ABD’li bir general yıllar önce, “PKK’nın görevi, Kürdistan kurulana kadar Türkiye’yi angaje tutmaktır” demişti.
Bugün AKP’li Türkiye’nin geldiği noktaya baktığımızda, idam cezası almış olan PKK’nın liderinin mektubu, “barış mesajı” olarak ilan ediliyor, PKK temsilcileri bu mektubu kitlelerin önünde, canlı yayında okuyor ve silahlı mücadele sürecinden demokratik sürece yani siyasi sürece geçiş yaptıklarını ilan ediyorlar.
Terörün hedefi Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne ve rejimine yönelik, bu hedeften vazgeçme var mı? Elbette ki yok. Silahla gelebildikleri noktaya geldiler şimdi kaldıkları yerden siyasetle devam edecekler.
Peki, silahı bırakacaklar mı? Elbette ki hayır… Siyasi süreçte herhangi bir talepte bulunduklarında netice alamazlarsa silahlı süreç yedek unsur olarak bulunacak.
Başta da belirttiğimiz gibi, PKK’nın görevi Kürdistan kurulana kadar Türkiye’yi oyalamak. Bugün PKK’nın başı, silahlı unsurları dışarıya davet ediyorsa demek ki, Kürdistan konusunda ciddi adımlar atılmış durumda…
Yani PKK’nın arkasındaki iradeler amaçlarına ulaşmış vaziyetteler.
Yaşanan bu süreç, dış basının da gündemindeydi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, ‘’Türk hükümeti ve ilgili tüm tarafların barışçıl çözüme ulaşmaya yönelik cesur çabalarını alkışlıyoruz’’ dedi. Nuland, terör örgütü PKK’nın şiddet eylemlerini durdurmasına yönelik açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Sanki PKK’nın arkasındaki irade, bugüne kadar onu Türkiye’ye karşı kullanan irade ABD değilmiş gibi… Timsah avını parçalar, sonra da başına gidip gözyaşı dökermiş, onun gibi…
Türkiye’yi de BOP kapsamında bölünecek ülkeler arasına koyan ABD’nin bir temsilcisi kalkıp bu süreci alkışlıyorsa, bilin ki bunda bir bityeniği vardır. ABD neyi alkışlıyor, Türkiye’nin bizim göremediğimiz bir başarısına mı, yoksa PKK’nın, AKP’li Türkiye’yi diz çöktürmesine mi?
New York Times Gazetesi, Öcalan’ın mesajının “barış sürecinde kritik bir güven artırıcı adım” olarak görüldüğünü kaydetti. AKP’nin İmralı süreci ve “Milli Birlik Projesi” teröristbaşı APO’yu kahraman haline getirdi. Bir teröristin ancak bu kadar reklamı yapılabilir.
Los Angeles Times, “Bu gelişme 40 bin insanın ölümüne neden olan onyıllarca süren kanlı ihtilafın sonunun başlangıcına vurgu yapabilir” diye yazdı. AKP sayesinde, terör oldu “kanlı ihtilaf”, AKP biraz daha iktidarda kalırsa, Türkiye “terörist” ilan edilecek.
Wall Street Journal, “Bir barış anlaşması, ayaklanmalar ve ABD’nin askeri varlığının azaltması ile yeniden şekillenen dünyanın bir bölgesindeki güç dinamiklerini değiştirebilir” yorumunu yaptı. Gazete Kürdistan’ı işaret ediyor.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, “Türkiye’deki en güçlü iki adamı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çıkarları şimdi örtüşüyor. Hem Sayın Erdoğan hem Öcalan, 1920 yıllarında Mustafa Kemal Atatürk tarafından oluşturulan laik devletin temelini yeniden müzakere etme arayışı içinde” görüşlerini öne sürdü.
AKP sayesinde APO Türkiye’nin en güçlü iki adamından biri ilan edildi.
Şu işe bakın, Türkiye’nin Başbakanı ile teöristbaşının çıkarları örtüşüyor. Örtüştükleri nokta da çok ilginç: Atatürk’ün bize miras bıraktığı Türkiye’nin temellerinin değiştirilmesi, yani Türkiye’nin yeniden inşası… Buna Türk milleti değil, Türk milletinin 40 bin evladını katleden bir teröristbaşı karar veriyor.
İngiliz Guardian gazetesi, “ilk defa bir Türk Başbakanı, birçok Türk tarafından 1 numaralı halk düşmanı olarak nitelenen Öcalan ile diyaloga girdi” sözlerini kullandı.
Dinlerarası diyalog diye başladı, medeniyetler arası, kültürlerarası diyalog diye devam etti, sonuçta karşımıza teröristbaşıyla diyalog çıkıverdi. Hem de tek taraflı… O talep ediyor, bizimkiler eyvallah diyor.
