Bundan tam 20-21 yıl önce uyarmıştı Prof. Dr. Haydar Baş hocamız:
İslam dünyasını bölüp parçalamak isteyenlerin büyük planı, Müslümanları birbirlerine kırdırtmak, Sünni-Şii savaşı, Alevi-Sünni çatışması çıkarmaktır.
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı eserinde anlattı bu gerçeği.
İngiliz Sömürgeler Bakanlığının, Türkiye ve İslam dünyasına dönük planlarını ve Ajan Humpher'in hatıratını ortaya koydu.
Sünni-Şii savaşı ve çatışmasının Haçlı planı olduğunu anlattı.
Anlatmakla kalmadı.
Bu oyunu bozacak birlik ve kardeşlik seferberliği başlattı.
Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir gerçeğini bayraklaştırdı, Tevhid ve birlik çığırı açtı.
Hz. Peygamber'in Veda hutbesinde ilan buyurduğu birliği ve ümmetine bıraktığı emanetleri hatırlattı.
"La ilahe illallah Muhammed'ur-Resulullah" cümlesini ikrar edenin Müslüman olduğunu gönüllere nakşetti.
Bu hakikat İslam'ın kıyamet gününe kadar değişmez ortak evrensel gerçeğidir.
Bu hakikati perdeleyecek yahut bozacak tüm batılları reddetti.
1998'den beri dinlerarası diyalog fitnesine ve FETÖ'ya karşı aklı, iz'anı ve imanı olan herkesi uyardı, her kesimi ayıktırmaya çalıştı.
Menşe itibariyle İngiliz imalatı olan, geçmişte ve Milli Mücadele yıllarında selefleri işgalci İngilizlerin yanında ve Yunanların safında yer alan kimi Nakşi ve Nurcu bid'at akımları, Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir gerçeğinin gönüllerde kökleşmesinden telaşlandılar.
Amerikan-Vatikan hizmetlisi FETÖ'yü semirttiler; haklarında onları pembe rüya gördüler, şeytani rüyalar ve menkıbeler uydurdular. FETÖ'yü "salih kullar" diye topluma yutturdular.
Cüppelisi-şalvarlısı Şii Müslümanların küfrüne fetvalar verdiler.
Alevi kardeşlerimizi Hristiyanlardan beter cehennemlik ilan ettiler.
Alevi ve Şiileri, işgalci Amerika ve Haçlıların istediği gibi, din dışı ilan edip katledilmelerine uydurma hükümler türettiler.
Ehl-i Sünnet diye bir maske edindiler; Müslüman avına çıktılar.
Türkiye'yi karga tulumba komşularıyla savaşa sürüklediler.
Türk milletini yalan-yanlış, uydurma fetvalarla mikserlediler; gönülleri parçaladılar, mezhepsel ve etnik bölünmeyi kışkışladılar.
Akıl, iz'an ve iman sahipleri, görünen köy kadar açık bilir ki, hain FETÖ artıklarının kuluçkalanma yerleri de bu 2N'dir.
İslam kisveli bu bölücü 2N'ye, İngiliz imalatı ve Amerikan beslemesi Nakşi ve Nurcu akımlara en üst düzeyde dikkat etmek gerekmektedir.
Amerika'nın FETÖ sonrası cahil, gafil, sarıklı, gizli ve korkak sözcüleri bunlardır.
Ülkemizi ve bölgemizi çeyrek asırdan bu yana savaş alanına çeviren Amerika ve taşeronlarının asıl planı, sürpriz bir manevra ile Şii-Sünni savaşı çıkartmaktır.
22 yıl Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nda (CIA) üst düzey görev yapan Michael Scheuer, yakın zamanda yaptığı şu açıklama ile bu planı açık etmiştir:
"Biz askeri olarak İslam dünyasını yenemeyecek kadar aciziz.
En büyük umudumuz Şii-Sünni savaşıdır.
Batı dünyası, Ortadoğu'dan kendilerine yönelik tehditleri Şii-Sünni savaşı olduğu takdirde ancak def eder.
Ne biz Amerika Şu an en büyük ümidimiz Sünniler ve Şiiler arasında bir savaştır."
olarak, ne Batılı güçler oralara artık kendi askerimizi göndermek istemiyoruz.
Prof. Dr. Baş'ın çeyrek asırdan beri bozduğu plan ve Tevhidin Merkezi Ehli Beyttir gerçeğiyle yok ettiği vahşi plan budur.
Bu bağlamda Prof. Dr. Baş'ın karşısında Müslüman kisvesiyle duranlar, CIA'in gönüllü-gönülsüz elamanlarıdır. Vahşi Batı'nın kanlı değirmenine su taşıyan ve CIA'nın Sünni-Şii savaşı planına hizmetkarlık yapan dolap beygirleridir.
Milletimiz, İslam kisveli bu beygirlerin peşine takılıp onları dinleyecek kadar akıldan ve izandan yoksun düşerse, helak olmaya mahkum olur.
Bu bakımdan devlet ve milletimizin kurtuluşunun ve gerçek barışın adresi, Prof. Dr. Baş ve onun açtığı Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir çığırıdır.
