatları artık bir kenara koymalıyız.Başta öğretmenlerimiz olmak üzere toplumun her kesimine kimseye muhtaç olmadan yaşama imkanı sunan Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) artık hayata geçirmeliyiz.MEM, öğretmenlerimize en az 3 bin YTL'lik bir maaşı uygun görmektedir. Buna ilaveten kendisine ve hanımına 500'er YTL "Vatandaşlık Maaşı", artı hanımına 500 YTL ayrıca ev hanımı meslek maaşı ve çocuklarına da 250'şer YTL aylık bağlanacak. Bu maaşlardan da herhangi bir vergi kesilmeyecek.Bu imkan kendisine sunulan öğretmenlerimiz gelecek nesillerimizi sizce nasıl yetiştirir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025