15 Kasım 1983... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ( KKTC) kuruldu. Yarın 15 Kasım 2022 KKTC'nin Cumhuriyet Bayramı'nın 39. yıldönümü.
Kıbrıslı soydaşlarımızın bayramını kutlarken Rauf Denktaş'ı da rahmetle anıyoruz.
88 yıllık ömründe son nefesine kadar Kıbrıs'ın Yunan olmaması uğrunda mücadele etti. KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş 200 yıllık Yunan Megali İdea (Büyük İdeal) hayalinin bir parçası olan Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakına karşı savaşını sürdürdü.
Kıbrıs'ın Yunan olmaması uğrunda geçen mücadele dolu bir ömürde birkaç kez ölümden döndüğü oldu. Kanlı Noel baskınında Tabip Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğu küvette katledilirken asıl hedef Denktaş ve ailesiydi.
1983'te KKTC'nin ilanı sonrası Londra'da düzenlenen bir yemekte eski İngiliz sömürge Bakanı Julian Amery: "İngiliz Hükûmeti Denktaş'ın ilan ettiği Cumhuriyeti tanımıyor. Denktaş'ı bu Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı olarak da tanımıyor." İfadesinde bulunuyordu.
Tanıma olayına uluslararası hukuk açısından baktığımızda şu analizi yapabiliriz;
Devletin oluşmasında insan unsuru (halk/ulus), ülke unsuru ( yurt/vatan) ve örgütlenme öne çıkarken bir başka unsur "benzerleri tarafından tanınma" da etkin bir rol oynamaktadır. "Benzerleri" deyimi başka devletleri amaçlamaktadır. Bu başka devletler de herhangi sıradan devletler değil, dünya politikasına yön veren/ verilen devletlerdir.
İşte KKTC'nin tanınmamasına rağmen Denktaş, küçücük bir ülkeden bütün dünyaya kafa tuttu, direndi. Kıbrıs'ta emperyalizme geçit vermedi. Ülkemizin bağımsızlığını ve ulusal değerlerini hiçbir şeye değişmedi.
Devletlerle güreşti ama hiç bir zaman pes etmedi.
O halde bugün bize düşen nedir?
KKTC'nin tanınması için gerekli adımları atmak! Geç de olsa bu yöndeki diplomasiye ağırlık vermek.
Rusya'ya, Katar'a ve ilişki içinde olduğu durumu diğer ülkelere "KKTC tanınmalıdır" konusunda baskı yapmalıyız.
Denktaş'ın mücadelesi örnek olmalıdır;
Denktaş, sadece ABD ve Avrupa ile uğraşmıyor, Rusya ile de mücadele etmek zorunda kalıyordu. ABD'nin, Avrupa'nın ve Rusya'nın adada görmek istedikleri fotoğrafı ortadan yırtmak, her babayiğidin harcı değildi. Denktaş'ın başından beri içinde bulunduğu mücadele, yedi düvele karşı verilen bir mücadeleydi ve hem Mandela'nın hem de Castro'nunkinden daha zordu. Çünkü onlar sırtlarını iki yakadan birine dayamak imkânına sahiptiler. Ancak Denktaş'ın bu imkânı da yoktu ve tek dayanağı Anadolu idi.
Peki, Denktaş'ın güvendiği dağlara kar mı yağıyor?
Kıbrıs için güveni sağlamak mavi vatan egemenliğinden geçiyor. Üç denizle çevrili yarımadayız. Karadeniz'de, Ege ve Akdeniz'de izlenecek strateji hata kabul etmez.
Kıbrıslı soydaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz, nice bayramlara diyoruz.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023