logo
09 ŞUBAT 2025

Şara, İsrail’e ne zaman saldıracak?

09.02.2025 00:00:00

Önce bir durum güncellemesi yapalım; Esad'ın yönettiği Suriye, İsrail için bir tehdit miydi? Evet.

Şara'nın yönettiği Suriye, İsrail için bir tehdit mi? Hayır.

Esad'ın yönettiği Suriye, Türkiye için bir tehdit miydi? Hayır.

Şara'nın yönettiği Suriye, Türkiye için bir tehdit mi? Evet. İşte YPG-PYD başlığı, işte mülteciler, işte emperyalist paylaşımcılar, işte gümdür duvarları, işte Trump'ın iktidara gelişine sevinenler ve Trump'ın açıklamaları ile yüzleri, kızarmayanlar… 

Geri saralım

Hamas bir sabah ansızın sınırlarını en ileri teknoloji ile koruyan İsrail'e girdi. Bine yakın sivili katletti, 300 kadarını esir etti ve Gazze'ye çekildi. Şimdi Gazze yok.

Suriye'ye gelirsek! Bir sabah İdlib'ten yola çıktılar. Hiç bir tehdit ile karşılaşmadan Şam'a gidiler ve yönetimi ele geçirdiler. 

Sanki Hamas'a yol çizenler bunların da yolunu çizmiş gibi, desem ayıp olur! Bire bir aynı. Emin olun.

Ya İsrail

Şara, Şam'a girdi. İsrail'de elini, kolunu sallayarak Suriye'ye girdi, Şam yakınlarına bayrak çekti, bütün tehditleri ortadan kaldırdı ve işgal ettiği topraklarda askeri üsler kurdu.

Şimdi arkayı sağlama alan İsrail, ABD Başkanı Trump'ın ağzıyla 'Gazze'yi boşaltacağız, diyor.  

Peki, Suriye'de (medyadaki tarif ile) kanlı Baas rejimi ve Esad'a karşı cihat eden, mücahit olarak adlandırılan ve şimdi Suriye devletinin yönetimini eline alan Ahmet eş-Şara ve militanları topraklarını işgal eden İsrail'e karşı ne zaman Allah yolunda savaşacaklar?

Cevabı ben vereyim: İsrail'de yaşayan Yahudiler Müslüman olduklarında. 

Hiç abartmıyorum. Bu zihniyette olanlar dün olduğu gibi bugünde Müslümanlardan başkasına kılıç kaldırmamışlardır. Güncel örnekleri Taliban'dır, el-Kaide'dir, IŞİD'dir. Şimdi de HTŞ'dir.

Türkiye'ye gümrük duvarı

Bir zamanlar (14 yıl önce) Türkiye-Suriye sınırında ortak bakanlar kurulu toplantıları yapılırdı. Kimlik kartı ile iki ülke arasında geçişler başlamıştı. İkili ticaret 5 milyar dolara çıkmıştı. Hedef 5 yıl içerisinde 30 milyar dolara çıkarmaktı.

Bu güzel tabloyu birileri kararttı. Sadece ekonomik olarak 300 milyar dolardan fazla kaybımız oldu.

Şara, denen şahıs iktidarı ele geçirdi. Sayın Erdoğan'ın kurmaylarıyla sıcak pozlar verdi, bizzat Erdoğan'a şükranlarını iletti.

Tabi ülkemizde, 'Suriye'yi fethettik' nidaları her tarafı sarmışken Roma'da, 'Suriye'nin geleceği' için bir toplantı yapıldı. Katılanlar, Suriye'yi 100 yıl önce parselleyenlerdi. Türkiye toplantıya çağrılmadığı gibi hükümetimiz bu konuda yorum bile yapmadı.  

Toplantıdan bir hafta geçti geçmedi ki, mücahit (!) dedikleri Şara, ülkemize % 300 ile 500 oranlarında gümrük vergisi (duvarları) koyduğunu açıkladı. 

Hükümet oranları düşürmek için Şam seferlerini sıklaştırdı, 'medya nasıl yani' şaşkınlığına büründü. Ama gerçeği hiç kimse itiraf edemedi.

Gerçek o ki, Şara'nın sahipleri bizzat Şara'nın eliyle, diliyle Türkiye'ye, 'Suriye'nin geleceğinde sisiz yeriniz yok' mesajı verdiler.  

