Bayramda otizmli çocuklar…

İçinde bulunduğumuz Nisan ayı bize çocuk bayramını yaşatırken bir başka farkındalığı da önümüze koymaktadır; Dünya Otizm Farkındalık Ayı

Birleşmiş Milletler (BM), 2007 yılında otizmli bireylerin haklarını savunmanın bir yolu olarak, 2 Nisan'ı Dünya Otizm Farkındalık Günü, Nisan ayını da Dünya Otizm Farkındalık Ayı olarak ilan etti.

Uzmanlar, otizm bozukluğunu bir kişinin sosyalleşme, iletişim kurma ve davranış biçimini etkileyebilecek "gelişimsel bir engel" olarak tanımlıyor.

ABD Hastalık Kontrol Merkezine (CDC) göre, otizm ABD'de tahmini olarak 44 çocuktan 1'ini etkiliyor. Ülkemizde ise bu oran 54'de 1. Erkeklerde kızlardan dört kat daha fazla görülüyor otizm.

Erken teşhis, yaşam kalitesinin yükselmesine ve daha iyi sonuçlar alınmasını sağlıyor. Küresel salgın dönemini yaşadığımız süreç, normal gelişim gösteren çocuk ve yetişkinleri etkilediği gibi psikiyatrik bozukluğu olan çocuk ve ergenler için de çeşitli sorunları beraberinde getirdi. Karantina önlemleri, dışarı çıkma kısıtlamaları ve yasaklar, evden çalışma gibi gelişmeler, alışılan rutinin aniden değişmesine neden oldu.

Bu durum, özellikle otizmli bireyler ve aileleri için benzersiz zorluklar ortaya çıkardı.

Dünya, toplumu olumsuz etkileyen COVID-19 pandemisi ile ilgili birçok zorlukla başa çıkmaya devam ederken pandeminin kısa ve uzun vadede olumsuz etkileri olabileceği öngörülüyor. Dünya genelinde başka küresel salgınların da yaşanabileceği düşünüldüğünde, hassas grupların kısa ve uzun dönemde yaşayabilecekleri zorlukları anlamak büyük önem taşıyor.

Küresel salgının yıkıcı etkilerini azaltmak için risk grubu kabul edilen otizmli çocuklar ile ailelerinin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını takip etmek son derece önemli. Otizmli çocuk ve ergenlerle birlikte onlara bakım sunanların da yeterli eğitim ve sağlık desteğinin yanı sıra ekonomik yardım almasını sağlamak gerekiyor.

Ekonomik yardım dışında sosyal girişimler de zorunludur.

Ülkemizde otizmli çocukların eğitimine yönelik sosyal girişimler öne alınmalıdır. Çocukların hayatın her alanına eşit erişimini sağlamak, ortak payda olmalıdır.

Otizmli çocuklar da dahil olmak üzere tüm özel çocukların dil ve konuşma, iletişim, dinleme-anlama becerileri ve birçok alandaki eğitimlerinde kullanılan eğitim malzemelerine ulaşım kolaylığı sağlanmalıdır.

Sosyal devletin görev ve sorumluluğunun yanında ailenin ruh sağılığı ve huzuru da otizmli çocukların (ve kardeşlerinin)  gelişimi üzerinde, yadsınamaz bir etkiye sahip olduğu unutulmamalıdır.