Hatay'ın Melahat öğretmeni
Hatay'da depremin vurduğu sınır köyünde öğretmenlik yapan Melahat Ayaz, 'ev işlerinde aileye yardımcı olma' ödeviyle öğrencilerini gerçek hayata hazırlıyor
23.11.2024 10:00:00
İhlas Haber Ajansı
İhlas Haber Ajansı
Hatay'da depremin vurduğu sınır köyünde öğretmenlik yapan Melahat Ayaz, 'ev işlerinde aileye yardımcı olma' ödeviyle öğrencilerini gerçek hayata hazırlıyor. Ödev kapsamında gündelik hayatlarında ailelerine yardım eden öğrenciler; inek sağarak, çapa yaparak ve kuzuları besleyerek yaşamlarını sürdürürken çocukların bu anları yürekleri ısıtıyor.
Türkiye-Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan Kırıkhan ilçesi İncirli Mahallesi'nde yaşayan 24 yaşındaki Melahat Ayaz, 3 yıldır kendisinin de eğitim gördüğü okulda öğretmenlik yapıyor. Depremin etkisini hissettirdiği mahalledeki İncirli İlkokulunda sınıf öğretmenliği yapan Ayaz, bir süre önce sorumluluk bilincini aşılamak için 'Ev işlerinde aileye yardımcı olma' ödevi vermeye başladı.
Derslerden geriye kalan zamanda 'Ev işlerinde aileye yardımcı' olma ödevini yerine getirmeye çalışan öğrenciler; hayvan yemlemeye, ekmek pişirmeye, çiçek sulamaya, bahçe işleriyle uğraşmak gibi çeşitli etkinlikler yapmayı başladı. Çocukları cep telefonundan ve teknolojik aletlerden uzak tutarak gerçek dünyaya alıştıran öğretmen Ayaz'ın bu davranışı ailelerden takdir topladı. Yaptığı davranışla çocukların hayatına dokunan Ayaz, zaman zaman sosyal medyada paylaştığı görüntülerle izleyenlerin yüreklerini ısıtıyor.
Öğrencilerine sorumluluk bilincini aşılamak adına için 'Ev işlerinde aileye yardımcı olma' ödevi veren ve yaptığı davranışla takdir toplayan Ayaz, "Ben de bu okulda okudum ve okuduğum okulda öğretmenlik yapıyorum. Ben bu ödevi verdikten sonra velilerden video çekip göndermelerini istedim. Çocukların videolarını görünce çok duygulandım. Verdiğim ödevle birlikte; bir öğrencim inek sağıyordu, biri ekmek yapıyordu ve koyunlara yem veriyordu. Özellikle erkek öğrencilerimin ev işi yapmaları çok hoşuma gitmişti. Ben bu ödevi bir günlük için vermedim. Çocukların ailelerine yardım etmelerini istedim. Veliler bu ödevi çok sevdi. Ödevdeki amacım, çocuklardaki sorumluluk bilincini oluşturmaktı. Köydeki çocuklar bu işleri zaten yapıyorlardı. Bir öğretmen tarafından ödev olarak verilmesi öğrencilerde bir farkındalık oluşturur diye düşündüm. Eğitim aileden başlar ama çevrede şekillenir. Çevrede de öğretmenlerin önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Türkiye-Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan Kırıkhan ilçesi İncirli Mahallesi'nde yaşayan 24 yaşındaki Melahat Ayaz, 3 yıldır kendisinin de eğitim gördüğü okulda öğretmenlik yapıyor. Depremin etkisini hissettirdiği mahalledeki İncirli İlkokulunda sınıf öğretmenliği yapan Ayaz, bir süre önce sorumluluk bilincini aşılamak için 'Ev işlerinde aileye yardımcı olma' ödevi vermeye başladı.
Derslerden geriye kalan zamanda 'Ev işlerinde aileye yardımcı' olma ödevini yerine getirmeye çalışan öğrenciler; hayvan yemlemeye, ekmek pişirmeye, çiçek sulamaya, bahçe işleriyle uğraşmak gibi çeşitli etkinlikler yapmayı başladı. Çocukları cep telefonundan ve teknolojik aletlerden uzak tutarak gerçek dünyaya alıştıran öğretmen Ayaz'ın bu davranışı ailelerden takdir topladı. Yaptığı davranışla çocukların hayatına dokunan Ayaz, zaman zaman sosyal medyada paylaştığı görüntülerle izleyenlerin yüreklerini ısıtıyor.
"Verdiğim ödevle birlikte bir öğrencim inek sağıyordu, biri ekmek yapıyordu ve biri koyunlara yem veriyordu"
Öğrencilerine sorumluluk bilincini aşılamak adına için 'Ev işlerinde aileye yardımcı olma' ödevi veren ve yaptığı davranışla takdir toplayan Ayaz, "Ben de bu okulda okudum ve okuduğum okulda öğretmenlik yapıyorum. Ben bu ödevi verdikten sonra velilerden video çekip göndermelerini istedim. Çocukların videolarını görünce çok duygulandım. Verdiğim ödevle birlikte; bir öğrencim inek sağıyordu, biri ekmek yapıyordu ve koyunlara yem veriyordu. Özellikle erkek öğrencilerimin ev işi yapmaları çok hoşuma gitmişti. Ben bu ödevi bir günlük için vermedim. Çocukların ailelerine yardım etmelerini istedim. Veliler bu ödevi çok sevdi. Ödevdeki amacım, çocuklardaki sorumluluk bilincini oluşturmaktı. Köydeki çocuklar bu işleri zaten yapıyorlardı. Bir öğretmen tarafından ödev olarak verilmesi öğrencilerde bir farkındalık oluşturur diye düşündüm. Eğitim aileden başlar ama çevrede şekillenir. Çevrede de öğretmenlerin önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.