Dert etmeye değer dert nedir sorusuna verecek cevabımız varsa, başlıktaki soruya da verilecek cevabımız var demektir. Tarifini yapmaya kalktığımızda ise dünyanın nüfusu kadar dert tarifi bulacağımızdan emin olabilirsiniz. Tarifimiz de derdimiz de Allah için olursa dünyamız da ukbamız da kurtulacaktır.
Günlük koşuşturmalarla geçirdiğimiz ömrümüzde, sanıyorum asıl derdimize dertlenmeye fırsat bulamıyoruz. Bir de bakıyoruz ki, dert diye dertlendiklerimiz asıl derdimiz değil. Ömrümüzün geçen zamanın muhasebesini yaptığımızda, Allah'tan yana heybemizin boş olduğunu görüyoruz. Oysa Müslümanın öyle bir derdi olmalı ki?
Ne oturuyorsun kalk diyerek boş oturmaktan vazgeçirmeli, sen "Bismillah" de, vekil Allah'tır haykırmalı derdimiz.
Dünyayı unutturmadan ahiret zenginliğine talip olmayı, Yüce Allah'ın zenginliğinin yanında bizim ne kadar fakir olduğumuzu hatırlatmalı derdimiz.
Sözün ve çarenin bittiği yerde, söylenecek sözün ve çarenin bizim ufkumuzda olduğunu göstermeli derdimiz.
Tıpkı Yasin sûresinde, toplumu uyaran peygambere arka çıkan adam gibi, günümüzde de yalnız doğruyu söyleyenlere arka çıkmalı derdimiz.
Kısacası; sahip çıkabileceğimiz adam gibi derdimiz olmalı. Yeter ki biz dertlenecek derdi bulma konusunda samimi olalım. Her zaman her yerde bulabileceğimizi göreceğiz. Ve hemen bakalım, dert edeceğimiz derdi arayacak gönül bizde var mı? Var? Bulduk öyleyse?
Güzel derttir Peygamberin derdi. Dert gibi derttir, Allah'ın seçtiği dostlarının derdi. Ve güzel derttir, Allah için uyaranların derdi.
Dinimizin özünün kaybolduğu, öz ile şeklin yer değiştirdiği günümüzde, özü kollamaya ve kurtarmaya çalışanlarla birlikte olmaktır değerli dert.
Dünya sevgisinin ahiret yurduna gölge düşürdüğü zamanımızda, ahireti topluma tekrar hatırlatarak uyandırmaya çalışan, huzurun kul olmaktan geçtiğini, saltanatın secde de olduğunu, kulluk rütbesinin üstünlüğünü haykıranlara arka çıkmaktır adam gibi dert.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)'in dindeki yerinin sıradanlaştırıldığı ve küçümsendiği, pak nesli Ehl-i Beyt'in yok sayıldığı asırda, Resûlullah (s.a.v.) canlı Kur'an'dır, Kur'an'ın laboratuarıdır, Ehl-i Beyt Allah'ın ipidir, sımsıkı sarılın diyenlere kucak açmaktır dert edinilecek dert.
Müslümanın izzet, haysiyet ve şerefinin yerlerde süründüğü dünyada, birlik beraberlik, maddi manevi mutluluk için ömrünü törpüleyen ve yolları aşındıranlara çarık olmaktır şerefli dert.
Milli ve manevi değerlerin değer kaybettiği devirde, yeniden yüceltmeye, milli ve manevi şahsiyetleri doğrusuyla öğretmeye ve tanıtmaya, toplumun harcı yapmaya çalışanlara destek vermektir asıl dert.
Adam gibi derdi dert edinmeyi dert edinmezsek, adam gibi derde sahip olamayız. Eğer istiyorsak; bunun yolu Yüce Allah'ın kelamını Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)'in anlattığı ve yaşadığı gibi anlamak ve yaşamak; Resûlullah (s.a.v.)'ı Ehl-i Beyt'in anlattığı ve yaşadığı gibi anlamak ve yaşamak; Ehl-i Beyt'i Allah'ın seçilmiş ve sevilmiş dostlarının anlattığı ve yaşadığı gibi anlamak ve yaşamaktan geçer.
Adam gibi derdi elde etmenin diğer bir yolu adam gibi derdi olan adamlarla beraber olmaktır. Bu niyetle Allah için adam gibi adamı aramak üzere yola çıkarsak, Allah bizi adam gibi derdi olan adamla karşılaştıracaktır.
Yeter ki dert etmeye değmez dertlerimiz, dert etmeye değen dertlerimizi dert etmeye engel olmasın.
İşte o zaman olur adam gibi adamın, adam gibi derdi.
Günlük koşuşturmalarla geçirdiğimiz ömrümüzde, sanıyorum asıl derdimize dertlenmeye fırsat bulamıyoruz. Bir de bakıyoruz ki, dert diye dertlendiklerimiz asıl derdimiz değil. Ömrümüzün geçen zamanın muhasebesini yaptığımızda, Allah'tan yana heybemizin boş olduğunu görüyoruz. Oysa Müslümanın öyle bir derdi olmalı ki?
