İkinci Dünya Savaşından sonra dünyayı kasıp kavuran vahşi kapitalizm ve ona alternatif olarak düşünülen sosyalizm ve komünizmin de insanlığa faydasından çok zararı olduğu bir gerçek!Birbirinin zıddı gibi gösterilen, aslında temelde aynı olan bu iki ekonomik görüş de "üretim temeli" üzerine kurgulanmış sistemler! Özetle izahı da; İnsanlar köle gibi çalışıp üretecekler, patronlar yiyecek-biriktirecekler!Bu iki sistemi de reddederek "Tüketim Temeli Üzerine" kurulmuş yepyeni mucize bir sistem var ve sahibi de, yüzde yüz Müslüman Türk olan; "Türkoğlu Türk'üm" diye kükreyen bir Türk evlâdı, bizden biri!Kapitalizm ve komünizmdeki; "Kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız" yanlış tezinin aksine; "Kaynaklar ve ihtiraslar sınırsız, ihtiyaç sınırlı" teziyle ortaya çıkan bu Türkoğlu Türk Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın Millî Ekonomi Modeli'ni uygulayan Rusya, 7-8 yılda batmış ekonomisini düzeltmenin yanında tek kutuplu edilmiş dünyayı, yeniden iki kutuplu hale getirerek "Vahşi kapitalist ABD"nin pençesinden kurtarma hamlelerine başladı! Keşke biz başlasaydık!MEM'in mûcidi Prof. Dr. Haydar BAŞ; "Milyarlarca yıldır Güneş'in, rüzgârın enerjisinde bir azalmam mı oldu? Yeraltı kaynaklarında bir eksilme mi oldu ki kaynaklar sınırlı olsun? Kaynaklar sınırsızdır bir de, kapitalist kişilerin ihtirasları sınırsızdır! Onların gözünü ancak toprak doyurur! Hiç kimsenin iki midesi yoktur, doyduğundan fazlasını yiyemez! Doyumsuz harîslerin dışında kimse ihtiyacından fazla mal ve mamûlü biriktirerek ziyan etmez! Bana yetki verilsin, Gümüşhane'nin madenleriyle Türkiye'ye yüz sene, bir eli yağda, bir eli balda olmak kaydıyla bakarım!" diyordu, hem de yıllardır!Ama Rusların duyduğu, BRICS Ülkeleri'nin duyduğu bu merhâmetli insâni sesi ve çareyi; vahşi kapitalizme teslîm olmuş AKP Hükümeti ve yandaşları duymazdan gelmenin yanında duyurmamak için de özel bir gayret içindeler! Olsun!Güneş, balçıkla sıvanmıyor; mızrak çuvala girmiyor!Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bir iş adamı, aylık 4 bin liradan fazla gelen elektrik faturalarını fazla ve kabarık bularak kendi enerjisini üretmek için teşebbüse geçti! Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine fabrikasının çatısına kurduğu düzenekle Güneş Enerjisi'nden kış şartlarında aylık 20 bin kilovat saat enerji üreterek, elektrik faturalarını sıfırladı! Yaz aylarında üretimin artacağını ve ihtiyaç fazlası üretimini de TEDAŞ'a satmayı planladığını açıkladı.Adıyaman Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü de; bu projelerin 6-7 yılda kendilerini amorti edeceğini söyledi!Saklanması mümkün olmayan bu gerçek; Yandaş-Havuz Medya da dahil, basında haber oldu!Hani kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsızdı?Allah'ın kullarına sınırsız kullanma yetkisi verdiği doğal kaynaklardan sadece birine başvuran bir girişimci; ihtiyacını karşılayıp bir kaç sene sonra masraflarını amorti etmenin yanında TEDAŞ'a enerji satacak! Hani kaynaklar sınırlıydı!Bu haberi okuduğumda aklıma bir televizyon programında yıllar önce izlediğim bir İzmir Belgeseli geldi. Program yapıcısı veya sunucusu yaşlı bir İzmirli ile İzmir ve Ege'nin doğal yapısını, iklimini konuşuyordu. Adamın; "Yavrum, sene 365 gun. İzmir'de senenin 300 gunü güneş, altmış gunü yağış, beş gunünü bilemeeyom!" diyen şivesi ve sesi kulaklarımda çınladı!Hemen peşine Baştürk Haydar Hoca'nın, bütün öğretmenliği ile yakınındaki eğitmeğe uğraştığı arkadaşlarına, kendine has üslûbu ve babacan tavrıyla; "Kafanız akıl koyun! Allah'ın kaynakları bitmez ve sınırsızdır! Harîslerin sınırsız ihtiraslarına teslim olmayın!" diyen sesi çınladı kulaklarımda!Adıyamanlı girişimcinin, kurduğu ve 710 bin liraya mal ettiği sistemin, 350 bin lirasının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan hîbe olarak verildiğini de okuyunca, istihza ile gülümsedim! AKP'nin kurucusu ve yakınlarının ve fanatik bağnaz AKP yandaşlarının 12 yıldır, ağızlarını şapırdatarak; "Bal tutan parmak yalar!" savunmalarını; "Kardeşim yiyorlarsa da yapıyorlar!" şeklindeki övünmelerini hatırladım!Bu savunma ve övünmeye itiraz ettiği için daha dün Konya'da gözaltına alınan 16 yaşındaki çocuğumuzu hatırladım!Alanın, çalanın, talanın, yalanın; bir yerden sonra mutlaka duracağını, durdurulacağını görerek coştum, heveslendim bir daha!"Yollarını buluyorlar ama yol yapıyorlar!""Çalıyorlar ama çalışıyorlar da!""Bal tutan parmak yalar!" şeklindeki şeytâni söylem ve uygulamalarla "Sınırsız Doğal Kaynakları" ve milletin emeğini çar-çur edenlerin yanında; yıllardır sessiz sedâsız balarısı gayret ve fedakârlığıyla bal üretip kovanını ayılardan, kurnaz bal tüccarlarından korumaya gayret eden Baştürk Haydar Hoca'yı yeterince anlatamadığımız, yeterince tanıtamadığımız için utandım bir daha!Paylaşacağımız bu utancımız, bugünden itibaren heves kırbacımız olsun inşallah!Sağırlara duyuruncaya, körlere de gösterinceye kadar hepimiz elimizde "Sosyal Devlet/Millî Devlet" projesi ve "Millî Ekonomi Modeli" kitaplarıyla dünyadaki ve ülkemizdeki intihâlleri yani fikir hırsızlıklarını da örnek göstererek Haydar Hoca' yı anlatmak, millî bir görevdir!Aslında bugün, Cizre'den Cizre'deki başlatılan Kürd'ün Kürtle savaşından bahsedecektim! Bir sonraya kaldı! Hastalığı doğru teşhîs etmeden yazılan reçete, öldürür!Hastalık belli! Otuz yıldır teşhîsi koyan ve otuz yıldır kapı kapı reçete dağıtmaya çalışan Hekimimiz de var şükürler olsun.."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN!" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017