Gidişat hiç de hayra alamet değil.
Bugün AKP’li Türkiye’nin geldiği noktaya baktığımızda, idam cezası almış olan PKK’nın liderinin mektubu, “barış mesajı” olarak ilan ediliyor, PKK temsilcileri bu mektubu kitlelerin önünde, canlı yayında okuyor ve silahlı mücadele sürecinden demokratik sürece yani siyasi sürece geçiş yaptıklarını ilan ediyorlar.
Terörün hedefi Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne ve rejimine yönelik, bu hedeften vazgeçme var mı? Elbette ki yok. Silahla gelebildikleri noktaya geldiler şimdi kaldıkları yerden siyasetle devam edecekler.
Peki, silahı bırakacaklar mı? Elbette ki hayır… Siyasi süreçte herhangi bir talepte bulunduklarında netice alamazlarsa silahlı süreç yedek unsur olarak bulunacak.
Başta da belirttiğimiz gibi, PKK’nın görevi Kürdistan kurulana kadar Türkiye’yi oyalamak. Bugün PKK’nın başı, silahlı unsurları dışarıya davet ediyorsa demek ki, Kürdistan konusunda ciddi adımlar atılmış durumda…
Yani PKK’nın arkasındaki iradeler amaçlarına ulaşmış vaziyetteler.
Yaşanan bu süreç, dış basının da gündemindeydi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, ‘’Türk hükümeti ve ilgili tüm tarafların barışçıl çözüme ulaşmaya yönelik cesur çabalarını alkışlıyoruz’’ dedi. Nuland, terör örgütü PKK’nın şiddet eylemlerini durdurmasına yönelik açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Sanki PKK’nın arkasındaki irade, bugüne kadar onu Türkiye’ye karşı kullanan irade ABD değilmiş gibi… Timsah avını parçalar, sonra da başına gidip gözyaşı dökermiş, onun gibi…
Türkiye’yi de BOP kapsamında bölünecek ülkeler arasına koyan ABD’nin bir temsilcisi kalkıp bu süreci alkışlıyorsa, bilin ki bunda bir bityeniği vardır. ABD neyi alkışlıyor, Türkiye’nin bizim göremediğimiz bir başarısına mı, yoksa PKK’nın, AKP’li Türkiye’yi diz çöktürmesine mi?
New York Times Gazetesi, Öcalan’ın mesajının “barış sürecinde kritik bir güven artırıcı adım” olarak görüldüğünü kaydetti. AKP’nin İmralı süreci ve “Milli Birlik Projesi” teröristbaşı APO’yu kahraman haline getirdi. Bir teröristin ancak bu kadar reklamı yapılabilir.
Los Angeles Times, “Bu gelişme 40 bin insanın ölümüne neden olan onyıllarca süren kanlı ihtilafın sonunun başlangıcına vurgu yapabilir” diye yazdı. AKP sayesinde, terör oldu “kanlı ihtilaf”, AKP biraz daha iktidarda kalırsa, Türkiye “terörist” ilan edilecek.
Wall Street Journal, “Bir barış anlaşması, ayaklanmalar ve ABD’nin askeri varlığının azaltması ile yeniden şekillenen dünyanın bir bölgesindeki güç dinamiklerini değiştirebilir” yorumunu yaptı. Gazete Kürdistan’ı işaret ediyor.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, “Türkiye’deki en güçlü iki adamı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çıkarları şimdi örtüşüyor. Hem Sayın Erdoğan hem Öcalan, 1920 yıllarında Mustafa Kemal Atatürk tarafından oluşturulan laik devletin temelini yeniden müzakere etme arayışı içinde” görüşlerini öne sürdü.
AKP sayesinde APO Türkiye’nin en güçlü iki adamından biri ilan edildi.
Şu işe bakın, Türkiye’nin Başbakanı ile teöristbaşının çıkarları örtüşüyor. Örtüştükleri nokta da çok ilginç: Atatürk’ün bize miras bıraktığı Türkiye’nin temellerinin değiştirilmesi, yani Türkiye’nin yeniden inşası… Buna Türk milleti değil, Türk milletinin 40 bin evladını katleden bir teröristbaşı karar veriyor.
İngiliz Guardian gazetesi, “ilk defa bir Türk Başbakanı, birçok Türk tarafından 1 numaralı halk düşmanı olarak nitelenen Öcalan ile diyaloga girdi” sözlerini kullandı.
Dinlerarası diyalog diye başladı, medeniyetler arası, kültürlerarası diyalog diye devam etti, sonuçta karşımıza teröristbaşıyla diyalog çıkıverdi. Hem de tek taraflı… O talep ediyor, bizimkiler eyvallah diyor.
Gidişat hiç de hayra alamet değil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025