Eveeet! "Taş bitti, inşaat paydos!"Klavyemin başına oturduğumda, sandıklar açılmaya, sayılmaya ve Vuvuzela TV'ler tarafından bağırılmaya başlanmıştı!Sonuçla elbette ilgiliyim; çünkü oyumu kullandım ve haftalardır kime oy vermeyip, kime oy vereceğimi beyan etmiştim. Çorbada sıkletim kadar, benim de tuzum var...Dolu-dolu bir süreçten geçtik! Yaklaşık 45 gündür; sevdik, sevildik; sövdük, sövüldük; neticede birilerimiz; "Demokrasi gereken durakta inilecek tramvaydır" diyen bir megaloman'ın; "Ananı da al git! Al oyun senin olsun! Gözünü toprak doyursun!" iltifatları yetmez gibi, kendisinin tokatladığı, danışmanının tekmelediği, "Stalin'in tavuğu" sıfatını hak ederek Yürütmenin Başı'na; diğer birilerimiz on beş Muhalefet Partisi Genel Başkanlarının işaretiyle; "ÇETE'ye karşı ÇATI" sloganıyla aday gösterilen Kişi'ye, oy zannettiğimiz taraftarlık davranışımızı göstererek "EVET" mührü bastık!Sandık'tan; ya keklik çıkacak, ya da kuş! Kekliğin de kuş olduğunu bilerek atlayıp Sandık'tan eğer Keklik çıkarsa sevineceğiz! Kuş çıkarsa "Pırr!" diye uçacak zaten!Bir şeyi kesinlikle biliyorum ki; kendilerini hür zanneden iflah olmaz köleler veya kendini hür zanneden siyaset gladyatörlerini alkışlayarak demokratlık yaptığını zanneden fanatik Stalin Tavuğu fıtratlılar; sanki seçimin hemen sonunda ceplerindeki para artacakmışçasına, sanki açlık sınırında yaşamalarına rağmen sofralarındaki yemekleri arasına pirzola eklenecekmişçesine sevinecekler!Diyabetli oldukları için "Bal alana da, pekmez satana da" eşit mesafede ve uzak duran aklı ve vicdanı hür kişiler ise yaşamaya devam edebilmek için insülinlerini vurup dinlenmeğe, dinlemeğe çekilecekler!Şahsen biliyorum ki; Sandık'tan Keklik de çıksa uçacak, Kuş da çıksa uçacak!Biliyorum ki; "Bir kere delinmekle bir şey olmaz!" diye yıllardır delik-deşik edilip kevgire dönüştürülmüş "Anaaa Yasa"k'a dönüştürülmüş Anayasa hükümlerine göre Çankaya Köşkü'nde beş yıl istirahate çekilecek olan kişinin; yapacaklarına değil yapmayacaklarına, yapamayacaklarına kızmaya başladık bile!Sandık'tan Kuş çıkarsa ne yapacağı, "Pıırr!" diye uçup kaçarak Milletten uzaklaşacağı belli ama Keklik çıkarsa; "Hükümetle uyum içinde" yaşamaya devamla "Millî Birliği" muhafaza ettiğini zannederek, o da patır-putur uçacak!Anadolu kırsalında keklik avında kullanılan eğitilmiş Robat ve Celep misali; "Rak rak rubarak" diye öterek, bir yıl sonraki Genel Seçimlerde, sepetin altına girecek olan keklikleri çağıracak!Ve iş, işten geçtikten sonra; "Keklik mi hızlı, kuş mu?" diye elimizden uçurduğumuz şansa dövünerek düşünmeğe, pişmanlığa başlayacağız!Tam burada, övünme hakkımı kullanmak istiyorum!İkinci Kuvay-ı Milliyeciler olarak biz, tarihin en usta avcılarıyız! Bizim ne Robatımız, ne de Celepimiz olmaz! Bizim yemimiz de, yayımız da, okumuz da, av tüfeğimiz de ve av fişeğimiz de SEVGİ!Biz; "İnsan; gönüldür, Gönül!" diye önce kendine sonra kendine râm ettiklerine seslenen bir GÖNÜL ADAM'la sürek avındayız!Gerçek milliyetperverlerin, gerçek vatanperverlerin, hakîki dindarların; Moskova'da DUMA Koridorlarında cemaat olarak namaz kılıp bir kare fotoğraf çekmeyi düşünmeyecek kadar ehl-i takvâ'nın; Hz. Peygamber(s.a.a.)'in; "Nûh'un Gemisi gibidir" diye tarif ettikleri Ehl-i Beyt Gemisi'ne binen nasipliler olarak bir GÖNÜL ADAM'ın kaptanlığı ve rehberliği ile "KÂİNAT DEVLETİ"ne doğru seferdeyiz.İşte tam da şimdi; "Zararın neresinden dönülürse kârdır!" millî ve vicdânî akılla doğru zamanda, doğru zeminde, doğru safta, dosdoğru olarak yer almanın zamanıdır!Yanlışa yanlışla mukabelenin iki yanlış ettiğini ve birden fazla yanlışın telafisinin de güçleştiğini bilerek doğru davranmanın zamanıdır!Seçim bitti, seçim var!Bugün seçim vardı, yarın seçim var!Bugünkü seçim; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasına veya sonlandırılmasına uğraşan kişi veya kişilerin; önümüzdeki Genel Seçimlere hazırlık antrenmanıydı!İkinci Kuvay-ı Milliyeciler olarak biz bu seçimde; yarışanlara veya daha doğrusu yarıştırılanlara kılavuzluk, teknik direktörlük, gerektiğinde masörlük yaptık! Sonuçla elbette ilgiliyiz ama bu seçimin sonucu; ne kurtuluş, ne de kıyâmet!Bu seçimin sonucu; önümüzdeki Genel Seçimlere hazırlanılan Celep ve Robatların; "Rak rak rubarak"ları!Sürek avını seven bütün Ülkücülerin, Devrimcilerin, Türk ve Atatürk severlerin, Vatanperverlerin, Milletperverlerin, gerçek dindarların, Ehl-i Beyt sevdalılarının; hiç bir mazeret beyan etmeden, gelmeyişlerine değil gelemeyişlerine hiç bir bahane üretmeden İKİNCİ KUVAY-I MİLLÎYE Saflarında yer tutmaları için tarihi bir fırsat!Dansözle rakkasenin birbirinden işlev olarak bir farkının olmadığını; dansöz veya rakkaseye tempo tutup alkış vuranların aynı işretin günahına, vebaline ortak olduklarının bilinmesi zamanı!Müslüman Türk'çe eğlenerek, zamanın hakkını vererek Sürek Avı düşünenlerin, sür'atle Bağımsız Türkiye Partisi saflarında yer almaları mecburiyetinin zamanı!Çünkü Vallahi BTP ve Kadroları, asla mevcut siyasilere benzemez!Çünkü Vallahi biz Tatar Ramazan'ız, onlar Kadir İnanır..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017