Ama Türkiye'ye geldi

O çıkışı duyabiliyorum! Geldi, sıcakça karşılandı, sıcak mesajlar verdi. Hatta aptal troller, Erdoğan'dan sonraki cumhurbaşkanı adayımız, bile dedi.

Şara'yı ilk ziyaret eden kimdi? ABD'nin Ortadoğu'daki kasası ve karakolu Katar. Şara, ilk hangi ülkeye gitti? ABD'nin Ortadoğu'daki ileri karakolu ve silah pazarı Suudi Arabistan'a. 

Şimdi Fransa'da, Şara'yı davet ediyor. Almanya zaten Şam'a ilk inen devletti. 

Ya Türkiye'nin geleceği

Kısaca bu pastayı sana yedirmezler. Evet, sana hazırlattılar, bedel ödettirdiler ama sana yedirmeyecekler.  

Bölgemizdeki olayların hiç birisinin bağımsız olmadığını, hepsinin bir projenin parçası olduğunu ve o projenin adının da, BOP olduğunu akledebilenler anladı.

Ama anlamayanlarda var, göremeyenlerde var, duyamayanlarda var. 

Malumunuz 'bebek katili' için başlatılan süreç, verilen mesajlar, dağıtılan gülücükler ortada. İmralı canisi, TBMM'dekilerin umudu oldu adeta.

Ama milletin bağrından bir ses yükseldi; 'Apo ne karşılığında silah bırakma çağrısı yapacak?' 

Bu sesin sahibi BTP lideri Hüseyin Baş'tı ve el değil ses yükseltmeye devam ederek şöyle diyordu:

"25 yıldır tutsak olan bir kişi, hiçbir şey almadan, bir rüya gördü de, sabah uyanıp, 'Ya dur ben şu örgüte silah baktırayım mı' diyecek? 

Bu işin böyle olmayacağını biz biliyoruz. Kapalı kapılar arkasında ne pazarlıklar yapılıyorsa da onun gün yüzüne çıkmasını istiyoruz. Bütün millet bilsin; ne konuşuyorsunuz, neye anlaşıyorsunuz, ne alıyorsunuz, ne veriyorsunuz bütün millet bilsin. Amerika istiyor diye mi bunu yapıyorsunuz?  Bu millet onu da bilsin."

Cevap 12 yıl önce verilmişti

"Türkiye Cumhuriyeti devletinde "demokrasi ve demokratikleşme" tabirleri, cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki manalarını kaybetmiş durumda.

Halk için demokrasi gitti, yerine başka ülkelerin iç işlerine müdahale hakkı sağlayan uluslararası demokrasi anlayışı gelişti.

Üstelik böyle bir yaklaşım dış politikanın, ülke meselelerinin önüne geçtiği bir hal almıştır.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı, Mısır'daki darbeyi ve sonrasını konuşmak için bir araya geliyorlar.

Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, durum değerlendirmesi yapmak için Irak'a gidiyor.

Sanki ülke meseleleri halledildi, vatandaşın hiçbir sıkıntısı kalmamış gibi, dış politika ağırlıklı bir iç gündem yaşıyoruz.

Demokrasi halkın taleplerini dikkate almak ve hayata geçirmek ise, Türk halkının talepleri birlik, beraberlik, iş, aş ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Atatürk'ün bıraktığı mirasın devamıdır.

Türkiye Cumhuriyeti devleti, Suriye'deki iç savaşın aktörlerine yardım etmekte, Kürt meselesi ile terörü birbirine karıştıranların taleplerini paketlerle karşılamaya çalışmaktadır.

İngiliz The Times gazetesi, Suriye'den kaçarak Kuzey Irak'a sığınan Kürt mülteciler hakkında, Kürtlerin 100 yıllık kendi devletini kurma hayalinin gerçekleşmeye başladığını ifade etti.

Ayyuka çıkmış bu devlet hayali, maalesef Türkiye'nin izlediği yanlış dış politikalar ile şekillenmektedir. 

Üstelik Suriye'den kaçan mültecilere kucak açmamızın faturası kamplarda kalanların tüm ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması olarak karşımıza çıktı...

Türk vatandaşının ekonomik sıkıntılarının halli için tek bir milli politika hayata geçirilmiş değil.

Milli bir ekonomi politikası olmayan devletimizin milli bir eğitim anlayışı da kalmamış durumda.

