Kuzey Osetya'da yaşanan katliamdan sonra hem Ortadoğu hem de Kafkaslar tekrar ısınmaya başladı.
Putin terör sebebiyle bir çok yeri vurabileceğini açıklarken, ABD de Tel Afer'deki Türkmen kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırmaya ve işgale başladı. Halbuki AKP hükümeti burada yaşayan Türkmenlere her hangi bir şey olmayacağını beyan etmişlerdi.
Hatırlarsanız Osetya'daki okul katliamıyla ilgili bir yazımda altını çizerek şunu ifade etmiştim "Bu terör olaylarını, neticede en çok kimler ya da hangi devletler fayda görüyorsa onlar organize etmiştir".
Görünen o ki, bu olaydan hem ABD'nin hem de Rusya'nın çıkarı var. Çünkü katliamlarını bu olayı bahane ederek hızlandırdılar. Yalnız lokmanın büyüğü ABD'nin, çünkü Rusya'nın kendi coğrafyasında sınırlı kalmasını istiyor. Rusya'nın sıcak denizlere inme projesi ABD'nin BOP'u ile çatışıyor. Bu sebeple Rusya'ya, ABD'nin çizdiği dairede katliam yapmasına müsaade ediliyor.
Tel Afer'e yapılan saldırılar ve işgal, madalyonun makyajlı yüzüyle ABD'nin "muhalifleri ve Sadr'ın direnişçilerini yakalama ve öldürme" amaçlı olsa da, madalyonun gerçek yüzüyle hep masum ve sivil insanlar katlediliyor. Kadınlar, çocuklar göz göre göre öldürülüyor. 300.000 kişinin bulunduğu Tel Afer rasgele ağır bombardımana tabi tutuluyor.
Tel Afer'de yaşananlar ve daha önce peşmergelerin Türkmenlere ait olan nüfus ve tapu kayıtlarını imha etmesi girişimleri göstermektedir ki bu coğrafyada planlanan BOP projesinin önemli bir basamağı olan Kürdistan Projesi oluşturulmaya çalışılıyor. Hedef muhalifler, direnişçiler değil apaçık bu coğrafyada yaşayan Türkmenler.
Barzani'nin şu ifadesi bunu netleştiriyor "Kerkük Kürt şehridir. Gerekirse savaşmaya hazırız". Bu ifade basit bir ifade değildir. Kerkük'te Türkmenler vardır ve Kürt şehri olduğu ifade edilmektedir. Savaşmaya hazırız ifadesi ise ciddi bir meydan okumadır. Bu meydan okuma, konu sadece Türkiye'yi ilgilendirdiğinden dolayı tabii ki Türkiye'yedir.
AKP hükümeti ise sadece kınamaya ve kaygı duymaya devam ediyor.
Şunu unutmamak lazım ki, kınama, kaygı duyma, söz verme, dost olma gibi davranışlarla bir ülkenin dış siyaseti şekillenmez.
Bugün ABD'yi arkasına almış peşmergeler, Türkiye'deki AKP hükümetinin sessizliğini de görünce daha çok cesaretlenmektedirler.
Bu olay şu tarihi olaya benzer. İngiliz Kral İskoçlara elçi gönderecektir. Önce eşcinsel olan oğlunu düşünür, fakat sonra "eğer bunu gönderirsem İskoçlar cesaretlenip bütün İngiltere'yi işgale kalkar" der ve oğlundan daha akıllı olan gelinini gönderir.
Irak'ta katliam olur Bizim AKP hükümeti ses çıkarmaz, üstelik kara yolunu tezkeresiz bir şekilde ABD'ye açar.
Kuzey Irak'ta kendi soydaşlarımız katledilir, AKP hükümeti yine ses çıkarmaz, üstelik 7 liman ve 6 havaalanını ABD'ye açarak "iyi yapıyorsunuz, arkanızdayız" mesajını verir.
