Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü?

Suriye'de HTŞ terör örgütünün yönetimi devralmasının en çok ABD ve İsrail'in çıkarına olduğunu ifade etmiştik. Zaten ABD ve İsrail cenahındaki mutluluk söylemleri bu gerçeği gözler önüne seriyor. ABD-İsrail ikilisi Suriye BOP'unu hayata geçirerek, yıllardır aşamadıkları önemli bir engeli ortadan kaldırmış oldular.

Rejim değişikliği sonrası İsrail'in mutluluğunu, herhangi bir engelle karşılaşmadan Suriye topraklarını işgal etmesinden ve Suriye'nin askeri hedeflerini imha ederek, kendisine yönelik tehditleri elini kolunu rahatlıkla sallayarak bertaraf etmesinden anlayabiliyoruz.

ABD'nin mutluluğunu ise, çok araştırmaya gerek yok, ABD'nin müstakbel başkanı Trump'ın sözlerinden anlayabiliyoruz. Türkiye için asla hayır bir rüya görmeyen Trump, Türkiye'nin siyasetine övgüler dizdi. İster istemez, "Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü?" demek durumunda kalıyoruz. Sizce ABD, kendi menfaatine bir durum olmasa hiç övgüler dizer mi? Bakın Trump neler diyor?

Suriye'de çok fazla belirsizliğin olduğunu söyleyen Trump, olacakların anahtarının ise Türkiye'de olduğunu ifade etti. ABD'nin Türkiye ile bölgede birlikte çalışabileceğini söyleyen Trump, bir gazetecinin "Suriye'de bulunan 900 ABD askeri konusunda ne yapacaksınız?" sorusuna, "Bunu yapmanın başka bir yolu olmalı. Bunlardan biri de Türkiye" yanıtını verdi.

Trump, "Türkiye büyük bir güç ve Erdoğan çok iyi anlaştığım biri. Erdoğan çok akıllı ve çetin biri. Büyük bir askeri gücü var. Ve bu gücü savaşlarda yıpranmadı. Çok güçlü ve etkili bir ordu kurdu" diye konuştu. Trump, ABD'nin, NATO müttefiki Türkiye ile Suriye'de daha etkili olabileceği mesajını verdi.

Bazıları Trump'ın bu sözlerinden Türkiye'yi, Erdoğan'ı, Türk ordusunu övüyor olarak görebilir, biz ise bu sözlerden ABD'nin, kendi emperyal çıkarları için Türkiye'yi kullandığını ve kullanacağını anlıyoruz. Peki, bu ne zamana kadar? Elbette ki Türkiye ile işleri bitene kadar; ondan sonrası da Türkiye BOP'unun hayata geçirilmesi…

Türkiye, başka ülkelerin çıkarlarına hizmet eden, bağımlı bir ülke değil, Atatürk'ün emanet bıraktığı gibi tam bağımsız bir ülke olmalıdır. Geleceğimizi ancak böyle teminat altına alabiliriz.

Peki, ABD-İsrail ikilisi yaşanan bu süreçte neler elde etti, dilerseniz bunun cevabını Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Mersin ve Adana'da yaptığı tarihi konuşmalardan özetle aktaralım:

"Şunu bilin arkadaşlar; Suriye'de bundan sonra bir federasyon olacaksa bunu Amerika istediği için olacak. Suriye'de bir federasyon olmayacaksa bunu Amerika istemediği için olmayacak. Suriye'de bir YPG terör devleti kurulacak ve bir koridor açılacaksa bunu Amerika istediği için açılacak eğer bir koridor açılmayacaksa bunu Amerika istemediği için açılmayacak."

"Amerika'nın ve İsrail'in 40-50 yılı aşkın zamandır Ortadoğu'da kurmak istediği düzenin önündeki tüm engeller bir anda kaldırıldı."

"Gazze dediğiniz yer bir sahil şerididir, Akdeniz'e açılan bir sahil şeridi. İsrail Gazze'yi işgal ettiğinde Akdeniz'de kendisine bir ekonomik alan oluşturdu. Gazze'den sonra Lübnan'a gitti ve Lübnan ve Beyrut üzerinden kendisine Akdeniz'de bir alan oluşturdu, daha sonra bugün olan olaylar… Suriye'yi her türlü değerlendirebiliriz, bir de buradan bakınca Lazkiye ve Tartus üzerinden İsrail Doğu Akdeniz'in yine diğer kalan bir bölümünde artık hakimiyet oluşturuyor. Şimdi bu hakimiyetin taçlanabilmesi için ve doğal kaynakların en zengin olduğu alan Doğu Akdeniz'in o aradaki şeridi, Kıbrıs'la Suriye, Lübnan ve Gazze şeridinin de içinde olduğu o aradaki kanal, Doğu Akdeniz'in en güçlü doğal kaynaklarının olduğu bölge. Şimdi İsrail kontrol ettiği bölgelerle karşısındaki Kıbrıs'la birlikte bir anlaşma yaparak oradaki doğal kaynaklara hükmetmek istiyor."

"Amerika yıllardır diplomatik ilişki kurmadığı Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle daha yeni bir savunma anlaşması imzaladı ve artık Güney Kıbrıs'la sıcak temaslar kurmaya başlıyor. Bu, Kıbrıs'ta KKTC varlığının yok sayılması demek, Akdeniz'in bir İsrail gölü haline gelmesi demek."

"Suriye'nin Golan tepelerini İsrail işgal etti. Şu anda İsrail'in askeri Şam'a 18 kilometre kala bir bölgede mevzi almış durumda. Suriye topraklarına İsrail bayrağı dikildi ama biz alkışlıyoruz, bayram ediyoruz. Sonra bir de bakıyoruz ki olayın içinde neler var. İsrail Suriye'yi adım adım işgal ediyor. Buradaki en problemli durum da şu; İsrail Türkiye'nin Komşusu oluyor, Türkiye'nin komşusu haline getiriliyor. Bundan hiç kimse bahsetmiyor, hiç kimse meselenin bu tarafına bakmıyor."