Eğitim-iş Genel Başkanı'nın verdiği bilgilere göre bu sene dağıtılacak ders kitaplarının bir kısmında İstiklal Marşı, Öğrenci Andı ve Atatürk posteri yer almamaktadır.

Yeni demokrasi anlayışı, milli güvenliği tehdit eden icraatları da demokrasi kılıfı ile hayata geçirmektedir.

Demokratikleşme paketi eğer kabul edilirse, terör örgütünde hiyerarşik yapıda yer almayanlara, şiddete karışmamış olması kaydıyla örgüte üyelikten ceza verilmeyecek.

Yine pakete göre il, ilçe ve köy isimlerinin Türkçe konulması kuralı değişiyor. Anadilde kamu hizmetine yasal dayanak düzenlenmekte. 

Milli değerlerden gittikçe uzaklaşan ve batıya hizmet eden bir demokrasi anlayışı bizce demokrasi değildir." (Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 22.08.2013 tarihli yayımlanan yazısı)

Görüşleri iktidar ve siyasetçe dikkate alınmayan Prof. Dr. Haydar Baş, 1015 yılında o zaman birbirlerine demedik laf bırakmayan AKP, MHP ve HDP için, 'bunlar ittifak kuracak ve Türkiye'yi bölecekler, CHP de sözde muhalefet yapacak' demişti.

Şimdi ne konuşuluyor? Anayasadaki vatandaşlık tanımı ve ana dilde eğitim. 

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Beşiktaş, Sivas’tan mutlu dönüyor
Sivasspor: 0 Beşiktaş: 2
Ateşkes varsa, silah yığınağı neden?
Ateşkes sonrası meçhul
'Açlıktan öleceğimizi sanıyorlar'
İran'dan ABD'ye yaptırım resti
183 Filistinlinin salıverilme işlemlerine başlandı
Esir takasının 5. turu
Esir takasında Trump'a cevap
'Biz tufanız. Savaşın ertesi günü biziz'
Evlenmeden önce imzalanan sözleşmelere dikkat
"Hukuki sonuç doğurur"
Hizbullah'tan ABD'li yetkili Ortagus'un açıklamalarına tepki
"Lübnan'ın egemenliğine müdahale"
Satışları çakıldı
Avrupalılar Tesla'ya cephe aldı
Muğla Akyaka'da deniz suyu 12 metre çekildi
Santorini ile bir alakası var mı?
Filistinliler 'Sarı Haydut'a boyun eğmeyecek
'Kızılderililer gibi olmayacağız'
Gıda fiyatları dünyada düşerken, Türkiye'de bildiğiniz gibi...
Türkiye hep ters istikamette gidiyor
Netanyahu bölgeyi güvenli hale getiriyormuş!
ABD İsrail'in emrinde
'Ey Ekrem Efendi...'
Erdoğan'dan İmamoğlu'na tepki
Bağcılar'da polise bıçakla saldırı
O anlar kamerada
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
Beşiktaş, Sivas’tan mutlu dönüyor
Sivasspor: 0 Beşiktaş: 2
Ateşkes varsa, silah yığınağı neden?
Ateşkes sonrası meçhul
'Açlıktan öleceğimizi sanıyorlar'
İran'dan ABD'ye yaptırım resti
183 Filistinlinin salıverilme işlemlerine başlandı
Esir takasının 5. turu
Esir takasında Trump'a cevap
'Biz tufanız. Savaşın ertesi günü biziz'
Evlenmeden önce imzalanan sözleşmelere dikkat
"Hukuki sonuç doğurur"
Hizbullah'tan ABD'li yetkili Ortagus'un açıklamalarına tepki
"Lübnan'ın egemenliğine müdahale"
Satışları çakıldı
Avrupalılar Tesla'ya cephe aldı
Muğla Akyaka'da deniz suyu 12 metre çekildi
Santorini ile bir alakası var mı?
Filistinliler 'Sarı Haydut'a boyun eğmeyecek
'Kızılderililer gibi olmayacağız'
Gıda fiyatları dünyada düşerken, Türkiye'de bildiğiniz gibi...
Türkiye hep ters istikamette gidiyor
Netanyahu bölgeyi güvenli hale getiriyormuş!
ABD İsrail'in emrinde
'Ey Ekrem Efendi...'
Erdoğan'dan İmamoğlu'na tepki
Bağcılar'da polise bıçakla saldırı
O anlar kamerada
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.