Tarım sektöründe yaşanan depremin sebebi ne Rusya'dır, ne siyasi belirsizliktir, ne kuraklıktır, ne de küresel krizdir...Tarım sektöründe yaşanan problemlerin temelinde AB'ye uyum adı altında gerçekleştirilen AKP hükümetinin uygulamaları vardır.Bunu ben söylemiyorum. Bu gerçeği, AKP'nin eski Tarım Bakanı Sami Güçlü'nün 2004'lü, 2005'li yıllarda yaptığı açıklamalardan çıkarıyorum. AB ile müzakerelerin en zor bölümünün tarım olduğunu belirten eski Tarım Bakanı iş başındayken bakın neler söyledi:"10 yılda tarım nüfusunun 25 milyondan 15 milyona inmesi gerekiyor. Bu yüzden tarımda olacakları iyi sorgulamak gerekiyor""2006-2010 Tarım Strateji Belgesi hazırladık. Tarımda AB'ye uyum en az 10 yıl gerektiriyor""Kısa sürede uyum, büyük sancı yaşanmasına neden olur"Yine o dönemlerde hazırlanan AB Etki Raporu'nda ise Türkiye ve AB tarımı arasındaki karşılaştırma şöyle yapılıyor:"AB'de tarımın toplam istihdam içindeki payı yüzde 5 iken bu oran Türkiye'de yüzde 35. AB'de tarımın Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı yüzde 1,9 iken bu oran Türkiye'de yüzde 14. Türkiye'nin 30 milyon hektar alana yayılan tarım sektörü, müzakereler sırasında önemli bölümü oluşturuyor. Bu rakam, AB ülkelerinin yüzde 23'üne tekabül ediyor."Yani AB uyum sürecinde Türkiye'den bütün bu tarım rakamlarının aşağı çekilmesi isteniyor. Bizimkiler de canı gönülden "evet" diyor. Ama sık sık sürecin sancılı olacağını bahsetmekten de geri durmuyorlar. Yine o dönemin Ekonomi Bakanı Ali Babacan da AB müzakerelerinde tarımın en zor müzakere başlığı olduğundan dem vuruyor. Dikkat ederseniz AB'nin hedefinde tarım nüfusunun azaltılması, tarımın milli gelirdeki payının aşağıya çekilmesi, yani üretimin azaltılması, bir de tarım alanlarının azaltılması var.Peki, AKP iktidar olduğu 2002'den bu yana ne yaptı? Kademeli olarak tarım nüfusu azaltıldı. Tarım destekleri azaltıldı. Çiftçi kayıt Sistemi oluşturularak kayıt dışı ile mücadele adı altında sadece azınlık bir çiftçi grubu desteklendi, çoğunluk desteklerden mahrum. Kayıt Sistemi'ne dahil olanlar ise aldıkları destekten kat kat fazlasını vergiye ödedi. Maliyetler katlanarak arttı, ama ürün alım fiyatları yerinde saydı. Çiftçi ürününü maliyetinin altında satmak zorunda kaldı. Çiftçi borçlarını ödeyemedi, tarlası, bağı, bahçesi, evi hacizlik oldu, elinden alındı. Ya da tarımdan soğutulan çiftçiler tarlalarını gelen yabancılara satmak zorunda kaldı.İşte o gün bugündür tarımın süreci bu. Yok susuzluk, yok, kuraklık, yok küresel ısınma, yok Rusya, yok şu, yok bu? Bunların hiçbirisi birincil problem değil. Tarımdaki asıl sorun AKP hükümetinin AB'ye uyum adı altında gerçekleştirdiği yıkım projeleridir.Milletimizin yararına değil, AB'nin yararına?Sancılı olduğunu bile bile?Sanki tarım dışı istihdam ve işsizlik sorunu çözüldü de bir de bu işsizlik ordusuna 10 milyon insan daha katıyoruz.Bu nasıl tarım politikası, bu nasıl ekonomi?Bir de masabaşı rakamlarla gerçekleri gizleyerek hala pembe tablolar çizmeye çalışıyoruz.Manzara ortada. "Gözünü toprak doyursun" diyerek, korumalar eşliğinde milleti belki bir süreliğine sindirebilirsin, ama asla milletin karnını ekilmemiş, işlenmemiş toprakla doyuramazsın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025