Son günlere kadar Türk kamyon şoförlerini hep Iraklı direnişçilerin kaçırdığını ve öldürdüğünü gündem ettiler ve medyamız da bunu hep böyle lanse etti. Ama Talabani şu ifadesiyle kimin yaptığını itiraf etmiş oldu "Türk kamyonları bizim güzergahımızdan geçsin. Yoksa saldırılar devam edecek". Bu ifadenin Türkçe'si "bunu biz yapıyoruz ayağınızı denk alın" demektir.
Genel bir değerlendirme yaparsak, Kod adı BOP olan Büyük İsrail Projesi adım adım yerine getiriliyor. Bu adımların en önemlilerinden olan Türkmenlerin ve Türkiye'nin Musul ve Kerkük'ten tamamen çıkarılması ve Türkiye'nin Güneydoğusunu da tehdit eden Kürdistan devleti yapılanması neredeyse tamamlanmak üzere.
Genelkurmay Eski Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu Paşa'nın bu bölgedeki koyduğu bütün kırmızı çizgiler hep çiğnenmiştir ve bizim için namus meselesi olan bu coğrafyadan Türkiye çıkartılmıştır. AKP hükümeti ise kendi insanımızın burada yok olmasına göz yummuştur ve bu saldırıları yapanların -Sayın Başbakanımızın ifadesiyle- "stratejik ortağı"dır.
Onurlu bir dış siyaset belirlenmediği ve uygulanmadığı müddetçe Türkiye çevresindeki çember daha çok daralacaktır.
Bu sebeple Ülkenin idaresine çözüm ve proje sahibi kadroların geçmesi acilen gerekmektedir. Ortadoğu'da görünüşte oradaki insanları yok etme olarak görünen, ama esasen Türkiye üzerine oynanan oyunları ne kadar erken kavrarsak o kadar zarardan ve çöküntüden kurtuluruz.
Denemediğimiz parti ve lider kalmadı. Artık kısır döngüden kurtulalım ve tam 14 yıl önce Ortadoğu'da bugün yaşanan olayları ve oyunun Türkiye üzerine oynandığını ifade edecek basirete ve dış siyaset bilgisine sahip, projelerinde de onurlu ve Türk'e yakışan bir dış politika ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş Beyi ve BTP kadrolarını deneyelim.
Zararın neresinden dönersek kardır.
Putin terör sebebiyle bir çok yeri vurabileceğini açıklarken, ABD de Tel Afer'deki Türkmen kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırmaya ve işgale başladı. Halbuki AKP hükümeti burada yaşayan Türkmenlere her hangi bir şey olmayacağını beyan etmişlerdi.
Hatırlarsanız Osetya'daki okul katliamıyla ilgili bir yazımda altını çizerek şunu ifade etmiştim "Bu terör olaylarını, neticede en çok kimler ya da hangi devletler fayda görüyorsa onlar organize etmiştir".
Görünen o ki, bu olaydan hem ABD'nin hem de Rusya'nın çıkarı var. Çünkü katliamlarını bu olayı bahane ederek hızlandırdılar. Yalnız lokmanın büyüğü ABD'nin, çünkü Rusya'nın kendi coğrafyasında sınırlı kalmasını istiyor. Rusya'nın sıcak denizlere inme projesi ABD'nin BOP'u ile çatışıyor. Bu sebeple Rusya'ya, ABD'nin çizdiği dairede katliam yapmasına müsaade ediliyor.
Tel Afer'e yapılan saldırılar ve işgal, madalyonun makyajlı yüzüyle ABD'nin "muhalifleri ve Sadr'ın direnişçilerini yakalama ve öldürme" amaçlı olsa da, madalyonun gerçek yüzüyle hep masum ve sivil insanlar katlediliyor. Kadınlar, çocuklar göz göre göre öldürülüyor. 300.000 kişinin bulunduğu Tel Afer rasgele ağır bombardımana tabi tutuluyor.
Tel Afer'de yaşananlar ve daha önce peşmergelerin Türkmenlere ait olan nüfus ve tapu kayıtlarını imha etmesi girişimleri göstermektedir ki bu coğrafyada planlanan BOP projesinin önemli bir basamağı olan Kürdistan Projesi oluşturulmaya çalışılıyor. Hedef muhalifler, direnişçiler değil apaçık bu coğrafyada yaşayan Türkmenler.
