Muharrem ayı içindeyiz. Muharrem ayı biz Müslümanların Ehl-i Beyt'i, İmam Hüseyin'i daha iyi anlamaya çalışmamıza vesile olması gereken bir aydır. Nasıl ki Ramazan ayı Kur'an ayı, oruç ayı ise aslında Muharrem ayı da Ehl-i Beyt'i daha çok anlamamız gereken ve sevgimizin derinleşmesi gereken bir aydır.
Muharrem ayının anlamını ve öneminin unutturulmasına müsaade etmemeliyiz, Muharrem ayını her yönüyle anlamlı bir şekilde yaşamalıyız.
Şura suresinde de beyan edildiği gibi Allah'ımızın (c.c.) Resulullahın bütün yaptıklarına mukabil bizden tek talebi var, biz Müslümanların Ehl-i Beyt'i sevmemizdir. "Ben peygamberlik hizmetime mukabil sizden bir ücret istemiyorum, yalnız sizden Ehl-i Beyt'imi sevmenizi bekliyorum." (bk. Şura, 42/23)
Aslında Muharrem ayı Hanedan-ı Ehl-i Beyt'i tanıma, anlama, sevgimizi derinleştirme, marifetimizi çoğaltma ayıdır. Meveddete yönelik görevlerimizin, sorumluluklarımızın farkında olarak daha çok çalışmamız ve bilinçlenmemiz gereken bir aydır.
Muharrem ayı Ehl-i Beyt ayıdır. Ehl-i Beyt'i daha çok anlama ve yaşama ayıdır.
Bu ayda Ehl-i Beyt'in İslam'ı nasıl anlayıp, yaşadığını öğrendiğimiz, bu konuda kendimizi geliştirdiğimiz bir ay olmalı.
Manevi gönül hatlarının Hamse-i Al-i Aba ile kurulduğu, Ehl-i Beyt'in cazibe alanına girebildiğimiz bir ay olmalı. O zaman ancak akan gözyaşları da, yapılan ibadet de anlamlı olur, değerli olur.
Acaba biz, Ehl-i Beyt'in yaşadığı İslam'a ne kadar uygun yaşıyoruz? Bu soruları kendimize sormamız gereken, kendimizi bu konularda değerlendirmemiz gereken bir aydır Muharrem.
Ehl-i Beyt'i sevdiğimizin en belirgin göstergesi onların yolunda ne kadar bulunuyoruz ve onların izlerini ne kadar takip edebiliyoruz. Hayat tarzımız onların hayatına, düşüncelerimiz ve ibadetlerimiz onlarınkine ne kadar benziyor?
Onlar yani Ehl-i Beyt bizim için İslam'ı anlamada ve yaşamada en güzel örnektir. Onlar yaşadıkları dönemlerde en güzel bir şekilde Allah'ın muradına uygun bir hayat ortaya koydular. Görevlerini yaptılar ve gittiler. Gittikleri, tuttukları o nurlu yolu da biz Müslümanlara kurtuluş ipi olarak bıraktılar. Tevhidin merkezi ve kurtuluş gemisi Ehl-i Beyt'tir. Kim söylüyor; Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.): ''Ehl-i Beyt Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur, ondan geri kalan boğulur."
Âlemlere rahmet olarak gönderilen ve bir merhamet deryası olan Hz. Peygamber (s.a.v.) herkes için bir rahmet ve güvence idi.
Nitekim Cenab-ı Mevla,
''Sen onların içinde bulundukça, Allah onlara azap edecek değil ve onlar istiğfar ederlerken (içlerinde istiğfar edenler var iken) de Allah, onlara azap edecek değildir'' (Enfal, 8/33 ) buyurmaktadır.
İnsanlık için Ehl-i Beyt'in varlığı emniyet sebebidir. Onların varlığı halk için, özellikle de Hz. Peygamber'in (s.a.v.) ümmeti için bir güvence, bir emniyettir. Çünkü onlar Resulullahın nurundan bir parça taşımaktadırlar.
O halde Ehl-i Beyt'e hürmet eden ve onlara gereken saygıyı gösteren kimselere Allah azap etmez.
Hz. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz;
''Yıldızlar gök ehlinin emniyetidir. Ehl-i Beyt'im ise ümmetimin emniyetidir.''
İşte Muharrem ayı Ehl-i Beyt'i anlama noktasındaki bilincimizi güçlendirme ayıdır. Ehl-i Beyt'e daha çok benzemeye çalıştığımız bir ay olmalı.
Muharrem ayını değerli kılan bizim Ehl-i Beyt'e yönelmemiz, Ehl-i Beyt ile bir ve beraber olmamızdır. Muharrem ayını anlamlı kılan bizim bu ayda Ehl-i Beyt'i hayatımıza ne kadar dâhil ettiğimiz ile alakalıdır. Görsel basında, yazılı basında, sosyal ağlarda her platformda örgün ve yaygın bir eğitimle, öğretimle insanları Ehl-i Beyt ile buluşturmaya çalıştığımız bir ay olmalı Muharrem ayı.
Ehl-i Beyt'i tanımak demek onların sadece kimlik bilgilerini öğrenmek demek değildir. Peki, nasıl tanıyacağız?
Ehl-i Beyt'i tanımaya, Onların bu dünya hayatını yaşarken ortaya nasıl bir duruş, yaşam tarzı koyduklarını, nasıl bir karaktere sahip olduklarını, ibadetlerini yaparken nasıl yaptıklarını anlamaya, öğrenmeye çalışacağız. Çünkü tanırsak severiz, sevgimiz artıkça da sevdiklerimize benzemeye başlarız.
Muharrem ayı Ehl-i Beyt'e ve takipçilerine benzemeye çalıştığımız bir ay olmalıdır.
Muharrem ayı bizim Ehl-i Beyt'e benzememiz yönünde bir değişim yaşamamıza vesile olması gereken bir aydır. Muharrem ayı bizleri güzelleştirip bizleri değiştirmeli. Bizi Ehl-i Beyt gerçeği ile tanıştıran merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın mekânı nur denizi olsun. Muharrem ayını anlamlı bir şekilde yaşamak isteyenlere de hocamızın "Ehl-i Beyt Külliyatını" okumalarını tavsiye ediyorum. Okuyan bir daha okusun. Bu kıymetli eserleri sesli kitap olarak da internetten bulup dinleyebilirsiniz.
Hakiki İslam, gerçek İslam, Ehl-i Beyt'in yaşadığı İslam'dır. Bu Muharrem ayı ve Aşura bizim dirilişimize vesile olsun. Bu yeni Hicri yıl Ehl-i Beyt'i anlamamıza, Türk milleti olarak birliğimize ve beraberliğimize vesile olsun.
Allah, Ehl-i Beyt'in şefaatine bizleri nail eylesin. Muharrem ayını anlamayı, hakkıyla idrak etmeyi hepimize nasip etsin.
- Görünüyorum o halde varım / 07.05.2024
- Çanakkale ile İstiklal marşındaki ruh aynı ruh / 18.03.2024
- Matematiğin, fiziğin formülü mü yoksa insanlığın formülü mü? / 19.02.2024
- İnsanlığa insanlık yolculuğu şart / 15.01.2024
- Güçlü aile güçlü millet demektir / 19.12.2023
- Cumhuriyet yüz yaşında, nice yüzyıllara / 01.11.2023
- Saygı beyaz çizgimiz olmalı / 15.10.2023
- Dinin mücadelesi dinsizlikle değil din ile olmuştur / 10.09.2023
- Mum kadar ışığı yok, Kendini Güneş sananlar / 06.09.2023