Bir çağrı ile başlayalım; sosyal medyadan, hükümetin söz ve icraatlarına yönelik eleştirileri kabullenemeyen, suç ve hakaret kabul eden, 14 - 15 yaşındaki çocukları bile sabah baskınlarıyla evlerinden aldıran savcı ve emniyet yetkililerini; açıkça mezhep düşmanlığı ve katliam çağrıları yapan kişi ve zihniyetlere karşı var olan yasaları uygulamalarını bekliyoruz.
Halep'te gelinen nokta ve Esad'ın, emperyalistleri mağlup etmesi sonrası ülkemizde de ilginç gelişmeler yaşanıyor. Maskeler düşüyor. Millet içinde yuvalanmış kuzu postuna bürünmüş kurtların kimliği tek tek deşifre oluyor. Bu vahşiler, insanımızı açıkça hedef alıyorlar, hedef gösteriyorlar.
Bir üniversitede akademisyen lakaplı, TRT dahil olmak üzere bazı kanallara yorumcu diye çıkarılan bir zevat, (ismini ben anmak istemiyorum) Esad'ın, Haçlı ABD, AB ve Siyonist İsrail destekli katilleri mağlup etmesini hazmedemedi. Bu hazımsızlığına bin yıllık kinini de katarak sosyal medyadan kustu. Yalnız bu kin kendi insanımızı, Anadolu insanını da içine alıyordu. Hepimizi hedef gösteriyor, kendince aşağılıyordu.
"Cemevi, Ali, insana saygı, Madımak, hoşgörü diyen ne kadar namussuz mezhepçi varsa Halep'te katillerle beraber. Lanetliler topluluğu..."
"Ey Halep'te çocukları, kadınları, sivilleri korkakça bombalayan rejimi savunan mezhepçiler: Sizi bu coğrafyada yeni Malazgirtler bekliyor."
"Bu coğrafyanın her köşesinde bir Malazgirt yaşanacak. Şah İsmail'in bağnaz mezhepçi piçleri hesap verecek. Şahlaştınız, Yavuzlaşacağız."
"Suriye direnişi başarısız olursa savaş Anadolu'da Şah İsmail'in mezhepçi vahşileriyle yaşanacak. Herkes hesabını buna göre yapsın."
"Herkes Rus konsolosluğuna gitsin, Ben de oradayım. Mecusi İran'ı ise asla unutmayın. Bu katliam Caferi/Şii, haçlı ortaklığı ile yapıldı."
Şimdi!
Ey kitap yüklü mürai! Nedir bu kinin?
Ey bilgili münafık! Kimin tetikçisisin?
Ey Ebu Cehil'in evladı! Sen, Ali'yi, Malazgirt'i, Sultan Alparslan'ı, Sultan Alparslan'ın ordusunun kimlerden oluştuğunu, Hacı Bektaşi Veliyi, Ahmet Yesevi Hazretlerini nereden bileceksin?
Ey zındık! Sen Yavuz'u, Şah İsmail'i tanır mısın?
SAVCILARA SESLENİYORUM!
Bu kişi ve bu zihniyetteki insanlar en az katledilen polislerimizin, askerlerimizin arkasından halay çeken, hakaretler yağdıran kansızlar kadar tehlikelidir.
Eğer bu gibi tetikçiler hakkında kanunlarımızın emrettiği işlemler yapılmaz ve bu ülkede mezhebi, yaşam ve düşünce biçimi nedeniyle bir insanın kanı akacak olursa sizin de payınız vardır. Bilesiniz!
Mavi Marmara ve Halep
Uluslararası sularda insanlarımız katledildi. Katil belliydi ve kibirliydi. Ülkemizde mahkeme kuruldu ve İsrail başbakanı ve kuvvet komutanları suçlu bulundu ve haklarında kırımız bülten kararı çıkartılma kararı alındı.
İsrail'e karşı millet olarak gücümüz yettiğince bir tepki gösterdik. Ama başta yöneticilerimiz olmak üzere bildik zihniyetler İsrail'e demedik laf bırakmadı. Ama ötesine de geçilmedi.
Daha derenin altında çok sular da akmamıştı ki, ülke yöneticilerimiz bir anda "Bizim, İsrail'e ihtiyacımız var" dediler.
Tabi siyasetin bu çıkışını hangi savcı görev kabul ettiyse Mavi Marmara davasında verilen kararın bozulması için dava açtı ve de sonuçlandı. Özetle; 'Mavi Marmara katliamında suçlu bulunan İsrail yetkililerinin suçsuzluğuna, haklarındaki kırmızı bültenlerin kaldırılmasına ve davanın kapatılmasına' kara verildi.
O katliama bizzat tanık olan Çiğdem Topçuoğlu'nun mahkemeyle ilgili olarak "Kendimi, İsrail mahkemesinde hissettim" tepkisi dışında ele avuca sığan bir tepki gelmedi. Herkes sustu, kabullendi.
Bir hafta sonra ise gece karanlığında tekbir sesleri yankılanmaya başladı. Birileri toplanmış, 'Emperyalist Rusya, Suriye'den defol' pankart ve sloganları ile Rus konsolosluğu önünde Fatiha okuyup, marşlar çalıyor.
Oradan İran konsolosluğuna gidilerek, "İran, ümmete hesap verecek", "Katil İran Suriye'den defol", "Halep halkı yalnız değildir", Halep, İran'a mezar olacak", " Halep Sünni'dir, Sünni kalacak" şeklinde slogan atıyorlar.
Halep halkı yalnız değildir. Doğru. Ama Mavi Marmara'da hayatlarını kaybedenler ve yakınları çok yalnız ve yalnızlığa bu slogancılar tarafından terk edildiler.
Allah da (c.c) hesap sahibidir ve muhakkak ki her yaptığınızın hesabını soracaktır.
