Türkiye'yi kuşatan "iç ve dış tehdit"ler öyle noktalara vardı ki, artık "sıradan bir siyasetçi" profili bu işlerin üstesinden gelemez.Sıradan politika ve sıradan politikacı devri geride kaldı.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, millet ve devlet olarak karşı karşıya bulunduğumuz dahili ve harici tehditler, ancak, "milli politika"lar ve "milli çözüm"ler etrafında "devlet-millet" ve "sivil-asker" topyekün tek yürek tek bilek olarak bertaraf edilebilir, diyor. Demekle kalmıyor, milli çözümler, milli modeller sunuyor; daha başka "yerli" ve "milli" herhangi bir reel çözümü olan varsa o da ortaya koysun, diyor.Lakin hiçbir politikacımızdan veya eski-yeni partilerimizin hiçbirinden "çözüm namına" tık yok; ama "okkalı slogan" çok, "kuru gürültü" çok? Hatta sloganların da birçoğu BTP'den aşırma.Türkiye'nin gelip dayandığı nokta, Türkiye'nin "bam teli" burasıdır. Dolayısıyla daha önceki partimizlerimiz ne olursa olsun, işe bu noktadan başlamak durumundayız. İşe bu noktadan başlanmazsa, "ecnebilerden himmet ve icazet dilenen siyasetçi- ithal akıl - neticede daha da beter çöküş" şeklindeki kısır döngüden kurtulmak mümkün olmaz.Öyle veya böyle bu günlere geldik; ama vaziyet ortada?Bu sebeple dünden daha çok bugün, siyasetçinin "devlet adamlığı" kumaşı taşıması, "milli kimlik" ve "kendi medeniyetinin şuuru"na sahip olması kadar; partilerin de programlarını "sloganlar" kadar reel "milli çözümler" ve "milli model"ler etrafında oluşturmaları artık zarurettir.Türk siyasetinin bu güne kadarki "çok partili dönem"i, maalesef "reel milli temel"lerden ve "reel milli çözüm"lerde yoksun olduğu için, devlet ve millet işleri daha ziyade "ithal akıl" ile görülmeye çalışıldığı için; bugün ekonomi borca batmıştır. Millet dağılma sürecine girmiş, vatan satılmıştır. Devletin bağımsızlık temellerinin bir nevi resmi kaydı olan Lozan delik-deşik edilmiş, milli kimlik ve medeniyetimize aidiyet şuuru yok olmuştur.Bu güne kadar işbaşına gelen partilerin "reel milli çözüm"den, milli duruştan ve "milli irade"nin gücü ve icazetinden uzak düşmeleri ve aynı paralelde siyaset erbabının da devlet adamlığı kumaşından oldukça uzak bir kıratta bulunmaları, Türkiye'yi bu günkü "vahim pozisyon"lara sürüklemiştir.Türkiye'nin bu vaziyetine katkıda bulunanlar ve bu badirelere sürükleyenlerin kimler ve neler olduğu, açıktır; artık herkesin malumudur.Türkiye, tam bir kavşaktadır? Var oluş ve yok oluş kavşağında? Mandacılığa karşı gelişen "milli refleks"ler ve yükselen milliyetçi değerler, devlet ve milletimizin, tam bu varoluş-yokoluş kavşağında "ecnebi"lere ve onların içerideki taşeronlarına sırtını dönerek "var oluş"a ve "milli uyanış" doğru aktığını göstermektedir. Böyle hayati bir kavşakta "sıradan bir politikacı" profili Türkiye'yi taşıyamaz, Türk milletini sahil-i selamete ulaştıramaz.Hakikat kendini gösterdi:Şu adamın boyu-posu yerinde, tok sesli, Akif'ten de birkaç şiir ezberlemiş, cezaevine atılmış, mağdur pozları da var; madem öyle, bunu seçelim, bakan yapalım, Başbakan yapalım, Cumhurbaşkanı yapalım, mantığı AKP hükümeti ile iflas etmiştir.Bu ve benzeri müflis yaklaşım tarzına yapışarak iktidar koltuğu beklentisi olan hangi parti olursa olsun, kendini baştan bitirmiş demektir.Milletimiz, artık siyaset adına "milli çözüm"ün ve "reel milli kalkınma"nın konuşulmasını istiyor.12 Eylül öncesi şu kadar komünistle kapıştık, şu kadar çarpıştık, şu kadar yıl ceza evinde yattık, şimdi politikada mücadele veriyoruz türünden söylemlerle parti çevirenler, Türkiye'ye bir şey vermezler.Yahut ben güneydoğuda yıllarca mücadele verdim ama bugün konjonktür Apo ile ovada sarmaş-dolaş siyaseti gerektirir türünden bir rotayla particili yapanların devlete ve millete verecekleri bir şey yoktur.Veya biz Atatürk'ün döneminden beri varız, yaşımız Cumhuriyet'in yaşı kadar türünden "6 ok"suz ve "çözümsüz" hamasetle particilik yapanlar, Türkiye'ye bir katkı sağlayamazlar. Devir çözüm devridir, milli model devridir, reel kalkınma devridir.Milli akıl ve milli uyanış devridir. Aşırma slogan ve kuru gürültü devri değildir. Bu "yeni devrin de tek sahibi" kalmıştır; o da BTP'dir.Çözüm, proje, milli duruş, kadro ve devlet adamı kumaşı taşıyan lider ondadır? Vesselam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019