Eğitimde adalet yok. Sağlıkta adalet yok. Ekonomide adalet yok. Asayişte adalet yok. Yargıda da adalet yok.
Bu sektörlerde çalışanlar yani beyin gücü sahibi olanlar bu yoklukları dile getirdiklerinde, 'itirazım var' dediklerinde ya sürgün ediliyorlar, ya da rest çekiliyorlar.
Bir doktor katledildi, iktidardan doğru dürüst bir taziye bile yayımlanmadı. Ama bir hastanenin acil servisinde yaşanan olay sonrası doktorun, 'hastalara bakmıyorum' restine iktidarın en önemli isimleri anında tepki gösterdi.
Bu bireysel bir olay değil. Kaynama noktasıdır. Yargıdaki atamalar, sürgün mahiyetindeki yer değişiklikleri malum.
Ortadaki mafya-medya-siyaset iddiaları, emniyetin derin sessizliği malum.
Ya öğretmenler! Mevsimlik işçi gibi. Geçtiğimiz ay insan eğitin bu kişiler şimdi işsiz. Olabilir mi böyle bir şey.
Sıcak gündem sağlık. Şu sağlık sistemine bir bakar mısınız? Şu kadar hastane yaptık, yatak sayısını şuradan şuraya çıkardık, gibi söylemlerle devrim yapmış gibi pozlar veriyorlar.
Troller ise 80'lerin senetlerini sosyal medyadan paylaşarak, 'dünü unutma' mesajı veriyorlar.
Hele hele, 'bir asker, bir polis öldü, diye bütün asker ve polisler greve mi' gidiyor diye birilerine kalkan olmak isteyen ahmakları izliyorsunuz. Ya o Konya'daki tetikçi sözde imam!
Ya iktidar! Beyin gücünden korkuyor. Bu gerçeği yıllar önce Bakan Taner Yıldız, 'Eğitim seviyesi arttıkça AKP'nin oyları düşüyor' tespitiyle itiraf etmişi.
Şu üniversitelerin haline bir bakar mısınız? ODTÜ'de diploma töreni iptal edildi. Boğaziçi Üniversitesi rektörü, öğrencileri hükümet aleyhine eylem hakkında açıkça tehdit ediyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Kaya Avşar, mezuniyet konuşmasında, "Mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkmalıyız. Bilim, baskıların, siyasi kaygıların olmadığı demokrasinin ön planda olduğu özgür platformlarda ilerler.
Aidiyet duygusu yüksek akademisyenlerimizin kendi kaderlerini kendileri belirlediğinde daha ileri gidebileceğimizi düşünüyorum.
Üniversitemiz kadrolarının dahil olmak üzere öncelikle siyasilerin beklentilerini karşılamaktan çok üniversitemizdeki bilim insanlarının isteklerinin değerlendirilmek olmalıdır' cümleleriyle devam ediyordu ki, Dekan araya girdi. Neden? Dekanda korkuyor çünkü.
Haliyle beyin sahipleri bu vahim tabloya dayanamıyor. Ya özele ya da yurt dışına gitmek istiyor.
Bakın! Memur maaşları güncellendi. Polisleri eğiten, öğreten, tedavi eden doktor ve öğretmen maaşları, polis maaşlarının altında.
Yani okumuş yani beyin gücü sahibi insanımıza, hükümet sahip çıkmıyor ki, vatandaş kadir kıymet bilsin.
Düşünün! 'Biz, halkın iktidarıyız' diyorsun ama özel sektörün sağladığı sağlık hizmetini, donanımını, organizasyonunun, hizmetini halka sağlayamıyor, beton binalarla övünüyorsun.
Medya ne kadar preslese de bir çok kamu hastanesinde bazı ameliyatların yapılamadığı ortaya çıkıyor.
Bizzat bir aydır İstanbul'da nörolojiden randevu alamıyorum. Kronik rahatsızlık ve ilaç raporu olanlar 4'er kutu ilaç alabiliyordu. Şimdi onu da vermiyorlar.
Rakamları vahametine bakar mısınız? 10 yıl önce 2012'de 59 doktor yurt dışına gitmeyi ve orada çalışmayı tercih ederken 2021'de bu sayı 1405'e çıkıyor.
2022'nin ilk 6 ayında ise 491'i uzman, 445'i pratisyen olmak üzere toplam 936 hekim yurtdışına gitmek isteğiyle TTB'den belge aldı.
Sadece son dört yılda 7 bini uzman hekim, 13 Bin 500 doktor, asistan kamudan istifa edip, özel sektöre geçti.
Ama sağlıkta devrim yaptık, diyorlar.
Sağlıkta ne olduğunu BTP lideri Hüseyin Baş tek cümle ile özetledi: "Zihniyete bakar mısınız, pandeminin çökertemediği sağlık sistemini hükümet çökertti. Tebrik etmek lazım."
- Şara, İsrail’e ne zaman saldıracak? / 09.02.2025
- Akıllı bir insan bilmediği bir şeyi inkâr eder mi? / 08.02.2025
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025