Anayasa değişikliği paketi nihayet açıklandı. Paketin içeriğine baktığımızda açıkçası pek de sürpriz olmadığını söyleyebilirim.Avrupa Birliği'nin ve ABD'nin yıllardan beri bizim taşeron siyasilere yaptığı baskıları ve istediği tavizleri alt alta koyduğumuzda zaten bu paketten başkası ortaya çıkmıyor.Taslak metin 3 geçici olmak üzere toplam 26 maddeden oluşuyor. Maddeleri genel olarak değerlendirecek olursak karşımıza siyasi iradenin askeri ve yargıyı avucunun içine alma çabası çıkmaktadır.Yapılan değişiklikler sözde özgürlükler adına olduğu ifade edilse de, devletine ve hukukuna bağlı milletimizin hak ve özgürlükleri ile ilgili hiçbir değişikliğin olmadığı gözlemlenmektedir.Siyasetin, YAŞ kararlarına müdahale etmesinin, Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştirmesinin, darbecileri yargılama girişimlerinin, Yüce Divan'a el atmasının, parti kapatmayı zorlaştırmasının emin olun ki aziz Türk milletinin menfaatleri ile uzaktan yakından bir alakası yoktur.Aslına bakılırsa bu yapılanların, bunu yapan siyasi iradeye de faydası yoktur. Hatta zaman gösterecek ki onlar için de çok büyük zararlara neden olacaktır.Çünkü güçlü bir Türk ordusu, bağımsız bir yargı bu topraklar üzerinde yaşayan her vatandaşın olduğu gibi bu siyasilerin de menfaatinedir. Peki, ne milletin ne de bu değişikliğe soyunan siyasilerin faydasına olmayan bu adımın kime ne faydası var?Ülkemiz üzerinde menfur hesapları olan AB ülkeleri ve ABD'nin en büyük gayesi, Türkiye'de milli direnişin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Dün Çanakkale'yi bunun için aşamadılar, sonrasında İstiklal tokadını bunun için yediler. Bundan bir şekilde ders çıkartan işgalci ve Sevr'ci batı yıllardan beri dün karşılaştığı bu engelleri yok etmenin planlarını kuruyor.Plan şu: kontrol edilebilenlerin, kontrol edilemeyenlere hükmetmesini sağlamak?Atatürk'ün vefatından sonra özellikle de son dönemlerde batının iyice kontrolüne giren siyasilerin, bugün en fazla güven duyulan asker ve adalet mekanizmasının kontrolünü "vekaleten" elinde tutması isteniyor.Buradaki vekalet AB ve ABD adına ve geçici bir süreliğine?Siyaset, Irak'ta kan dökülmesine müsaade eden, hatta destek sağlayan siyaset, madenlerimizin elimizden çıkmasına, toprakların yabancılara verilmesine yol açan siyaset, ABD ve AB'nin bir dediğini iki etmeyen siyaset?Ordu ve yargı ise bir devlet için olmazsa olmaz kurumlar ve siyasetin yanlışlarını frenleyebilecek kontrol mekanizmaları? Siz bu kontrol mekanizmalarını yerle bir ederseniz her türlü tavizi vermeye hazır olan siyasetin önünde taviz vermede hiçbir engel kalmayacaktır.Bu da millete ait olan varlıkların, değerlerin milletin elinden daha hızlı çıkmasına neden olacak, hesap soran da olmadığı için taviz konusunda alabildiğince rahatlayan siyaset de ülkede büyük kaosların, kargaşaların hatta kavga ve çatışmaların çıkmasına neden olacaktır.Sizler özgürlük adı altında bu milletin asli unsuru olan etnik unsurlara Türk vatandaşlığının dışında ayrı ayrı haklar vermeye kalkarsanız, mutlaka birine fazla, birine az vereceksiniz ve bir taraftan ülke paramparça olurken, bir taraftan da kabak ülkeyi bu kaosa itenlerin başına patlayacaktır.Peygamber Efendimiz (SAV) "Birlikte rahmet, ayrılık da azap vardır" derken ne demek istediğini iyi kavramak lazım.Bu azap hem dünyada hem ahirettedir, hem topyekun millet hem de bu ayrılığa sebep olanlar içindir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, eğer Anayasa'da bir değişiklik yapılmak isteniyorsa bu, ayrım yapmadan milletimizin menfaatleri gözetilerek yapılmalıdır, can emniyeti, mal emniyeti, din ve vicdan emniyeti, namus emniyeti ve benzeri bütün ferdi hak ve özgürlükler dikkate alınarak yapılmalıdır.Yoksa AB adına, ABD adına yapılan hiçbir adım bu milletin menfaatine olmayacaktır, işgale ve bölünmeye yol açacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025