Türkiye, AKP hükümetinin yönetiminde? Dolayısıyla vatandaş, büyükşehirlere sıçrayan son terör olaylarında ve Güneydoğu hadiselerinde "AKP nerede ise, devlet o kadar orada" diye algılıyor.Bu bakımdan AKP, terör olaylarının neresinde suali önem arz ediyor.Ardahan'dan Mardin'e uzanan Doğu ve Güneydoğu havalisinde milletimiz, terör olayları karşısında sırtını dayayacağı, böylesi dar zamanlarda sığınacağı "devlet" arıyor.Vatandaşın reel teşhisi şu; Doğu ve Güneydoğu'da AKP hükümeti ortalıkta yok... Dolayısıyla kendini hissettiren "devlet iradesi" yok.Eli-kolu AB uyum yasalarıyla bağlı askerimiz ve polisimizin can siperâne müdahaleleri olmasa, bölge sokaklarını terör odakları ve yandaşları adeta teslim alacak.Panzerler, tanklar, askerler ve kuş lastikli polisler caddelerde sokaklarda yürüdüler, yürüyorlar. Can vermekten, ölüme atılmaktan geri durmadılar, durmuyorlar? Evet, terörün "kendi havası"nı estirmeğe çalıştığı sokaklarda, kefenini giymiş askerimiz ve polisimiz vardı; onlar canları pahasına terör fırtınasını bastırdılar, her zaman da bastırırlar. Elbette teröre pabuç kaptırmazlar.Ama AKP var mıydı? AKP işin neresindeydi?AKP neredeydi, sualini, vatandaşın diliyle ifade edersek "devlet nerede"ydi?Azerî kardeşlerimizin ifadesiyle, sohbet buradan gidiyor.Hiç sağa-sola eğip bükmeye hâcet yok; devletin Başbakanı ve AKP lideri olarak R. T. Erdoğan'ın en hararetli süreçte "Eldeki silahı bırak, gel masaya, konuşalım" cümlesi; AKP'nin hadiselerin neresinde olduğunun beyanı ve itirafıdırAsıl önemli olan, madalyonun bu yüzüdür.AKP'nin bölge milletvekillerinin "genel af"tan dem vurmaları, hükümetin bu işin ne kadar, neresinde olduğunun göstergesidir.Çok yıldızlı İmralı sakini Apo, "bırakalım silahı, barış masasına oturalım" demiyor mu? Bölgede barışın tesisi için "genel af" çıkartılması lazım, diyen de Apo değil mi?AKP'nin hadiseler dair çıkışları, Apo'yu ve yandaşlarını sevindirmiyor mu? DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Erdoğan'ın teklifini PKK değerlendirmelidir, demedi mi?AKP hükümeti, şehit analarına hiç kulak verdi mi? Birkaç yavrusuyla dul ve yetim kalan çiçeği burnunda şehit ailelerinin feryatlarına hiç dikkat kesildi mi? Erdoğan, DTP'yi, dağdaki uzantılarını, "elinde silahı bırak masaya oturalım" teklifi yaptıklarını ciddiye aldığı kadar; şehit analarını, şehit adaylarını ve her gün üç-beş şehit veren devlet kurumlarının başlarındaki erkânı ciddiye aldı mı? AKP ve Erdoğan, son çıkış ve tavırlarıyla Apo'yu ve yandaşlarını sevindirdiği kadar; şehit ailelerini ve milleti sevindirdi mi?O halde AKP'nin, ne kadar, nerede olduğu bellidir.Vatandaş, tam bu noktada dara düşüyor.AKP hükümeti demek, vatandaşa göre doğal olarak "devlet iradesi" demek olduğuna göre, AKP'nin de kimleri sevindirdiği ortada iken; kim sırtını "devtet"e dayayabilir, kim "işte sığınacağım devletim?" diyebilir? Keşke diyebilsek, diyemiyoruz diyor mağdur ve masum halk.AKP hükümetin verdiği belki en büyük zarar, vatandaşı "hani devlet, devlet nerde?!" noktasına taşıyarak "devlet iradesine güç kaybettirmesi"dir.Bölgeye çöreklenmiş terörün elebaşları ve bölgedeki Amerikan beslemesi toplum mühendisleri, "AKP ile yaptıkları atışmaları ve AKP'nin o tarafa doğru verdiği karşılıkları", "devletin bileğini de büktük" mesajlarına dönüştürerek vatandaşın kulağına su kaçırıyorlar.Başbakan Erdoğan, belki telefonla vatandaşa ulaşamıyordur; ama "chat"leşebilir. Şayet Doğu veya güneydoğulu esnafla "chat"leşir ise, bir dokunduğunda bin âh işitecektir.Tablo ortada? Devlet, "kepenkler inecek?" talimatı veren terör odaklarına karşı delikanlı gibi durarak tüm baskılara rağmen kepenk kapatmayan vatan evlatlarını koruyabiliyor mu? Nereden geldikleri belli olmayan adamlar, 'kepenk kapatmazsan işini bitiririz' tehdidiyle geliyorlar, diyor Ardahanlı, Karslı, Doğu Beyazıtlı, Mardinli, Diyarbakırlı, Şırnaklı esnaf kardeşlerimiz.Büyükşehirlerdeki "terör pervasızlıkları" bir yana, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde, milletimizin sırtını dayayacağı "devlet iradesi" var ile yok arasında? Ecnebî ajanlar ise kol geziyor.AKP'nin, devleti ekonomide çöküşe, kültür ve kimlikte yozlaşmaya, AB'ye uyumda sonu gelmez tavizlere, Amerika ile stratejik ortaklıkta gayr-ı milli duruşa sürükleyen politikaları bir yana; milletimizi "hani devlet, nerede devlet iradesi?" şeklinde bir psikolojik çöküşe iten politikaları en büyük zarar olarak ortadadır.Son olaylar, "güçlü bir devlet" için "milli duruş ve milli projeler sahibi güçlü bir siyasi irade"nin kaçınılmazlığını bir kez daha ortaya koymuştur.AKP hükümeti, AB, IMF ve stratejik ortağı ABD'den aldığı akıllardan derhal vazgeçmelidir. Zira bu akıl "devletin iradesini ve heybetini yok ediyor. Bu koyma akıl, milletimizin, Allah'tan sonra "yüreğindeki en büyük dayanağı"nı yıkıyor, ceremesini hep beraber ödüyoruz.AKP hükümeti, AB, IMF ve stratejik ortağı ABD'den aldığı akıllarla politika yapmaktan, Erdoğan'ın danışmanı Cüneyt Zapsu "AKP'nin son kullanma tarihini Amerika nezdinde uzatmak" için çabalamaktan başka yol-yordam bulamazsa; "hükümet, olayların neresinde" sorusuna hiç de içaçıcı bir cevap vermek mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla artık böylesi bir AKP'nin, yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti devletini, terörün veya onları besleyen işgalci küresel güçlerin oyuncağı yapmaya hakkı yoktur. Milletin canı boğazına dayanmış; Türkiye'nin, "ecnebinin oyuncağı olmak" gibi bir lüksü kalmamıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019