Milli çözüm ancak BTP ile gerçekleşir

7 Haziran seçimlerine 2 ay kala aday listeleri Yüksek Seçim Kurulu'na önceki gün teslim edildi.Ülkemizde 13 senedir süregelen istikrar adına istikrarsızlıkların, yolsuzlukların, ülkemizi yalnızlaştırmanın, milletin parçalanmasına ramak kalmasının oluşacak yeni oluşumlarla, birlikteliklerle son bulmasını arzu ediyorduk ama Meclis içerisinde bulunan partilerin aday listelerine baktığımızda bu çözümsüzlüğe aynen devam kararı aldıklarını görüyoruz.Meclis içi partiler milli iradeye göre, tabanlarının taleplerine göre liste hazırlamadılar. Anlaşılan o ki hepsi için okyanus ötesinin talepleri milli iradenin önünde?AKP, Sayın Erdoğan'ın etkisinde, kaybolan oylarının derdine düşmüş vaziyette bir liste hazırlarken, ana muhalefet partisi CHP ise sağa ve muhafazakar oylara açılarak iktidara gelmek yerine muhalefetteki konumunu korumaya yönelik bir vaziyeti benimsemiş durumda?MHP de hiçbir gelişme kaydetmeden, tabanından yükselen seslere kulak tıkamış vaziyette konumunu korumanın derdinde?CHP, Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile birlikte, var olan "dinsiz", "dine düşman" imajını rahatlıkla düzeltebilir, muhafazakar tabandan ciddi manada oy alabilirdi. Böylece yeniden Atatürk'ün CHP'si durumuna yükselip Türkiye'nin en güçlü merkez partisi olabilirdi.CHP tabanının önemli bölümünü oluşturan Alevi ve Bektaşilerin, dernek temsilcilerinin, dedelerin ve de Atatürk'ün birleştirici CHP'sini arzu eden CHP'lilerin talebi; CHP'nin Prof. Dr. Haydar Baş'ın Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ile ittifakıydı.Diğer bir ifadeyle milli iradenin talebi buydu; Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu birlik ve çözüm adına bu noktada atılması gereken her türlü adımı attı, sabırla bekledi. CHP yönetimi ise milli iradenin ve tabanının bu talebine sırtını döndü. Hiçbir etkisi ve çevresi olmayan kişiler bile listelere alınırken, halkın bu talebi reddedildi.Prof. Dr. Baş, ülkenin birlik ve beraberliğini sağlayacak, bütün ayrımcılıklara son verecek, küresel bütün oyunları ortadan kaldıracak, devlet, millet ve askeri tek bilek tek yürek yapacak her türlü adımı atmaya hazırdı. Ama görünen o ki, CHP buna hazır değildi.CHP, Atatürk hakkında atılan iftiraların cevap bulmasına, dindar ve seyit olan bir Atatürk'e hazır değildi. CHP, tüm Türk milletini, diniyle, inancıyla, fikriyle kucaklayacak, Alevi, Sünni, Şii ayrımcılığının ortadan kalkacağı merkezi bir anlayışa hazır değildi.Solun kalesi ve çıkış noktası olan Rusya bile elinin tersiyle yanlış olan her şeyi itti ve Müslüman bir Türk olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le birlikte olarak hem kendi halkını birleştiren, hem de İslam ülkeleri de dahil birçok ülkeyi bir ve beraber yapan adımları attı.İşte CHP böyle bir açılıma hazır değildi.CHP, sosyal devlet projelerini izinsiz olarak kullandığı Prof. Dr. Haydar Baş'la bu projelerin çok daha fazlasını, kopya çekmeden milletine sunmaya ve uygulayarak milletinin kalbinde taht kurmaya hazır değildi.Hazır olmadığını YSK'ya sundukları listelerden anlıyoruz. Eğer mevcut tablo devam ederse, yine aynı yanlışların fazlasıyla yapıldığı, muhalefetin ise bezen sessiz kalarak, etkisiz bir muhalefet yaparak bazen de iktidara koltuk değnekliği yaparak bu icraatları perde arkasında desteklediği bir Meclis tablosuyla karşılaşacağız. Allah muhafaza, iktidarıyla, muhalefetiyle ve bu tabloya yol veren uyuyan milletiyle ülkemizi uçuruma yuvarlamış olacağız. Çünkü gidişat onu gösteriyor ki, aynı tablo devam ederse 7 Haziran sonrası asla öncesi gibi olmayacak.Ama bu karanlık tabloya son vermek; çözümü ve bu milleti bir ve beraber yapacak lideri, kadroyu Meclis'e taşımak millet olarak bizim elimizde?Önce gönüllerimizdeki ve zihinlerimizdeki yüzde 10 barajını kaldırmalı ardından da önümüze 7 Haziran sabahı boş olarak konulan sandığa çözümün tek adresi olan Bağımsız Türkiye Partisi'ne (BTP) "evet" dediğimiz oylarımızı koymalıyız. Bu, iktidarıyla, muhalefetiyle elbirliği içinde sizi çözümsüzlüğe mahkum edenlere verilecek en güzel cevaptır.