Görünüşte güreşir gibi yapıp işi gösteriye dönüştürmektir. Yalancı pehlivanlık da desek olur. Ciddi bir müsabakada buna tevessül edilirse, spor hukukunda "şike" dir bunun adı.
Güreş meydanında değil ama uluslararası alanda oynaş güreşine soyunanları izlemekteyiz.
Hesapta Suriye konusunda ABD ve Rusya ayrı saftadırlar; ABD Esad rejimini yıkma peşinde, Rusya ise rejimin devamından yanadır.
Öyle de, ABD Suriye ordusunu vururken Rusya ne yaptı? En azından ABD'ye bir nota mı verdi?
Nota deyince, müzik notası gibi laflarla işi hafife alıp alay etmemek gerekir. Müzikte nota, sesleri okumak için kullanılan müzik yazısıdır. Siyasette ise nota, devletlerarası ilişkilerde kullanılan mektup yazısıdır.
Peki, Rus Dışişleri yetkilisinin ABD saldırısını kınaması ve haksız bulması bir nota mıdır? Değildir, ortaya söylenmiş bir laftır.
Diplomasi ilişkilerini yokladığımızda;
Devletler diplomasi ilişkilerini kendilerini temsil etmeye yetkili kıldıkları kişiler aracılığıyla yürütürler.
Kimdir bu kişiler: Merkezdeki yetkililer ile diplomasi temsilcileridir.
Merkezdeki yetkililer: Devlet başkanları, hükümet başkanları, dışişleri bakanları, diğer uzman bakanlar ve kamu kurumu yetkilileridir.
Diplomasi temsilcileri: Tüm diplomatik personeli kapsamaktadır; büyükelçi, müsteşar, elçi, ataşe, maslahatgüzar, konsolos gibi.
ABD saldırısını protesto eden Rus yetkili, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadiy Gatilov, merkezdeki bakandan sonra gelen en yetkili kişidir. Bu kişi en azından, yazılıdan vazgeçtik, sözlü dahi olsa olsa ABD'li mevkidaşına nota vermemiş, beyanatla yetinmiştir.
Hani güvenli bölgede çatışma olmayacaktı. Türkiye, İran ve Rusya arasında akdedilen güvenli bölgede çatışmayı önlemek Kaf Dağı'nın ardında bir yerlerde mi kaldı?!
ABD ve Rusya arasındaki durum it dalaşından öteye geçmezken uluslararası örgütler nezdinde durum nedir?
Önce Birleşmiş Milletler (BM) şartına bakalım: Devletlerarası ilişkilerde barış esastır. Başka bir ülkeye saldıramazsın; devletler arasındaki uyuşmazlıklar öncelikle sulh yoluyla giderilmelidir.
BM çatısı altında terörle mücadele konusunda yapılan sözleşmeler de ABD'nin terör örgütlerine desteğine engeldir. Ancak hem ABD hem de Rusya terör örgütü PYD/YPG ile işbirliği içindedir.
BM'nin yargı organı Yüksek Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi kurumlar karşısında da ABD, sanık mevkiindedir.
Hem davacı hem kadı durumu varsa, yani güçlünün haklı olduğu bir dünyada adalet denilen nesne kalmamışsa yapılacak iş kendine dönmektir.
Yanlış hayat doğru yaşanmaz!
Güreş meydanında değil ama uluslararası alanda oynaş güreşine soyunanları izlemekteyiz.
Hesapta Suriye konusunda ABD ve Rusya ayrı saftadırlar; ABD Esad rejimini yıkma peşinde, Rusya ise rejimin devamından yanadır.
Öyle de, ABD Suriye ordusunu vururken Rusya ne yaptı? En azından ABD'ye bir nota mı verdi?
Nota deyince, müzik notası gibi laflarla işi hafife alıp alay etmemek gerekir. Müzikte nota, sesleri okumak için kullanılan müzik yazısıdır. Siyasette ise nota, devletlerarası ilişkilerde kullanılan mektup yazısıdır.
Peki, Rus Dışişleri yetkilisinin ABD saldırısını kınaması ve haksız bulması bir nota mıdır? Değildir, ortaya söylenmiş bir laftır.
Diplomasi ilişkilerini yokladığımızda;
Devletler diplomasi ilişkilerini kendilerini temsil etmeye yetkili kıldıkları kişiler aracılığıyla yürütürler.
Kimdir bu kişiler: Merkezdeki yetkililer ile diplomasi temsilcileridir.
Merkezdeki yetkililer: Devlet başkanları, hükümet başkanları, dışişleri bakanları, diğer uzman bakanlar ve kamu kurumu yetkilileridir.
Diplomasi temsilcileri: Tüm diplomatik personeli kapsamaktadır; büyükelçi, müsteşar, elçi, ataşe, maslahatgüzar, konsolos gibi.
ABD saldırısını protesto eden Rus yetkili, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadiy Gatilov, merkezdeki bakandan sonra gelen en yetkili kişidir. Bu kişi en azından, yazılıdan vazgeçtik, sözlü dahi olsa olsa ABD'li mevkidaşına nota vermemiş, beyanatla yetinmiştir.
Hani güvenli bölgede çatışma olmayacaktı. Türkiye, İran ve Rusya arasında akdedilen güvenli bölgede çatışmayı önlemek Kaf Dağı'nın ardında bir yerlerde mi kaldı?!
ABD ve Rusya arasındaki durum it dalaşından öteye geçmezken uluslararası örgütler nezdinde durum nedir?
Önce Birleşmiş Milletler (BM) şartına bakalım: Devletlerarası ilişkilerde barış esastır. Başka bir ülkeye saldıramazsın; devletler arasındaki uyuşmazlıklar öncelikle sulh yoluyla giderilmelidir.
BM çatısı altında terörle mücadele konusunda yapılan sözleşmeler de ABD'nin terör örgütlerine desteğine engeldir. Ancak hem ABD hem de Rusya terör örgütü PYD/YPG ile işbirliği içindedir.
BM'nin yargı organı Yüksek Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi kurumlar karşısında da ABD, sanık mevkiindedir.
Hem davacı hem kadı durumu varsa, yani güçlünün haklı olduğu bir dünyada adalet denilen nesne kalmamışsa yapılacak iş kendine dönmektir.
Yanlış hayat doğru yaşanmaz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023