Erdoğan ki "şeref bahsi"nden söz açtı; konjonktür ciddi demektir

Başbakan R. T. Erdoğan'ı, ilk defa bu kadar gergin ve agresif gördüm. Yandaş TV ekranlarındaydı Erdoğan.Söz, dönüp dolaşıp AKP'nin BOP ekseninde ABD ile stratejik ortaklık, Amerika'nın Irak'ın işgalinde AKP hükümetinin vaziyeti ve PKK terörüne yönelik sınır ötesi operasyonda Bush'tan onay alınması meselelerine geldi. Oval Ofis eksenli tartışmalar gündem oldu? Erdoğan koptu.Erdoğan "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir, değerlerini bu denli kaybetmiş değildir? En ufak bir taahhütte bulunmadık" tarzında çıkış yapmak zorunda kaldı.Erdoğan ki "şeref bahsi"nden söz açtı; konjonktür çok ciddi demektir.Erdoğan'ı, küresel, yerel veya toplumsal konjonktür bu noktaya sürüklemiş olabilir. Hatta AKP'nin BOP ekseninde Amerika ile stratejik ortaklığının Irak başta olmak üzere bölgemizde ortaya çıkarttığı işgal ve kaos manzaralarından vicdanı da sızlamış, dolayısıyla "şeref çıkışı"nı zorundan yapmış olabilir. Belki Erdoğan'ın başı, merhum Sabahattin Zaim Hoca'nın cenazesini omuzladığında, tabuta değmiş de olabilir? Fark etmez.Konu ciddi, konjonktür ciddi, Erdoğan'ın çıkışı de ciddi? Klasik bir Kasımpaşalı edası değil. Erdoğan "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir" şeklindeki çıkışı, kendisinin ve eski sağ kolu Abdullah Gül'ün vaziyetini örtmeye yetmiyor.Erdoğan, birkaç kere BOP'un eşbaşkanı olduğunu bizzat kendisi ifade etti, ediyor. BOP'un ne olduğunu bilmeyen kalmadı ki, ülkemizde, bölgemizde ve dünyada? BOP eksenli işgal vahşeti Arş-ı Âlâ'yı titretiyor.TBMM, tezkereyi reddediyor; AKP, tezkerenin reddine rağmen, Amerikan savaş uçaklarına 4300 sorti imkanı veriyor? Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ilk ağızdan bu icraatı anlatıyor. Türk milleti, elbette Anayasa ve yasalara aykırı böyle bir imkanı ne pahasına tanıyor, diye soracaktır?Çankaya'ya çıkmadan önce AKP'nin Dışişleri Bakanı olan Gül, Sedat Sertoğlu'nun karşısında dört-köşe kurulmuş vaziyette, ABD Dışişleri Bakanı Powel ile 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını bizzat kendisi anlatıyor. Gizli olan bir sürü gelişme var, diyor. Türk milleti, sormasın mı, siz kim adına, hangi hakla, neyin karşılığında böylesi gizli anlaşmalar yapıyorsunuz diye??!Sayın Gül, BOP ekseninde Amerika ile ortaklaşa hareket ediyoruz diye keyif bağışlıyor.Sadece Irak'ta 3.5 milyonu aşkın Müslüman can verdi. Kadın-erkek, genç ihtiyar, çoluk-çocuk demeden katledildi. 10 milyonu aşkın çocuk yetim kaldı, öksüz kaldı. 60-70 bin Müslüman kadının namusu kirletildi.Afganistan'daki kargaşa ortada, Pakistan'daki koas gün gibi açık, Amerika'nın BOP eksenli İran ve Suriye'ye dalaşma ihtirası gizli-saklı değil?Bunların hepsi BOP kapsamında gerçekleştirilmiyor mu?!Bunlar, basit işler mi? Bu BOP'lu işlerin vebali az mı zannediyor Gül veya Erdoğan?!Bir medeniyet yok ediliyor BOP kapsamında; yalan mı?!Bütün bu vahim ve veballi işleri, ne Erdoğan "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir" tarzında yaptığı çıkışlarla örtebilir, ne de bir başkası başka türlü yöntemlerle?!Erdoğan "şeref bahsi"nden söz açtıysa; konjonktür ciddi demektir. Ama BOP ekseninde dünyanın şahit olduğu işgal ve vahşet, çok daha ciddidir, hesabı ağırdır.Elbette dünyada halk, bu işlerin hesabını soracaktır; ama ahiretteki hesap, halkın hesap sormasına hiç benzemez, mukayese dahi edilemez.O halde Erdoğan, yandaş TV'den kamuoyuna doğru değil, kendi iç dünyasına doğru haykırsın? Sabahattin Hoca'nın cenazesini omuzladığında başının değdiği tabuta göre konuşsun; bakın o zaman, ülkemiz ve bölgemiz ne kadar rahatlıyor? Bakın o zaman Erdoğan, Başbakanlık koltuğunda bir saniye oturabiliyor mu?!