İslam dünyasını bölüp parçalamak isteyenlerin büyük planı, Müslümanları birbirlerine kırdırtmak, Sünni-Şii savaşı, Alevi-Sünni çatışması çıkarmaktır.
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı eserinde anlattı bu gerçeği.
İngiliz Sömürgeler Bakanlığının, Türkiye ve İslam dünyasına dönük planlarını ve Ajan Humpher'in hatıratını ortaya koydu.
Sünni-Şii savaşı ve çatışmasının Haçlı planı olduğunu anlattı.
Anlatmakla kalmadı.
Bu oyunu bozacak birlik ve kardeşlik seferberliği başlattı.
Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir gerçeğini bayraklaştırdı, Tevhid ve birlik çığırı açtı.
Hz. Peygamber'in Veda hutbesinde ilan buyurduğu birliği ve ümmetine bıraktığı emanetleri hatırlattı.
"La ilahe illallah Muhammed'ur-Resulullah" cümlesini ikrar edenin Müslüman olduğunu gönüllere nakşetti.
Bu hakikat İslam'ın kıyamet gününe kadar değişmez ortak evrensel gerçeğidir.
Bu hakikati perdeleyecek yahut bozacak tüm batılları reddetti.
1998'den beri dinlerarası diyalog fitnesine ve FETÖ'ya karşı aklı, iz'anı ve imanı olan herkesi uyardı, her kesimi ayıktırmaya çalıştı.
Menşe itibariyle İngiliz imalatı olan, geçmişte ve Milli Mücadele yıllarında selefleri işgalci İngilizlerin yanında ve Yunanların safında yer alan kimi Nakşi ve Nurcu bid'at akımları, Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir gerçeğinin gönüllerde kökleşmesinden telaşlandılar.
Amerikan-Vatikan hizmetlisi FETÖ'yü semirttiler; haklarında onları pembe rüya gördüler, şeytani rüyalar ve menkıbeler uydurdular. FETÖ'yü "salih kullar" diye topluma yutturdular.
Cüppelisi-şalvarlısı Şii Müslümanların küfrüne fetvalar verdiler.
Alevi kardeşlerimizi Hristiyanlardan beter cehennemlik ilan ettiler.
Alevi ve Şiileri, işgalci Amerika ve Haçlıların istediği gibi, din dışı ilan edip katledilmelerine uydurma hükümler türettiler.
Ehl-i Sünnet diye bir maske edindiler; Müslüman avına çıktılar.
Türkiye'yi karga tulumba komşularıyla savaşa sürüklediler.
Türk milletini yalan-yanlış, uydurma fetvalarla mikserlediler; gönülleri parçaladılar, mezhepsel ve etnik bölünmeyi kışkışladılar.
Akıl, iz'an ve iman sahipleri, görünen köy kadar açık bilir ki, hain FETÖ artıklarının kuluçkalanma yerleri de bu 2N'dir.
İslam kisveli bu bölücü 2N'ye, İngiliz imalatı ve Amerikan beslemesi Nakşi ve Nurcu akımlara en üst düzeyde dikkat etmek gerekmektedir.
Amerika'nın FETÖ sonrası cahil, gafil, sarıklı, gizli ve korkak sözcüleri bunlardır.
Ülkemizi ve bölgemizi çeyrek asırdan bu yana savaş alanına çeviren Amerika ve taşeronlarının asıl planı, sürpriz bir manevra ile Şii-Sünni savaşı çıkartmaktır.
22 yıl Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nda (CIA) üst düzey görev yapan Michael Scheuer, yakın zamanda yaptığı şu açıklama ile bu planı açık etmiştir:
"Biz askeri olarak İslam dünyasını yenemeyecek kadar aciziz.
En büyük umudumuz Şii-Sünni savaşıdır.
Batı dünyası, Ortadoğu'dan kendilerine yönelik tehditleri Şii-Sünni savaşı olduğu takdirde ancak def eder.
Ne biz Amerika Şu an en büyük ümidimiz Sünniler ve Şiiler arasında bir savaştır."
olarak, ne Batılı güçler oralara artık kendi askerimizi göndermek istemiyoruz.
Prof. Dr. Baş'ın çeyrek asırdan beri bozduğu plan ve Tevhidin Merkezi Ehli Beyttir gerçeğiyle yok ettiği vahşi plan budur.
Bu bağlamda Prof. Dr. Baş'ın karşısında Müslüman kisvesiyle duranlar, CIA'in gönüllü-gönülsüz elamanlarıdır. Vahşi Batı'nın kanlı değirmenine su taşıyan ve CIA'nın Sünni-Şii savaşı planına hizmetkarlık yapan dolap beygirleridir.
Milletimiz, İslam kisveli bu beygirlerin peşine takılıp onları dinleyecek kadar akıldan ve izandan yoksun düşerse, helak olmaya mahkum olur.
Bu bakımdan devlet ve milletimizin kurtuluşunun ve gerçek barışın adresi, Prof. Dr. Baş ve onun açtığı Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir çığırıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019