Halep'te gelinen nokta ve Esad'ın, emperyalistleri mağlup etmesi sonrası ülkemizde de ilginç gelişmeler yaşanıyor. Maskeler düşüyor. Millet içinde yuvalanmış kuzu postuna bürünmüş kurtların kimliği tek tek deşifre oluyor. Bu vahşiler, insanımızı açıkça hedef alıyorlar, hedef gösteriyorlar.
Bir üniversitede akademisyen lakaplı, TRT dahil olmak üzere bazı kanallara yorumcu diye çıkarılan bir zevat, (ismini ben anmak istemiyorum) Esad'ın, Haçlı ABD, AB ve Siyonist İsrail destekli katilleri mağlup etmesini hazmedemedi. Bu hazımsızlığına bin yıllık kinini de katarak sosyal medyadan kustu. Yalnız bu kin kendi insanımızı, Anadolu insanını da içine alıyordu. Hepimizi hedef gösteriyor, kendince aşağılıyordu.
"Cemevi, Ali, insana saygı, Madımak, hoşgörü diyen ne kadar namussuz mezhepçi varsa Halep'te katillerle beraber. Lanetliler topluluğu..."
"Ey Halep'te çocukları, kadınları, sivilleri korkakça bombalayan rejimi savunan mezhepçiler: Sizi bu coğrafyada yeni Malazgirtler bekliyor."
"Bu coğrafyanın her köşesinde bir Malazgirt yaşanacak. Şah İsmail'in bağnaz mezhepçi piçleri hesap verecek. Şahlaştınız, Yavuzlaşacağız."
"Suriye direnişi başarısız olursa savaş Anadolu'da Şah İsmail'in mezhepçi vahşileriyle yaşanacak. Herkes hesabını buna göre yapsın."
"Herkes Rus konsolosluğuna gitsin, Ben de oradayım. Mecusi İran'ı ise asla unutmayın. Bu katliam Caferi/Şii, haçlı ortaklığı ile yapıldı."
Şimdi!
Ey kitap yüklü mürai! Nedir bu kinin?
Ey bilgili münafık! Kimin tetikçisisin?
Ey Ebu Cehil'in evladı! Sen, Ali'yi, Malazgirt'i, Sultan Alparslan'ı, Sultan Alparslan'ın ordusunun kimlerden oluştuğunu, Hacı Bektaşi Veliyi, Ahmet Yesevi Hazretlerini nereden bileceksin?
Ey zındık! Sen Yavuz'u, Şah İsmail'i tanır mısın?
SAVCILARA SESLENİYORUM!
Bu kişi ve bu zihniyetteki insanlar en az katledilen polislerimizin, askerlerimizin arkasından halay çeken, hakaretler yağdıran kansızlar kadar tehlikelidir.
Eğer bu gibi tetikçiler hakkında kanunlarımızın emrettiği işlemler yapılmaz ve bu ülkede mezhebi, yaşam ve düşünce biçimi nedeniyle bir insanın kanı akacak olursa sizin de payınız vardır. Bilesiniz!
Mavi Marmara ve Halep
Uluslararası sularda insanlarımız katledildi. Katil belliydi ve kibirliydi. Ülkemizde mahkeme kuruldu ve İsrail başbakanı ve kuvvet komutanları suçlu bulundu ve haklarında kırımız bülten kararı çıkartılma kararı alındı.
İsrail'e karşı millet olarak gücümüz yettiğince bir tepki gösterdik. Ama başta yöneticilerimiz olmak üzere bildik zihniyetler İsrail'e demedik laf bırakmadı. Ama ötesine de geçilmedi.
Daha derenin altında çok sular da akmamıştı ki, ülke yöneticilerimiz bir anda "Bizim, İsrail'e ihtiyacımız var" dediler.
Tabi siyasetin bu çıkışını hangi savcı görev kabul ettiyse Mavi Marmara davasında verilen kararın bozulması için dava açtı ve de sonuçlandı. Özetle; 'Mavi Marmara katliamında suçlu bulunan İsrail yetkililerinin suçsuzluğuna, haklarındaki kırmızı bültenlerin kaldırılmasına ve davanın kapatılmasına' kara verildi.
O katliama bizzat tanık olan Çiğdem Topçuoğlu'nun mahkemeyle ilgili olarak "Kendimi, İsrail mahkemesinde hissettim" tepkisi dışında ele avuca sığan bir tepki gelmedi. Herkes sustu, kabullendi.
Bir hafta sonra ise gece karanlığında tekbir sesleri yankılanmaya başladı. Birileri toplanmış, 'Emperyalist Rusya, Suriye'den defol' pankart ve sloganları ile Rus konsolosluğu önünde Fatiha okuyup, marşlar çalıyor.
Oradan İran konsolosluğuna gidilerek, "İran, ümmete hesap verecek", "Katil İran Suriye'den defol", "Halep halkı yalnız değildir", Halep, İran'a mezar olacak", " Halep Sünni'dir, Sünni kalacak" şeklinde slogan atıyorlar.
Halep halkı yalnız değildir. Doğru. Ama Mavi Marmara'da hayatlarını kaybedenler ve yakınları çok yalnız ve yalnızlığa bu slogancılar tarafından terk edildiler.
Allah da (c.c) hesap sahibidir ve muhakkak ki her yaptığınızın hesabını soracaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’de rol değişimi / 10.02.2025
- Şara, İsrail’e ne zaman saldıracak? / 09.02.2025
- Akıllı bir insan bilmediği bir şeyi inkâr eder mi? / 08.02.2025
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Şara, İsrail’e ne zaman saldıracak? / 09.02.2025
- Akıllı bir insan bilmediği bir şeyi inkâr eder mi? / 08.02.2025
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025