Türkiye'nin tek millî partisi Bağımsız Türkiye Partisi'nin Milletvekili Adayları olarak Türk Milletinin görüşüne çıktığımızda çok heyecanlı, çok hevesliydim."Bağımsızlık ve özgürlük karakterimdir" diyen Muhteşem Türk Atatürk'ten 77 yıl sonra bir Türk Oğlu Türk, bağımsızlık ve özgürlük karakteriyle siyaset meydanlarına Haydar-ı Kerrâr'ca inmişti, ben de o saftaydım!Haydar-ı Kerrâr'ca bu inişin cesâmetini, körler görmüş; Ehl-i Beyt'çe, Hünkâr Hacı Bektaş'ça, Muhteşem Türk Atatürk'çe çağrılarını sağırlar duymuştu!Yine de yakından tanıdığım-bildiğim önyargılılar vardı!Onlara seslenirken; "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit" uygulamasıyla Türk Milletine seslenmeğe çok hevesliydim.Atalar; "Söz uçucu, yazı kalıcıdır" demişler!Rabbim bize de, bu coşkulu düşüncelerimizi yazıyla ve tarihe şerh düşerek duyurmayı nasip etti, hamd olsun...Malûmları olduğu üzre, İzmir iki seçim bölgesinden oluşuyor!İzmir Birinci Seçim Bölgesi'nden Bağımsız Türkiye Partisi'nin Birinci sıra Adayı, -Ege Kuvvacılarının delikanlısı- Sayın Mehmet DİNÇ Beğ;İkinci Seçim Bölgesi'nden ise Birinci sıra Aday bendenizim!Ne mi var bunda? Vallahi çok şey var!Anlatmaya, sağır kulaklara Türkçe seslenmeğe gayret edelim:Mehmet DİNÇ Beğ, ömrünün 45 yıldan fazlasını sosyalist olarak, Devrimci olarak yaşamış, donanımlı-tecrübeli bir sendikacı, memlekete soldan bakan bir devrin tanığı!Bendeniz de, ömrünün 45 yıldan fazlasını milliyetçi olarak, Ülkücü olarak yaşamış; düğün görüp oynamış, cenazelerde ağlamış, bir devrin sağdan bakan tanığıyım!Bunda da mı ne var? Billahi çok şey var!Mehmet Akif, yüz yıl önceden; Haçlı projeleri ve yerli işbirlikçiler sayesinde paramparça edilmiş, lokma lokma yutulmak istenen Osmanlı Devleti'ni ve Vatanını korusunlar diye; devrin pantürkist ve panislamitlerine, vatanperverleri ve milliyetperverlerine:"Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir,Davransana! Eller de senin baş da senindir!" diye seslenerek onları tahrîke, teşvîke uğraşmıştı!Çünkü görmüştü ki; memleketin milliyetperverleri, mevzû-i bahs vatan olduğunda kanlarının son damlasına kadar vatanperverlerle oluyorlar ama iş milliyetperverliğe geldiğinde vatanperverler köşelerine çekiliyor veya "Kısır Kavmiyetçilik" ediyorlar!Bu yüzden de memleketin heyecan kaynağı ikiye hatta daha fazlaya bölünerek kendi içinde sönüyor!Neticede 600 yıllık Cihân imparatorluğu, yok ediliyor!Ve bu yok oluş; devrin vatanperver meşrûtiyetçileri, halkçıları, Jön-Türkleri, Azınlık hakçıları ve İngiliz işbirlikçisi Ümmetçiler eliyle yaptırılıyor!Dağılan Osmanlı İmparatorluğu molozlarından bir Ulus Devlet çıkaran; "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir" tarifini Anayasaya yazarak hükümleştiren Muhteşem Türk Atatürk'ün müthîş müdâhalesiyle Haçlı'nın Anadolu üzerindeki parçalayıp-yutma hayalleri akim kalıyor!Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin kararlı tavırlarıyla köstebekçe yeraltına çekilen bölücü ziyankâr unsurlar; yetmiş yıl fısıltı iftiralarla, kalleşliklerle Atatürk ve Cumhuriyete saldırıyorlar!Neticede günümüzde yaşadığımız; dindarlık adıyla sağa, halkçılık adıyla sola çekilerek parçalanmak ve Haçlı'ya yem edilmek istenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni müdafaa ve İslâm'ı muhafaza adına meydanlara adıyla müsemma bir Haydar-ı Kerrâr çıkıyor!Halkçılık teranesiyle Türk-Kürt diye ayrıştırılmak istenen Türk Milleti'ne; "Bir elimi kesseler Türk kanı, diğerini kesseler Kürt kanı akar!" diye sesleniyor! "Bu milletin ve Devletin sağ kolu ülkücüler, sol kolu Devrimcilerdir! Gerçek Ülkücülerin de, Devrimcilerin de yeri Bağımsız Türkiye Partisidir! İki el bir başı, korumakla mükelleftirler!" diye sesleniyor!Önyargılılar; "Olur mu yaaa?" diye dudak bükerlerken; 45 yıllık Devrimci Mehmet Dinç Beğ'e ve 45 yıllık Ülkücü Mustafa Aslan'a, İzmir gibi Türk siyasetine yol göstericilik yapan bir özel şehrin siyasî sorumluluğunu yüklüyor! (Bu arada yeri gelmişken ben Ülkücülük sıfatımı terk ettiğim adreste bıraktım! Hiçbir ortam ve mahfilde asla ülkücüyüm demediğimi-demeyeceğimi belirtmeliyim. Mütedeyyin Müslüman Türk kimliğim başımdan artar elhamdülillah. M.A.)Artık biliyorum ki; Mehmet DİNÇ Beğ de en az benim kadar MİLLETÇİ ve ben de en az Mehmet DİNÇ Beğ kadar halkseverim!Her ikimiz de arkamızdan kimler geliyor diye asla merak etmeden; önümüze düşen Baştürk Haydar Hoca'nın peşinden, Ehl-i Beyt Gemisi ile Kâinat Türk Devleti'ne doğru Kutlu Sefer' deyiz!Bu Sefere, ne zaman olursa olsun gelip katılanlara başımız üstünde yer var ama gelmeyenlere; asla "Neredeydin?" diye sormaya tenezzül etmeyeceğiz!Biliyoruz ki, yolunca can vermezsek Türk Milleti ve Devleti can bulamaz!Biliyoruz ki, uğrunda can vermezsek Şüheda kanıyla Vatanlaştırılmış Anadolu Toprağı, Vatan olarak kalmaz!"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,Toprak, eğer uğrunda ölen varsa Vatandır.""OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017