Bize, Türklerin Anadolu'ya ilk geliş tarihi olarak 1071 Malazgirt Savaşıyla olduğu söylendi. Hâlbuki 1071'de Anadolu'ya gelen Türk'ler, Müslümanlığı kabul etmiş Türk'lerdi.
Ön-Türk'ler, milattan önce 13 bin yılında Anadolu'da gelip, Anadolu'nun dip kültürünü oluşturmuşlardı.
Esas önemli olan, Anadolu'ya gelen Ön-Türk'lerdi.
Türk'ler Anadolu'ya ilk kez Göçebe olarak değil, göçmen olarak geldiler.
İlk gelen Ön-Türk'ler, Allah'ın birliğine inanırlardı.
Rus ve Fransız araştırmacılar, M.Ö 14 bin yılında Oral Dağlarındaki Şölgen Taş Mağarasında buldukları yazıtlarda bunu kanıtlamışlardı.
Kırgızistan Saymalıtaş Vadisinde bulunan eserlerde ise, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla çift sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri ispat edilmiştir.
Ön-Türk'lerin M.Ö 13 bin yılında Anadolu'ya geldiğini Arkeolog Afif Erzen, yıllar süren araştırmalarını 1984 yılında yayınladığı "Anadolu ve Urartular" kitabında bilimsel olarak kanıtlamıştı.
Dünyada bulunan tüm tarihçi ve Arkeologları şaşkına çeviren ünlü Türkolog Kazım Mirşan ise, Doğu Anadolu'da mevcut yazı öğelerini içeren ve on binlerce kaya yazıtı, kaya resimleri ve damgaların varlığıyla, Ön-Türk'lerin Anadolu'ya M.Ö 13 binli yıllarda geldiklerini kesin olarak ispat etmiştir.
Bir an için M.Ö 13 binli yıllardaki bulguların Ermenileri ve Rumları işaret ettiğini düşünün.
Şayet varsayımsal olarak böyle bir şey olsaydı, "Türkler, Anadolu'da işgalcidir" yaygarası tüm dünyayı inletirdi!
Peki, Ön-Türk'ler M.Ö 13 bin yılında Anadolu'ya gelmişse, Hıristiyanlar ne zaman gelmiş olabilir?
Hz. İsa'nın havarilerinden Saint Paul M.S 40'lı yıllarda Anadolu'ya (Tarsus) gelmiş ve Anadolu'nun Hıristiyanlaştırılması çalışmalarına başlamıştır.
Ön-Türk'ler Anadolu'ya, Hıristiyanlardan 13 bin yıl evvel gelmiştir.
Böylelikle, yabancı kaynaklar ve art niyetli bilim insanlarının "Anadolu Medeniyetinin beşiği Helen-Roma-Bizans medeniyetleridir" iddiasının, tarihi bir YALAN olduğu ve boşa düştüğü belli olmuştur.
Anadolu, Türk'lerin öz be öz vatanıdır.
Türk'ler, Anadolu'da yeşermiş medeniyetlere beşiklik etmiştir. Başka bir deyişle; Türk'ler, Anadolu'da can bulan medeniyetlerin hem anası, hem de babasıdır.
Şimdi söyler misiniz lütfen!
Anadolu'ya 13 bin yıl evvel, aynı kültür otağından gelen Ön ve Öz Türk'lerden bazıları ne ara "Kürt" oluvermiştir!
Ve ne ara biz birbirimizle küs olmuşuz da aramızda barış süreçleri organize edilmektedir.
Nereden çıktı olmayan "Kürt sorunu" tartışması.
"Kürt" adının yanlış tarihi okuma ve anlaşılmaların sonucu ortaya çıkmış olduğunu, defalarca ele almış ve Türk kamuoyu ile paylaşmışızdır.
"Kürt" adının bir aşiret yönetme yetkisi olan,"Ekü-Ert" isminden sıkışarak daha sonraki kuşaklara aktarıldığı tarihi ve ilmi bir hakikattir.
Türkiye'de var olan ve aynı kültürü paylaşanların tamamına, TÜRK denmiştir ve bunun da tarihi, 18 bin yıl öncesine kadar dayanmaktadır.
Türkiye'yi, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bölemeyenlerin amansız mücadelesi, "Kürt" açılımı veya sözde barış süreci safsatalarıyla başarılmak üzeredir.
Bu işin arkasında, ABD-İngiltere ve İsrail vardır.
Zaman zaman bu üçlü lokomotife, Avrupa ülkelerinden de vagon olanlar olmuştur.
Sonuç olarak deriz ki, bu zırvalıklardan derhal vazgeçilmeli ve asıl oyunun Türk milletini etnik ayrıştırmalar yoluyla bölmek olduğu çok net anlaşılmalıdır.
Kim bu süreç oyunlarına ve arka planında yer alan ihanetlere geçit verir veya kafa sallayarak onay verirse, gün gelir hepsi yargı önünde bu millete hesabını verir.
Orhun yazıtlarında da belirtildiği üzere, TÜRK demek; Rabbini bilen ve tanıyan kişi demektir.
Buda hepimizi bir ve beraber kılan, en geçerli hakikattir.
Ne mutlu Türk'üm diyene.
Ön-Türk'ler, milattan önce 13 bin yılında Anadolu'da gelip, Anadolu'nun dip kültürünü oluşturmuşlardı.
Esas önemli olan, Anadolu'ya gelen Ön-Türk'lerdi.
Türk'ler Anadolu'ya ilk kez Göçebe olarak değil, göçmen olarak geldiler.
İlk gelen Ön-Türk'ler, Allah'ın birliğine inanırlardı.
