İsmi Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın yaptığı tarihi konuşmada geçen AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hansjörg Kretschmer, giderayak inciler dizmeye devam ediyor.Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) toplantısında konuşan Kretschmer, Fransız Meclisi'nde kabul edilen "Ermeni soykırımı" iddialarının inkârını suç sayan yasa ile TCK'nin 301. maddesinin "kıyas kabul etmeyeceğini" belirterek, "Fransa'daki yasayı bahane edip 301. maddeyi meşrulaştırmayın" dedi.Bildiğiniz gibi 301. madde Türklüğe hakareti suç olarak kabul ediyor ve böyle bir madde hemen hemen her ülkede kendi değerleri için var. Hatta bazı ülkelerde, bu tür bir maddeye ilaveler de mevcut. Mesela Fransa'da "sömürgeciliğin iyi yanlarını anlatın" diye bir kanun var. Yani Fransa tarihinde yaptığı ve günümüzde de devam ettirdiği bir yanlışın, insanların ve ülkelerin sömürülmesinin eleştirilmesine bile tahammülü yok. Fransa Meclisi'nde kabul edilen sözde Ermeni soykırımı'nı suç sayan yasa tasarısı ise başta Fransa olmak üzere tüm AB ülkeleri için tam bir fiyasko. Çünkü görünürde bir grup Ermeni'nin gönüllerinin yapılması için, perde arkasında ise Türkiye'nin doğusundan pay koparabilmek için, tarihi deliller de hiçe sayılarak bu yasa tasarısı kabul edilmiş, böyle yapılarak bugün Fransa'da yarın ise tüm AB'de milyonlarca Türk insanı potansiyel suçlu olarak ilan edilmiştir.İşte size ifade özgürlüğünü her fırsatta Türkiye'ye dayatan Batılılardan özgürlük(?) dersi. İngiltere durum farklı mı? Hayır. Ya diğer AB ülkelerinde? Hepsi aynı tas aynı hamam.Danimarka'nın PKK terörüne verdiği destek ortada. Hollanda'nın Türk ve Müslüman düşmanlığını bilmeyen yok. Belçika'nın Sabancı'nın katili PKK'lı Fehriye Erdal konusunda yaptıkları belli. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimini saymaya bile gerek yok. İspanya'da Türkleri hayvan olarak ifade eden bir şarkı yarışmada birinci olabiliyor. Avusturya Türk geleneklerini yok etmekte mahir olmakla övünüyor.Batı'da Türk düşmanı oldun mu ne olursan ol pirim yapıyorsun, hatta sana ortaya koyduğun eserlerden değil de sırf Türk'e ve Türklüğe hakaret ettiğin için Nobel ödülü veriyorlar.Tarihin hiçbir döneminde Türk milleti bu kadar hiç aşağılanmamıştı. Aziz milletimizi bu noktaya getiren bütün siyasilerimizi gayretlerinden dolayı tebrik(!) etmek gerekir. Bu kadar büyük bir milleti, tarihin her döneminde adaleti, sevgiyi dünyaya yaymış, tarihte 16 devlet kurmuş, başarıdan başarıya koşmuş onurlu bir milleti bu kadar ayaklar altına aldırmak gerçekten büyük başarı(!). Sabırsızlanmasınlar, milletimiz bu başarının ödülünü(!) yeri ve zamanı geldiği kendilerine takdim edecektir.Kretschmer, kendisine verilen görev gereği, Türkiye'yi yonttukça yontmaya çalışıyor. Yok efendim, sivil otorite askeri otoritenin üzerinde olsun, ek protokol derhal uygulansın, 301 değişsin, din ve vicdan hürriyeti halledilsin(burada kastettiği Hıristiyan azınlıklara daha fazla hak ve özgürlük), Kürt sorunu çözülsün (buradaki hedef PKK terörünün genellenmesi ve siyasallaşması, Güneydoğu halkının da sürece dahil edilmesi vs)?Esasen Kretschmer, bu tavsiyelerini başta Fransa ve diğer AB ülkelerine yapmalıydı. Çünkü asıl özgürlüklerin çiğnendiği, toleransın olmadığı yerler burası, ama talep bizim AB hayalperestlerinden geliyor.Kretschmer, konuşmasının sonunda da "Türkiye'yi tek bir cümleyle tanımlamam istenseydi, 'Çok karmaşık bir ülke' derdim" diyor.Kendisine sormak lazım: Türkiye'nin size göre çok karmaşık olması işgal planlarınıza hemen boyun bükmemesinden mi kaynaklanıyor? Milletinin hala ordusuna ve devletine güven duymasından mı kaynaklanıyor? (Büyükanıt Paşa konuşmasında bu noktaya dikkat çekmişti).Kretschmer, ülkemizdeki bölgeler arası eşitsizlikten bahsediyor. Yine kendisine sormak lazım: Bu eşitsizliğin sebebi, sizin gibilerin, IMF'nin ve de ülkemizde seçtiğiniz yerli taşeronların gayretleri değil mi? Ülkemizde Atatürk'ün döneminde olduğu gibi milli modeller uygulanmaya devam etseydi, bu milletin hali böyle mi olacaktı?İşte AB bu, işte Batı bu. Önce her türlü kaosa, her türlü probleme sebep olurlar, sonra da sanki onu çözecekmiş gibi ortaya çıkıp, daha fazla taviz koparmaya çalışırlar.AB projesi problemlerimizin çözümü değil, artmasının sebebidir.Artık uyanmalıyız, bu oyunlara kanmamalıyız. Taşeron siyaset anlayışından derhal kurtulmalı, kendi ayaklarımız üzerinde durmasını öğrenmeliyiz.Bütün problemlerimizin çözümü mevcuttur. Yüzlerce yerli ve yabancı bilimadamı tarafından kendi milletine hakaret ettiği için değil, ekonomik ve sosyal çözümler sunduğu için ve bu çözümler sadece Türkiye'yi değil dünyadaki bütün ekonomik problemleri çözebileceği için, dünyaya yepyeni bir ekonomik model kazandırdığı için Nobel'e aday gösterilen Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli çözümün adresidir.Ancak böyle bir modeli hayata geçirebilirsek tam bağımsızlığı yakalayabiliriz ve işte o zaman "Ne AB, ne ABD ne de IMF, tek çözüm BA?IMSIZ TÜRKİYE" diyebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025