Barzani'nin şu ifadesi bunu netleştiriyor "Kerkük Kürt şehridir. Gerekirse savaşmaya hazırız". Bu ifade basit bir ifade değildir. Kerkük'te Türkmenler vardır ve Kürt şehri olduğu ifade edilmektedir. Savaşmaya hazırız ifadesi ise ciddi bir meydan okumadır. Bu meydan okuma, konu sadece Türkiye'yi ilgilendirdiğinden dolayı tabii ki Türkiye'yedir.
AKP hükümeti ise sadece kınamaya ve kaygı duymaya devam ediyor.
Şunu unutmamak lazım ki, kınama, kaygı duyma, söz verme, dost olma gibi davranışlarla bir ülkenin dış siyaseti şekillenmez.
Bugün ABD'yi arkasına almış peşmergeler, Türkiye'deki AKP hükümetinin sessizliğini de görünce daha çok cesaretlenmektedirler.
Bu olay şu tarihi olaya benzer. İngiliz Kral İskoçlara elçi gönderecektir. Önce eşcinsel olan oğlunu düşünür, fakat sonra "eğer bunu gönderirsem İskoçlar cesaretlenip bütün İngiltere'yi işgale kalkar" der ve oğlundan daha akıllı olan gelinini gönderir.
Irak'ta katliam olur Bizim AKP hükümeti ses çıkarmaz, üstelik kara yolunu tezkeresiz bir şekilde ABD'ye açar.
Kuzey Irak'ta kendi soydaşlarımız katledilir, AKP hükümeti yine ses çıkarmaz, üstelik 7 liman ve 6 havaalanını ABD'ye açarak "iyi yapıyorsunuz, arkanızdayız" mesajını verir.
Son günlere kadar Türk kamyon şoförlerini hep Iraklı direnişçilerin kaçırdığını ve öldürdüğünü gündem ettiler ve medyamız da bunu hep böyle lanse etti. Ama Talabani şu ifadesiyle kimin yaptığını itiraf etmiş oldu "Türk kamyonları bizim güzergahımızdan geçsin. Yoksa saldırılar devam edecek". Bu ifadenin Türkçe'si "bunu biz yapıyoruz ayağınızı denk alın" demektir.
Genel bir değerlendirme yaparsak, Kod adı BOP olan Büyük İsrail Projesi adım adım yerine getiriliyor. Bu adımların en önemlilerinden olan Türkmenlerin ve Türkiye'nin Musul ve Kerkük'ten tamamen çıkarılması ve Türkiye'nin Güneydoğusunu da tehdit eden Kürdistan devleti yapılanması neredeyse tamamlanmak üzere.
Genelkurmay Eski Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu Paşa'nın bu bölgedeki koyduğu bütün kırmızı çizgiler hep çiğnenmiştir ve bizim için namus meselesi olan bu coğrafyadan Türkiye çıkartılmıştır. AKP hükümeti ise kendi insanımızın burada yok olmasına göz yummuştur ve bu saldırıları yapanların -Sayın Başbakanımızın ifadesiyle- "stratejik ortağı"dır.
Onurlu bir dış siyaset belirlenmediği ve uygulanmadığı müddetçe Türkiye çevresindeki çember daha çok daralacaktır.
Bu sebeple Ülkenin idaresine çözüm ve proje sahibi kadroların geçmesi acilen gerekmektedir. Ortadoğu'da görünüşte oradaki insanları yok etme olarak görünen, ama esasen Türkiye üzerine oynanan oyunları ne kadar erken kavrarsak o kadar zarardan ve çöküntüden kurtuluruz.
Denemediğimiz parti ve lider kalmadı. Artık kısır döngüden kurtulalım ve tam 14 yıl önce Ortadoğu'da bugün yaşanan olayları ve oyunun Türkiye üzerine oynandığını ifade edecek basirete ve dış siyaset bilgisine sahip, projelerinde de onurlu ve Türk'e yakışan bir dış politika ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş Beyi ve BTP kadrolarını deneyelim.
Zararın neresinden dönersek kardır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024