Rus ve Fransız araştırmacılar, M.Ö 14 bin yılında Oral Dağlarındaki Şölgen Taş Mağarasında buldukları yazıtlarda bunu kanıtlamışlardı.
Kırgızistan Saymalıtaş Vadisinde bulunan eserlerde ise, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla çift sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri ispat edilmiştir.
Ön-Türk'lerin M.Ö 13 bin yılında Anadolu'ya geldiğini Arkeolog Afif Erzen, yıllar süren araştırmalarını 1984 yılında yayınladığı "Anadolu ve Urartular" kitabında bilimsel olarak kanıtlamıştı.
Dünyada bulunan tüm tarihçi ve Arkeologları şaşkına çeviren ünlü Türkolog Kazım Mirşan ise, Doğu Anadolu'da mevcut yazı öğelerini içeren ve on binlerce kaya yazıtı, kaya resimleri ve damgaların varlığıyla, Ön-Türk'lerin Anadolu'ya M.Ö 13 binli yıllarda geldiklerini kesin olarak ispat etmiştir.
Bir an için M.Ö 13 binli yıllardaki bulguların Ermenileri ve Rumları işaret ettiğini düşünün.
Şayet varsayımsal olarak böyle bir şey olsaydı, "Türkler, Anadolu'da işgalcidir" yaygarası tüm dünyayı inletirdi!
Peki, Ön-Türk'ler M.Ö 13 bin yılında Anadolu'ya gelmişse, Hıristiyanlar ne zaman gelmiş olabilir?
Hz. İsa'nın havarilerinden Saint Paul M.S 40'lı yıllarda Anadolu'ya (Tarsus) gelmiş ve Anadolu'nun Hıristiyanlaştırılması çalışmalarına başlamıştır.
Ön-Türk'ler Anadolu'ya, Hıristiyanlardan 13 bin yıl evvel gelmiştir.
Böylelikle, yabancı kaynaklar ve art niyetli bilim insanlarının "Anadolu Medeniyetinin beşiği Helen-Roma-Bizans medeniyetleridir" iddiasının, tarihi bir YALAN olduğu ve boşa düştüğü belli olmuştur.
Anadolu, Türk'lerin öz be öz vatanıdır.
Türk'ler, Anadolu'da yeşermiş medeniyetlere beşiklik etmiştir. Başka bir deyişle; Türk'ler, Anadolu'da can bulan medeniyetlerin hem anası, hem de babasıdır.
Şimdi söyler misiniz lütfen!
Anadolu'ya 13 bin yıl evvel, aynı kültür otağından gelen Ön ve Öz Türk'lerden bazıları ne ara "Kürt" oluvermiştir!
Ve ne ara biz birbirimizle küs olmuşuz da aramızda barış süreçleri organize edilmektedir.
Nereden çıktı olmayan "Kürt sorunu" tartışması.
"Kürt" adının yanlış tarihi okuma ve anlaşılmaların sonucu ortaya çıkmış olduğunu, defalarca ele almış ve Türk kamuoyu ile paylaşmışızdır.
"Kürt" adının bir aşiret yönetme yetkisi olan,"Ekü-Ert" isminden sıkışarak daha sonraki kuşaklara aktarıldığı tarihi ve ilmi bir hakikattir.
Türkiye'de var olan ve aynı kültürü paylaşanların tamamına, TÜRK denmiştir ve bunun da tarihi, 18 bin yıl öncesine kadar dayanmaktadır.
Türkiye'yi, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bölemeyenlerin amansız mücadelesi, "Kürt" açılımı veya sözde barış süreci safsatalarıyla başarılmak üzeredir.
Bu işin arkasında, ABD-İngiltere ve İsrail vardır.
Zaman zaman bu üçlü lokomotife, Avrupa ülkelerinden de vagon olanlar olmuştur.
Sonuç olarak deriz ki, bu zırvalıklardan derhal vazgeçilmeli ve asıl oyunun Türk milletini etnik ayrıştırmalar yoluyla bölmek olduğu çok net anlaşılmalıdır.
Kim bu süreç oyunlarına ve arka planında yer alan ihanetlere geçit verir veya kafa sallayarak onay verirse, gün gelir hepsi yargı önünde bu millete hesabını verir.
Orhun yazıtlarında da belirtildiği üzere, TÜRK demek; Rabbini bilen ve tanıyan kişi demektir.
Buda hepimizi bir ve beraber kılan, en geçerli hakikattir.
Ne mutlu Türk'üm diyene.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Türkiye’de sadece TÜRK’ler vardır! / 19.03.2025
- Ebu Suud’un Alevi katliamı fetvası / 18.03.2025
- Açlık sınırı 25, yoksulluk 80, ikramiye 4 bin lira! / 17.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 16.03.2025
- 1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve devletçilik kavramı / 11.03.2025
- Unutmayın beyler, bu devleti Atatürk kurdu! / 10.03.2025
- Siyaset meleklerin cinsiyetini tartışıyor! / 09.03.2025
- Tebrikler Öcalan! / 04.03.2025
- ‘Türk’ ne demektir? / 03.03.2025
- Yıldızların sunduğu sonsuz kaynak / 01.03.2025
- Ebu Suud’un Alevi katliamı fetvası / 18.03.2025
- Açlık sınırı 25, yoksulluk 80, ikramiye 4 bin lira! / 17.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 16.03.2025
- 1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve devletçilik kavramı / 11.03.2025
- Unutmayın beyler, bu devleti Atatürk kurdu! / 10.03.2025
- Siyaset meleklerin cinsiyetini tartışıyor! / 09.03.2025
- Tebrikler Öcalan! / 04.03.2025
- ‘Türk’ ne demektir? / 03.03.2025
- Yıldızların sunduğu sonsuz kaynak / 01.03.2025