Ampulü geç .. Kıratı seç

Kim ne derse desin, AKP "dağılma süreci"ne girdi. Bunu AKP'nin haricî ve dahilî akıl hocaları da biliyor.Vatandaş ise bizzat iliğine kadar yaşıyor? Halkın nezdinde artık "AKP'nin alternatifi var." "AKP'ye vermeyelim de, CHP mi gelsin" bahanesi de ortadan kalktı.MHP'den bahis açmaya bile gerek yok? Zira MHP'nin, bırakın iktidara gelme arzusu, Meclis'te olma çabası ve niyeti dahi yok? Halk bunu da gözlemliyor.CHP ve MHP, Karagöz-Hacivat sahnesinde roller üstlenerek AKP'ye oy kazandırmaktan başka ne iş gördüler son iki dönemde!İşte bu oyun bozuldu?Kader "sürpriz bir milli çıkış"ı ortaya koydu.DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek "topuna bedel ittifak" diye tanımlıyor. DP çatısı altında BTP'nin, yanı sıra toplumda siyaset ve halka hizmet bağlamında karşılığı olan akil adamların "demokrat ittifak"ı tüm engellemelere rağmen gerçekleşti.Hatırlayın, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, devlet ve milletimizin kurtuluşu adına "milli bir ittifak" için tüm egoizmalarımızı bir tarafa koymalıyız, diye haykırıyor, çağrı yapıyordu herkese aylardan beri...Vatan sevdası olanlar, millet derdi taşıyanlar, halka hizmeti Hakka hizmet bilenler ve egoizmalarını bir taraf koyma delikanlılığını gösterenler bu çağrıya kulak verdi.DP bu çağrıya candan kulak astı? Demokrat ittifak gerçekleşti.Egoizmalarına kapılanlar, AKP hükümeti ile rant ve akrabalık ilişkisi içinde olanlar, halkın gözünü boyamak için güya "ittifak" diplomasisi içindelermiş gibi göründüler. Lakin iş ciddiye binince, savruldular; "ittifak"ta değil, "ihtilaf"ta yer aldılar. Olaylar ve neticedeki vaziyetleri gösterdi ki, meğer "AKP'ye alternatif bir oluşu" engellemekti baştan beri görevleri? Sandıkta sıfırlanmaya razı oldular.BTP Genel Başkanı "iradesini" ve "Baş"ını koydu; DP Genel Başkanı "yüreğini" açtı. Kucaklaştılar? Halkın yüzde 80'inin beklediği "demokrat ittifak", DP çatısı altında gerçekleşti.Türk milletinin önüne, çözüm adresi, kurtuluş adresi, ittifak ve birlik adresi koydular: DP çatısı altında "demokrat ittifak". 12 Haziran seçiminin yegane "çözüm ittifakı" işte bu adres: DP.İçtiğimiz suda, aydınlandığımız elektrikte, gezdiğimiz yollarda, barajlarda, tarımda, sanayide, geçmişten günümüze içimizi kuşatan huzur ve güven ortamında damgası bulunan DP, milletimizin yeniden çıkış adresi oluyor. Nerde kalmıştık, dercesine?Yeter söz milletindir, diyerek. Tevafuka bakın ki, "demokrat ittifak"ın adresi olan DP'nin kıratı, seçim pusulasında, 1. sıradaki AKP ile 3. sıradaki CHP'nin tam ortasında? 2. sırada.Vatandaşın dilinde şu "formül slogan" tuttu:Ampulü geç, Kıratı seç.Artık AKP'nin, halkımıza yönelik Amerikanvari "havuç-sopa" stratejisindeki "bize oy vermezseniz CHP gelir ha, ezanı susturur, kuyruklar başlar ha" sopası kırıldı. Demokrat ittifakın adresi DP, AKP'nin ensesinde, hemen 2. sırada yerini aldı. Zaten yüzde 70'lik muhafazakar ve merkez sağ seçmenin asıl sahibi DP. Diğerleri, DP'nin arsasında gecekondu dikmeye çalışan partiler.Libya meselesinde Amerikan işmarıyla aynen AKP gibi Haçlı-NATO safında yer alan, referandum sonrasında soluğu Brüksel'de alıp liste çalışmaları sürecinde üst düzey kadrosunu Washington'dan akıl almaya gönderen CHP, halkın partisi olmaktan çıktı.CHP, AKP'leşti? Vaziyet almak için ABD ve AB'den işmar bekleyen, Haçlıya hizmette "AKP'den rol çalmak" peşinde olan bir CHP var ortada?Ekranlarda reklamını döndürdükleri projeler ise, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'tan aşırma? CHP'li Gürsel Tekin'in, "Haydar Hoca, bizim de hocamız, projeleri ondan almayalım da IMF'den mi alalım" türünden pişkin açıklamaları, AKP'li Nurettin Canikli'nin "Yahu şu sizin CHP'nin projeleri, Haydar Hoca'ya ait?" çıkışına CHP'li Faik Öztrak'ın susması, CHP'yi vahim vaziyetinden kurtarmaya yetmez, yetmiyor.Yıllardan beri hizmet bekleyen milletimizin "yegane ittifak adresi" ve AKP hükümetinin tek alternatifi olması bakımında DP, "demokrat ittifak" ile tarihi bir görev üstlenmiştir. AKP kurmayları kadar, yandaş ve beslemelerini telaşlandıran bu yeni "demokrat ittifak ve çözüm"ün adresi olan DP'dir. Son dönemi AKP hükümetine temennalarla geçen Taha Kıvanç kod adlı F. Koru bile, seçimin "çantada keklik" olmadığını hatırlatıyor Erdoğan'a? Hatta, "Geçen gün, bir dostum, "Şu yakınlarda, kulağına, 'Önümüzdeki iki ay içinde bunları seçime gittiklerine döve döve pişman edecekler' beklentisini fısıldayan bir 'hanımefendi'den söz etmiştin. Kimdi o? Öyle düşünmesinin sebebi neymiş?" diye sordu" diyor, kapak attığı zamane mevkutesindeki köşesinden?AKP hükümetine ilişkin milletin kafasını karıştıracak o kadar çok olay var ki, diyor ve şunu ekliyor Koru, "Bazı dostlarla oturup 'seçmenin tercihini olumsuz etkileyebilecek olaylar listesi' üzerinde çalıştık; o listede yer alan olayları yalnızca başlık olarak bile buraya taşısam, korkarım, sizlerin de kafası karışabilir."Koru, demek istiyor ki, AKP'yi deşersek, toplumun yüzde 70'lik muhafazakar ve merkez kesimi, "Ampulü geç, Kırat'ı seç" diyecek? Vakıa da budur.AKP, dağılma sürecine girmiştir, huzur ve hizmet bekleyen milletimizin merkez adresi, BTP ile "demokrat ittifak"ı gerçekleştiren DP olmuştur.Başbakan R. T. Erdoğan'nin "seçim beyannamesi" diye açıkladığı "ambulansların sedyeleri lüks hale getireceğiz türünden fossss ve üç-beşyüz km duble yol ile birkaç yandaşa daha rant müjdesi sunmaktan öteye gitmeyen beyanname", AKP'nin hem seçim sonrası vaziyetini, hem de "milletin temel problemlerine dair çözümsüzlük" eksenli halet-i ruhiyesini yansıtıyor. AKP'nin yeni seçim beyannamesini 2002 ve 2007 ile mukayese ederek detaylı olarak değineceğiz.