Ne oturuyorsun kalk diyerek boş oturmaktan vazgeçirmeli, sen "Bismillah" de, vekil Allah'tır haykırmalı derdimiz.
Dünyayı unutturmadan ahiret zenginliğine talip olmayı, Yüce Allah'ın zenginliğinin yanında bizim ne kadar fakir olduğumuzu hatırlatmalı derdimiz.
Sözün ve çarenin bittiği yerde, söylenecek sözün ve çarenin bizim ufkumuzda olduğunu göstermeli derdimiz.
Tıpkı Yasin sûresinde, toplumu uyaran peygambere arka çıkan adam gibi, günümüzde de yalnız doğruyu söyleyenlere arka çıkmalı derdimiz.
Kısacası; sahip çıkabileceğimiz adam gibi derdimiz olmalı. Yeter ki biz dertlenecek derdi bulma konusunda samimi olalım. Her zaman her yerde bulabileceğimizi göreceğiz. Ve hemen bakalım, dert edeceğimiz derdi arayacak gönül bizde var mı? Var? Bulduk öyleyse?
Güzel derttir Peygamberin derdi. Dert gibi derttir, Allah'ın seçtiği dostlarının derdi. Ve güzel derttir, Allah için uyaranların derdi.
Dinimizin özünün kaybolduğu, öz ile şeklin yer değiştirdiği günümüzde, özü kollamaya ve kurtarmaya çalışanlarla birlikte olmaktır değerli dert.
Dünya sevgisinin ahiret yurduna gölge düşürdüğü zamanımızda, ahireti topluma tekrar hatırlatarak uyandırmaya çalışan, huzurun kul olmaktan geçtiğini, saltanatın secde de olduğunu, kulluk rütbesinin üstünlüğünü haykıranlara arka çıkmaktır adam gibi dert.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)'in dindeki yerinin sıradanlaştırıldığı ve küçümsendiği, pak nesli Ehl-i Beyt'in yok sayıldığı asırda, Resûlullah (s.a.v.) canlı Kur'an'dır, Kur'an'ın laboratuarıdır, Ehl-i Beyt Allah'ın ipidir, sımsıkı sarılın diyenlere kucak açmaktır dert edinilecek dert.
Müslümanın izzet, haysiyet ve şerefinin yerlerde süründüğü dünyada, birlik beraberlik, maddi manevi mutluluk için ömrünü törpüleyen ve yolları aşındıranlara çarık olmaktır şerefli dert.
Milli ve manevi değerlerin değer kaybettiği devirde, yeniden yüceltmeye, milli ve manevi şahsiyetleri doğrusuyla öğretmeye ve tanıtmaya, toplumun harcı yapmaya çalışanlara destek vermektir asıl dert.
Adam gibi derdi dert edinmeyi dert edinmezsek, adam gibi derde sahip olamayız. Eğer istiyorsak; bunun yolu Yüce Allah'ın kelamını Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)'in anlattığı ve yaşadığı gibi anlamak ve yaşamak; Resûlullah (s.a.v.)'ı Ehl-i Beyt'in anlattığı ve yaşadığı gibi anlamak ve yaşamak; Ehl-i Beyt'i Allah'ın seçilmiş ve sevilmiş dostlarının anlattığı ve yaşadığı gibi anlamak ve yaşamaktan geçer.
Adam gibi derdi elde etmenin diğer bir yolu adam gibi derdi olan adamlarla beraber olmaktır. Bu niyetle Allah için adam gibi adamı aramak üzere yola çıkarsak, Allah bizi adam gibi derdi olan adamla karşılaştıracaktır.
Yeter ki dert etmeye değmez dertlerimiz, dert etmeye değen dertlerimizi dert etmeye engel olmasın.
İşte o zaman olur adam gibi adamın, adam gibi derdi.
Hüseyin Emanet / diğer yazıları
- Lütfen kütüphanenizin ayarlarıyla oynayın / 20.12.2017
- İnanıyorsak bakalım kendimize / 24.11.2017
- Derdimiz dert etmeye değer mi? / 17.11.2017
- Sünnetullah hiç değişmedi / 15.07.2017
- Galiba kendimizi kandırıyoruz / 19.05.2017
- Kutlu Doğumu kutlu yapmak / 28.04.2017
- Var mısınız Mirac'a? / 23.04.2017
- Ahiret inancında samimiysek... / 13.04.2017
- Vefa ve dostluk / 31.03.2017
- Namazda huşumuz nasıl sizce? / 17.03.2017
- İnanıyorsak bakalım kendimize / 24.11.2017
- Derdimiz dert etmeye değer mi? / 17.11.2017
- Sünnetullah hiç değişmedi / 15.07.2017
- Galiba kendimizi kandırıyoruz / 19.05.2017
- Kutlu Doğumu kutlu yapmak / 28.04.2017
- Var mısınız Mirac'a? / 23.04.2017
- Ahiret inancında samimiysek... / 13.04.2017
- Vefa ve dostluk / 31.03.2017
- Namazda huşumuz nasıl sizce? / 17.03.2017