AKP hükumeti sanki geniş bir mutabakat varmış gibi "Kürt Açılımı" sürecini hızla devam ettiriyor, ama gerek siyaset arenasında, gerek asker gerekse millet nezdinde hiçbir mutabakat sağlanmış değil.Görünen o ki siyasi iradenin mutabık olduğu tek kesim PKK'lılar, yöneticileri, siyasal sözcüleri, dış destekçileri ve Barzani taifesi...AKP'nin "Kürt açılımı" projesine muhalefet karşı... Genel olarak, böyle bir açlımın teröre pirim vermek olduğunu, ülkeyi bölünmenin eşiğine getireceğini, hatta bu tarz bir açılımın büyük bir ihanet olduğunu vurguluyorlar.Asker tepkisini Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarıyla dile getirdi.Asker, Türkiye devletinin asla bölünmeyeceğine ve resmi dilinin sadece Türkçe olduğuna vurgu yaptı; terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına asla destek verilmeyeceğinin altı çizildi.Başbuğ, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir" dedi.Milletimizin ve özellikle de vatan uğruna evlatlarını şehit veren şehit ailelerinin tepkisini ise ekranlarda, basında görüyoruz, okuyoruz.AKP hükumeti "bedel ne ise ödemeye hazırız" anlayışıyla bir kesim hariç -yukarıda ifade ettik- her kesimin tepkiyle karşıladığı bu, görünüşte "Kürt açılımı" gerçekte ise "PKK açlımı" ya da "bölünme açılımı" diyebileceğimiz çalışmalarına hızla devam ediyor.Bu bedel millet için değil, devlet için değil, asker için hiç değil...Konu Kıbrıs, sözde Ermeni soykırımı, ekonomik baskılar, IMF, Kuzey Irak, Doğu Türkistan, Ege... gibi ülkemizi direkt ilgilendiren konular olduğunda aynı bedeli ödemeye yanaşmayan siyasilerin ne hikmetse "milli" olan hiçbir kesimin mutabık olmadığı bu hadisede bedel ödemeye hazır olması oldukça manidardır.Siyaset bir kez daha, milli iradeyi temsil edeceğine, yabancı iradeyi milli iradenin üzerine hakim kılmaya yönelmiştir.Yabancıların ve bölücülerin istekleri milletin isteklerine tercih edilmiştir.Devlet ve millet daha fazla zarar görmeden, bu süreçten derhal dönülmelidir.Dönmek de yetmez, milli iradeye uygun kalkınma projeleriyle milletimiz topyekün kucaklanmalı, bölgesel değil genel bir çözüme odaklanmalıdır.Atacağımız adımlar terörü ve onu destekleyenleri cesaretlendirmemeli, pirim verilecekse her türlü şartta devletin ve milletin yanında olanlara verilmelidir.Bu manada Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Sosyal Devlet Milli Devlet tezi "yol haritası" olmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025