Suriye'de Esad yönetiminin devrilmesinden sonraki süreç çok hızlı işliyor.
Yönetimi devralan terör örgütü HTŞ ve lideri Colani, ülkeler tarafından resmi muhatap olarak dikkate alınırken, yeni kabine de hızlı bir şekilde kuruluyor.
ABD, heyet göndererek yeni yönetime yön veriyor, Türkiye'nin yetkilileri ise hala Suriye'deki değişimin kendileri adına büyük bir zafer olduğunu zannediyor.
ABD'li yetkililer geçtiğimiz hafta Suriye'deki askeri varlıklarının 900 değil, 2000 asker olduğunu belirtmişlerdi, ABD'nin askerlerini geri çekmeyeceklerini ve PKK/YPG'nin ortakları olmaya devam edeceğini açıkça vurgulamışlardı.
Bence, yakın bir zamanda, "PKK/YPG'yi Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) ayıkladık, SDG'nin içinde terör unsurları kalmadı, Suriye'de PKK devre dışı kaldı, Türkiye'nin istediği yerine geldi" şeklinde bir açıklama yapıp, bu süreci de tamamlamış olacaklar.
Peki, dedikleri gibi mi olacak? Hayır, aynen Irak'taki gibi PKK'lılar kıyafet değiştirip yeni sürece dahil olacaklar. Başına 10 milyon dolar ödül konulan, başta ABD ve Türkiye olmak üzere tüm ülkeler tarafından terörist kabul edilen Muhammed Colani, traşlı, takım elbise ve kravatlı olarak Ahmet Eş Şara olarak karşımıza çıkmadı mı? Şimdi tüm ülkeler onu resmi muhatap kabul etmiyor mu?
Demek ki, teröristler kıyafet değiştirince siyasetçi olabiliyormuş! Fırat'ın doğusunda da bu tiyatroları pek yakında izleyeceğiz.
Şimdi Suriye'de 'okyanus ötesinin' değişim rüzgarları eserken, Suriye topraklarını işgal eden İsrail, bu işgalini elini kolunu sallayarak genişletiyor.
Esad'ın devrildiği 8 Aralık'tan sonra Golan Tepeleri'nden Şam'a doğru ilerleyen İsrail, buradan yönünü doğuya doğru çevirdi.
Kuneytra ve Daraa bölgelerini ele geçiren İsrail güçleri, tarım alanlarını ve binaları tahrip etti. Bölge halkı, tarım yapabilmek için İsrail güçlerinden izin almak zorunda kaldı. İsrail güçleri, Kuneytra ve Deraa vilayetlerindeki köylerde yeni askeri mevziler kurdu. Bu bölgeler daha önce Lübnan Hizbullah'ı da dahil olmak üzere İran destekli grupların kontrolündeydi. İsrail güçleri hafta sonu boyunca bölgede devriye gezdi, baskınlar düzenledi ve operasyonlar gerçekleştirdi. Bölge sakinleri ise, İsrail güçleri tarafından operasyonlara direnilmemesi yönünde uyarıldı. İşgal altındaki halk, bazı bölgelerde işgalcilere karşı protesto düzenledi.
Kısaca, Suriye'de meydanı boş bulan İsrail, Suriye'deki işgalini sadece tampon bölge dediği yerle sınırlı tutmuyor, ilerledikçe ilerliyor.
Yönetimi devralan HTŞ ise defalarca İsrail ile karşıya gelmeyeceklerini açıkladı. İsrail bu fırsatı hiç kaçırır mı? Göreceğiz buralara iyice yerleşecek ve pek yakında da yerleşim birimlerini kurmaya başlayacak.
Yaşanan bütün bu gerçeklere rağmen AKP'li siyasiler ve yandaşları hâlâ Suriye'de kazandıklarını iddia edip duruyorlar. ABD ve İsrail'in oldukça mutlu oldukları bir süreçte Türkiye'nin bir şeyler kazanabilmiş olması hiç mümkün mü?
Suriye'de yaşanan süreci en iyi ve en detaylı değerlendiren lider hiç şüphesiz Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş oldu.
Geçtiğimiz cuma günü Trabzon'da düzenlenen il kongresinde konuşan BTP lideri Baş, bu konularda oldukça çarpıcı tespitlerde bulundu:
"Türkiye Suriye'de ne kazandı? Emeklinin maaşı mı artıyor, asgari ücretlinin alım gücü yeterli bir seviyeye mi getirilecek, işsizlik mi azalacak, enflasyon mu düştü? Suriye'yi kazanmışsın, ne kazandın? Türkiye ne kazandı?"
"Şimdi olaya bak, 'Suriye radikal unsurlardan arındı' diyor ya o radikal unsurlar artık kendi gruplarını kuracak. Bunlar kendi gruplarını kurunca orada terör estirecek. Peki, sonra ne olacak? Sonra Türkiye'ye yeni bir göç dalgası gelecek. Şimdi, 'Suriyeliler geri dönecek' diyorlar ya, bırak geri dönmelerini sen yenisini getirme!"
"Suriye'de biz ne kazandık? Hiçbir şey kazanmadık. Amerika'nın kayığına bindik, Amerika bu kayığı nereye götürüyorsa oraya doğru hızla ilerliyoruz."
"Bir yandan da bakıyorsun bunların trol orduları var, trol siyasetçileri de var. Bunlar hemen başladılar öyle Halep'te iki üç tane bayrak gördüler, Emevi Camii'nde namaz kıldılar falan… Emevi Camii'nde namaz kılıyorlar tamam da mesele nerede secde ettiğin değil ki kime secde ettiğin. Sen kime secde ediyorsun? Orada namazda 'Allahuekber' diyorsun, dönüyorsun 'En büyük Amerika, Amerika ne derse o olur' diyorsun."
"Suriye'de yaşanan net bir şekilde İsrail'in ve Amerika'nın galibiyeti ne yazık ki."
"Bunların kazanım diye bize pazarladığı her şey, aklınıza ne geliyorsa ABD'nin kazanımıdır."
"Bakın şu söylediğimi unutmayın, bunu tarih yazacak ve göreceğiz; bugün yanı başımızda bir terör devleti kurulacaksa bunu Amerika istediği için kurulacak, kurulmayacaksa bunu Amerika istemediği için kurulmayacak, yanı başımız istikrarsızlaşacaksa Amerika istediği için, istikrarsızlaşmayacaksa bu da Amerika istemediği için olacak."
Doğru söze ne hacet.
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024
- Kuzeyden güneye ‘İsrail koridoru’ tamamlanıyor / 07.12.2024